Körfez ülkelerinin petrol ve doğalgaz zenginliklerini yatırımlara dönüştürme girişimleri son dönemde artış göstermektedir. Bu çerçevede özellikle Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Katar'ın Batı ülkeleri başta olmak üzere birçok bölgede farklı alanlarda yatırımlar yaparak, ülke ekonomilerindeki çeşitliliği sağlama ve "petrol sonrası" döneme hazırlık yapmaya çalıştıkları görülmektedir.
Bu anlamda Körfez ülkelerinin önemli yatırım alanlarından bir tanesini de spor faaliyetleri oluşturmaktadır. Küresel spor organizasyonlarının düzenlenmesi, önemli turnuvalara sponsorluk ve kulüp alımları Körfez ülkelerinin yatırımlarından en öne çıkan kalemler. Bunun yanında Avrupa futboluna Körfez ülkeleri tarafından yapılan yatırımlardaki artış da önemli gündem maddesi olmaya devam etmektedir. Bu minvalde yaşanan önemli bir gelişme ise, Suudi Arabistan'ın Kamu Yatırım Fonu'nun (Public Investment Fund) büyük bir kısmını yönettiği konsorsiyumun İngiliz Premier Ligi ekiplerinden Newcastle United'ı satın alması olmuştur.
Veliaht Prens Muhammed bin Selman'ın başkanı olduğu Kamu Yatırım Fonu'nun yanında İngiliz işadamı Amanda Staveley ve David-Simon Reuben kardeşlerin de dahil olduğu konsorsiyum bir süredir Newcastle United'ın satın alımı ile ilgilenmekteydi. Pandemi dönemi ve öncesinde çeşitli gerekçeler ile kesintiye uğrayan süreç yakın zamanlarda tekrardan canlandırıldı.
Suudi Arabistan'ın yakın zamanda bölge ülkeleri ile siyasi ilişkilerini geliştirmesine de binaen, Körfez krizinin çözüldüğü bir ortamda, Newcastle United'ın satın alınması, doğrudan Suudi Arabistan'ın ekonomik gidişatını da etkileyen bir süreç doğurmuştur. Suudi Arabistan ve Katar arasında devam eden Beinsports-BeoutQ davasının da çözülmesi ile birlikte, Katar menşeili Beinsports'un Suudi Arabistan'da yayınlarına devam edeceği ifade edilmişti. Bununla birlikte, İngiliz Premier Ligi ekibinin Kamu Yatırım Fonu'nun liderliğindeki konsorsiyuma devrinin teknik detaylarından daha çok siyasi ve ekonomik çıkarımları daha önemli olacaktır.
Öte yandan Suudi Arabistan'ın bu adımının arkasındaki motivasyonlarından birisi, son dönemde giderek artan Körfez içi ekonomik mücadelede daha etkin rol alma isteğidir. Bir süredir BAE ile Suudi Arabistan arasında çeşitli ekonomik kararlar bağlamında artan ticari ve ekonomik mücadele, yatırımlar boyutu ile de küresel bir noktada gerçekleşmektedir. Bu anlamda, Suudi Arabistan-Katar ekonomik ve ticari boyutu da eklendiğinde, Körfez içi ticari mücadelenin uluslararasılaştığı görülürken, son yatırım hamleleri ile bu durumun daha da artma eğiliminde olduğu söylenebilir.
Suudi Arabistan'ın Newcastle United'ı satın alma kararının bir başka boyutu ise rekabet halinde olduğu komşularının küresel futbol alanında öne çıkan yatırımlarının varlığıdır. Buradan hareketle, İngiliz Premier Ligi ekiplerinden Manchester City'nin Abu Dabi tarafından, Fransız Ligi 1'in önemli ekiplerinden Paris Saint Germain'in Doha tarafından yönetilmesi, Riyad'ı bu alanda kayda değer bir yatırım yapmaya itmiştir denilebilir.
Söz konusu siyasi ve ekonomik denklemler çerçevesinde, hangi kulübün olanaklarının daha fazla olduğundan yola çıkarak hangi ülkenin finansal kapasitesinin daha fazla olduğuna yönelik tartışmalar dahi yapılmaya başlanmıştır. Bu durumda Newcastle United'ın Manchester City ve Paris Saint Germain'den daha zengin bir kulüp olduğu ifadeleri sosyal medyada ve geleneksel medyada artan oranda kullanılmaktadır.
Yapılabilecek bir diğer çıkarım ise, Körfez'de Katar ambargosu krizinin çözülmüş olması ile birlikte siyasi olarak belirli oranda bir yumuşama yaşanmış olsa da, ekonomik açıdan mücadelenin giderek artması ihtimalidir. Bu anlamda Körfez yönetimlerinin hem kendi ülkelerine yatırım çekerek iç ekonomik yapılarını yeniden dizayn etme çabaları hem de Batılı ülkelere farklı yatırımları hızlanmıştır. Körfez ülkelerinin yatırım alanlarını bu derece farklı ve bu derece yüksek boyutta tutmalarının önemli bir nedeni ise halihazırda petrol-sonrası ekonomik döneme odaklanmış durumda olmalarıdır.
Nihayetinde Dubai'de düzenlenen Expo 2020, Suudi Arabistan'ın yakın zamanda aldığı bölgesel genel merkezlerini 2024 yılına kadar Suudi Arabistan'a taşımayan şirketlerin Suudi Arabistan'ın kamu ihalelerinden yararlanamayacağı kararı ve Katar'ın bu minvaldeki hamleleri, temel olarak bu petrol sonrası döneme geçişin sancılarını yansıtmaktadır.
Dolayısıyla Riyad'ın bir dönem satın alma girişimlerinde bulunup başarılı olamadığı Manchester United girişiminin ardından, Newcastle United'ı satın alması, temelde Suudi Arabistan'ın tanıtımı ve Batılı ülkeler ile ilişkilerine yönelik bir hedefi yansıtacak olsa da Körfez içi ekonomik mücadelenin devam edeceğinin de en önemli göstergelerinden birisidir.