Somali'nin eli kanlı örgütü Eş-Şebab, önce Ramazan'da Türkiye'den gönderilen yardımları engelledi. Ardından başkent Mogadişu'da Milli Eğitim Bakanlığı önünde Türkiye'nin sunduğu bursun sonuçlarını öğrenmek için bekleşen Somalili öğrencileri bomba yüklü kamyonla havaya uçurdu.
Medina Hastanesi'nde çalışan Ali Abdullah isimli hasta bakıcı, "Saldırıdan yaralı kurtulanların durumu bile korkunç. Kolu, bacağı kopan, gözleri kör olanlar var. Bu şimdiye kadar gördüğüm en büyük trajedi. Ölü sayısının artmasından endişe ediyoruz" dedi önceki gün.
Tam 65 çocuk parçalanarak öldü.
50 de yaralı var.
Yaralıların durumu da feci.
Onların da ölüden farkı yok… Eli kolu kopmuş, gözünü kaybetmiş birçok genç… Kim bilir ne hayallerle bekliyorlardı orada.
El Kaide ile bağlantılı Eş-Şebab, bomba yüklü araçla hem onları hem de hayallerini yok etti.
Türkiye'de okumak isteyen 60 çocuğun sonu hazin oldu.
Okuyacaklardı.
İnsanca yaşamak, ülkelerine hizmet etmek için… Belki de Somali'nin talihini onlar değiştirecekti...
Düşünsenize, büyük ikramiyeyi beklediğiniz bir anda patlayan bomba ile gözünüzü, elinizi, ayağınızı kaybettiğinizi...
Ne acı, ne feci, ne vahşi bir manzara değil mi?

Örgüt, New York'un tamamı Müslüman oluncaya kadar cinayet işlemeye devam edecekmiş…
Hem de 'öldürmeyi' büyük günah sayan İslam adına...
O çocuklara İslam adına kıydılar...
Terör işte böyle vahşi bir şey.
İnşallah dünya barışın güzelliğini de bir gün fark eder.
Çünkü terörden biz değil, bütün dünya çekiyor.
Eş-Şebab örgütünün, daha büyük bir kesimi etki altına almak için teröre başvurduğu biliniyor.
Başkent Mogadişu'nun büyük bir kesiminin denetimini elinde tutan Eş-Şebab, geçtiğimiz yıllarda da hükümete bağlı askeri birliklerle çatışmıştı. El Kaide bağlantılı örgüt daha çok Müslümanları öldürüyor.
Üstelik bu terör örgütü Türkiye'nin gönderdiği yardımlara da engel oluyor.
İnşallah orada bulunan Kızılay, Diyanet, İHH, Kimse Yok mu?, AFAD, TİKA gibi yardım kuruluşlarında görev yapan vatandaşlarımızın başına bir şey gelmez.
Çünkü Türk sağlık ekibi Mogadişu'daki bir saldırıdan son anda kurtulmuştu.
Somali'de yaşanan açlık felaketine, dünyanın dikkatini Başbakan Erdoğan çekti biliyorsunuz.
Ulusların bu insanlık felaketine karşı duyarsızlığını da bu sayede öğrendik.
Sonra başta gazetemiz SABAH, Türk Kızılayı ve TİKA öncülüğünde başlatılan yardım kampanyaları sayesinde Somali'ye ilaç, gıda ve bebek maması yağdı.
Çok şükür eskisi gibi Somali'den artık açlıktan ölen bebek ve çocuk haberleri gelmiyor.
Kurban Bayramı'na da az kaldı…
Eminim ki birçok vatandaşımız kurbanlarını Somali'deki aç insanlara bağışlayacak…
Kimi bu durumu istismar edecek, kimi de gerçekten yardımları sahiplerine ulaştıracak.
Ama kesilen hayvanları nasıl saklayacaklar, nerede kesecekler bilinmiyor.
Somali'deki aç insanların dramından rant elde etmek isteyenler çoktan piyasaya çıkmış bile.
Bunlara fırsat vermemek lazım.
Türk Kızılayı'nın bu konuda yeterli, sağlıklı tedbirler aldığını biliyorum.
Başkan Ahmet Lütfi Akar, Somali'de kurban hazırlıklarını çoktan tamamladıklarını söylemişti. Kesimhaneler kiralanmış, hatta etlerin bozulmaması için Türkiye'den seyyar soğuk hava depoları bile Mogadişu'ya nakledilmiş ya da nakledilmek üzere.
Bence 'Kurban' yardımı yapacakların en doğru adresi Türk Kızılayı olmalı.