Kızılcahamam kampını bırakıp koştu Mersin'e…
Rahmetli Yaşar Bayboğan'ın kurduğu üniversitenin akademik yıl açılışı için.
Çok da güzel konuştu…
Hem de güldürdü.
çağlayan'ın sevilmesinin sırrı burada.
O da halktan, bizden biri yani…
Burnu havada değil…
Elinden geldiği kadar herkese yetişmeye çalışıyor.
Onu çağ kolejli öğrencilerle 'çak' yaparken görecektiniz.
Öğrencilerin 'abi' diye hitap ettiği Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, törende çizdiği yeni Türkiye vizyonuyla dinleyicileri bilgilendirirken anlattığı fıkralarla da kırdı geçirdi.
Çağlayan, "Seçim nedeniyle geldiğim Mersin'de Yaşar Bayboğan'ın ününü duymuştum. kendisiyle tanışamadım.
Ama Bayboğan'ın büyük eserlerini gördüm. Şimdi Yaşar beyin iyi eğitim almış evlatları Lütfi ve Gökhan Bayboğan kardeşler bayrağı daha ileriye taşıyacaklardır. Merhum Bayboğan'ın, 'Herşeyi devletten beklememek gerek' sözlerine sonuna kadar katılıyorum. zaten çağ Üniversitesi'nin başarısı da buradan geliyor" dedi.
"Daha fazla çalışmalıyız" diyen Çağlayan bunu bir fıkra ile süsledi.
Bakan Çağlayan, ıssız bir adaya düşen uçaktan kurtulan Amerikalı ile Japon'un başlarına geleni şöyle anlattı:
"İki kişi düştükleri ıssız adada önlerine çıkan vahşi bir kaplan karşısında ne yapacaklarını düşünürken, Amerikalı bir bakar ki Japon eğilmiş ayakkabılarının iplerini sıkıca bağlıyor. Şaşkınlık içindeki Amerikalı Japon'a dönerek 'Ne yapıyorsun sen, yoksa vahşi bir kaplandan daha hızlı koşacağını mı zannediyorsun' der. Ayakkabısını bağlamaya devam eden Japon da 'Bir kaplandan daha hızlı koşamam ama seni geçmem gerektiğini iyi biliyorum' diye cevap verir."
Yerel seçimlere daha vakit varken Mersin'i yalnız bırakmayan Çağlayan'ın bu koşusuna "Fıkradaki kaplan bile yetişemez" dedi herkes.