CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun mal varlığını sorguladığım "Kampanya mı başlatsak?" başlıklı yazıma cevap yazan Yüksel isimli değerli okurum, "O kadar dürüstsen Erdoğan'ın malını nerede kazandığını sor da göreyim yiğitliğini" diyerek aklınca beni gaza getirmeye kalkıştı.
Nedret Hanım ise "Bu kadar hizmete rağmen ev almaya gerek duymadınız herhalde" diyerek bir ince gönderme yaptı.
Galiba sevgili okurlarım gurbetçi Karadenizlileri hiç tanımamış.
Ya da işlerine öyle geliyor.
Bence öncelikle Sayın Başbakanın doğduğu yere dikkat etmeli, sonra da çilekeş Karadeniz insanının yaşamını incelemeliler.
Bir de Sayın Başbakanın baba ocağı Rize'nin Güneysu ilçesinin haritadaki yerine bakarlarsa biraz olsun bilgi sahibi olabilirler.
Sayın Erdoğan, ekecek toprağın az olduğu, işsizliğin kol gezdiği yıllarda mecburen gurbete çıkan Rizeli bir ailenin çocuğudur.
Tüm Karadeniz gibi, Erdoğan'ın memleketi Güneysu da dağlık bir yerdir.
Değil ekilecek, ev yapılacak 10 metrekare arsa bile zor bulunur buralarda.
Tamamı yemyeşildir,
Evet, masmavidir gökyüzü.
Denizi hırçındır ama mavi gözlüdür.
Bölgenin övünülecek tek güzelliği işte bunlardır.
Yakın zamana kadar doğru dürüst yol bile yoktu Karadeniz'de bilir misiniz?
Ekilebilir, dikilebilir arazi miktarı da yok denecek kadar azdır.
Her yıl meydana gelen seller yüzünden onlarca insan hayatını kaybeder.
Evler yamaçlardadır. Bir yağmurda dereye uçar.
Çaydan başka gelir getiren bir ürün de yoktur.
Kısacası gurbete mahkûmdur Karadeniz uşağı.
Eğilip, bükülmez, dilenmez de.
Ekmeğini taştan çıkarır.
Kimi ustalıktan, müteahhitliğe geçer, kimi bakkal dükkânı açar, kimi de kahvehane işletir.
Yani boş duran, asalak geçinen, avanta yiyen bir Karadenizliyi hele Rizeli ve Trabzonluyu, mümkün değil göremezsiniz.
Ailesine çoluk çocuğuna düşkündür bizim oraların uşağı.
Çok çalışır, tasarrufu sever.
İşini bilir yani.
Merttir.
Karadenizli kadar çalışkan bir millet daha var mıdır bilmem.
Bildiğim kadarıyla Sayın Başbakan ve ailesi gece gündüz demeden çalışırlardı. İstanbul'da ünlü bir markanın da distribütörlüğünü yapmışlardı.
Böyle çalışırsanız karşılığını da alırsınız.
Haksızlık yapmamak için Sayın Başbakanın müteşebbis bir Karadeniz insanı olduğunu gözden kaçırmamak lâzım.
Bana gelince... Çok şükür maaşım iyi. Ancak üniversitede iki çocuk okuttum. İhtiyaç duyduğum evi alacak parayı bu yüzden biriktiremedim.
Ne bankada bir kuruş param ne de bir metrekare yerim var. Bunu mal beyanım sayabilirsiniz.
Bulan olursa mesleği bırakmaya hazırım. Şimdi gelelim CHP liderine...
Bir memur maaşıyla o kadar evi nasıl aldı?
SSK Genel Müdürü olmasının bunda bir katkısı var mı?
Ben bunu sordum.
Başka?...
Ankara Akyurt'ta değeri en az 150 bin liralık villayı 15 bin lira olarak göstermesini ayıpladım.
Kılıçdaroğlu bunu kendine nasıl yakıştırabildi?
Bunları sorguladım ben.
Niye kızıyorsunuz ki?...
Bizim Görsel Yönetmenimiz Melih Torunlar'ın çok sevgili babası…
Amansız hastalıktan ötürü bir süredir ÇÜ Balcalı Hastanesi'nde yatıyordu.
Melih her gece babacığını bekliyordu hastane kapısında…
Gelen 'ölüm' anonslarını dinleyerek.…
Dün sabah kaybettik Zaza Mehmet'i…
Allah rahmet eylesin…
Torunlar ailesinin de başı sağ olsun.