Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 2023 seçimlerinde yeniden adaylığı konusu, Kemal Kılıçdaroğlu'nun 5 Şubat tarihinde bir TV programında yaptığı açıklamalar sonrasında tekrar gündeme geldi. Kılıçdaroğlu, "… Net; aday olmak istiyorsa buyursun gelsin, millet herkesin boyunun ölçüsünü verecektir. Özel bir tartışma yapmayacağız. Bu tartışmalar artık geride kalmalı. Biz yapmayacağız…" yanıtını verdi.
Ancak Kılıçdaroğlu üç gün sonra, 8 Şubat tarihinde verdiği bir röportajda bu yaklaşımını değiştirerek, karşı çıkmayacaklarının erken seçim durumunda Erdoğan'ın adaylığı olduğunu ve Erdoğan'ın Anayasa'ya göre iki defa Cumhurbaşkanı seçildiği için 2023 yılında "zamanında yapılacak seçimde" aday olamayacağını ileri sürdü.
Cumhuriyetin kuruluşundan 2007 yılına kadar olan dönemde, bütün Anayasalarda ve 1982 Anayasası'nın ilk şeklinde Cumhurbaşkanının TBMM tarafından seçilmesi öngörülmüştü. Ancak Cumhurbaşkanlığını bir vesayet makamı olarak tasarlayan 1961 Anayasası'ndan itibaren, Cumhurbaşkanı seçimleri daima krizler ve vesayetçi müdahaleler ile gerçekleşti. 1961 Anayasası dönemindeki üç Cumhurbaşkanı'nın da asker olması tesadüf değildi. En son 2007 yılında oluşturulan yapay 367 krizi, e-muhtıra ve Anayasa Mahkemesi'nin hukuken tartışmalı iptal kararı Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi yönteminin benimsendiği Anayasa değişikliğinin önünü açmıştır.
2007 yılında yapılan bu Anayasa değişikliği henüz halk oylamasında kabul edilip yürürlüğe girmeden önce, yaşanan siyasal krize bir tepki olarak, TBMM erken seçim kararı almış ve 22 Temmuz 2007 tarihindeki seçimler sonucu oluşan TBMM, 28 Ağustos 2007 tarihinde Abdullah Gül'ü Cumhurbaşkanı olarak seçmiştir. Cumhurbaşkanın halk tarafından seçilmesi şeklindeki 2007 Anayasa değişikliği ise, ilk defa 2014 yılında uygulanmış ve 10 Ağustos 2014 tarihinde yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı olarak seçilmiştir.
16 Nisan 2017 referandumu ile kabul edilen anayasa değişikliği ile, hükümet sisteminde ve özellikle yürütme organında kapsamlı bir değişiklik yapılmış ve Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilme usulü bazı yeniliklerle korunmuştur. Bu yeni sisteme göre 24 Haziran 2018 tarihindeki yapılan seçimlerde Erdoğan Cumhurbaşkanı seçilmiştir. İşte muhalefet partileri bu seçimin Erdoğan'ın ikinci seçimi olduğunu ve üçüncü defa seçilmesinin mümkün olmadığını iddia ediyorlar.
Anayasa'da Cumhurbaşkanının Seçimi
Anayasa değişikliğinin yürürlüğe girmesi konusunda geçici maddede üç ayrı tarih belirlenmişti. Buna göre, Cumhurbaşkanının seçimini düzenleyen hükümler, 24.06.2018 tarihli Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı seçim takviminin başladığı 30 Nisan 2018 tarihinde yürürlüğe girmiştir. (6771 sayılı Anayasa Değişikliği Hakkında Kanun m.18) Bu açıdan değerlendirildiğinde, iki dönem kuralını içeren hükümler, ifadeler değişmemiş dahi olsa yeni bir düzenlemedir ve 16 Nisan 2017 referandumundan sonra 30 Nisan 2018 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Bu nedenle iki defa seçilme kuralı değişikliğin yürürlüğe girdiği tarihten sonra başlayacak ve önceki Cumhurbaşkanları için geçerli olmayacaktır.
Anayasa değişikliğinden önce, 101. Maddenin kenar başlığı "A. Nitelikleri ve tarafsızlığı" ve 102. maddenin kenar başlığı "B. Seçimi" şeklindeydi. 2017 değişikliği ile 102. madde ilga edilmiş ve 101. madde ise "A. Adaylık ve seçimi" başlığıyla yeniden kaleme alınmıştır. Görüldüğü üzere eski metindeki iki madde, birtakım değişiklikler yapılarak tek maddede toplanmış ve yeniden yazılmıştır.
Tartışmaya kaynaklık eden fıkra 2007 Anayasa değişikliği ile eklenen fıkra ile aynıdır. "Cumhurbaşkanının görev süresi beş yıldır. Bir kimse en fazla iki defa Cumhurbaşkanı seçilebilir." (m.101, f.2) İşte bu hükme dayanarak, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 2014 yılında ve 2018 yılında iki defa Cumhurbaşkanı seçildiği ve üç defa seçilme yasağına takıldığı, bu sebeple 2023 yılında yapılacak seçimlerde aday olamayacağı iddia ediliyor. Ancak değinildiği üzere, bir bütün olarak iki maddenin birleştirilmesi ile yeniden yazılan bu maddenin, 30 Nisan 2018 tarihinde yürürlüğe girmiş olması ve bu sebeple geçmişe etki edemeyeceği, 6771 sayılı Kanunla Anayasada yapılan kapsamlı değişiklik ve özellikle Cumhurbaşkanının yeni statüsü göz önünde bulundurulduğunda farklı bir tablo ortaya çıkmaktadır.
Cumhurbaşkanı Erdoğan Bir Defa "Başkan" Olarak Seçildi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2014 yılında ve 2018 yıllarında iki defa Cumhurbaşkanlığı seçimine girdi ve Cumhurbaşkanı seçildi. Ancak bu iki seçim ve seçimler sonrasında girilen statü birbirinden farklıdır. 2014 seçimleri ve o seçimler sonrasında Erdoğan'ın seçildiği Cumhurbaşkanlığı statüsü, 2017 Anayasa değişiklikleri öncesindeki 1982 Anayasasının öngördüğü parlamenter sistemdeki Cumhurbaşkanlığıydı. Buna göre Cumhurbaşkanı, yürütme yetkisini Bakanlar Kurulu ile birlikte kullanmaktaydı ve asıl yürütme yetkisi Bakanlar Kuruluna aitti. Ayrıca Anayasa'ya göre siyasi ve cezai sorumluluğu yoktu, yetkileri sınırlıydı, tarafsız ve partisizdi. 1982 Anayasasının ilk şeklinde, Cumhurbaşkanı parlamenter sistemin yetkisiz, sorumsuz ve tarafsız devlet başkanıydı.
Buna karşılık 2017 değişiklikleri sonrası yapılan 2018 seçimleri hem yeni düzenlemeye göre yapılmıştı hem de Cumhurbaşkanlığı tamamen farklı bir statüydü. Artık yürütmenin iki kanadından birisi değil, tek başına yürütme yetkisine sahip bir Cumhurbaşkanı söz konusudur. Anayasa'nın 7. ve 104. maddesine göre, yürütme yetkisini tek başına Cumhurbaşkanı kullanır. Ayrıca Cumhurbaşkanı sadece vatana ihanetten değil göreviyle ilgili bütün suçlardan dolayı cezai sorumluluğa sahiptir. (m.105) Son olarak Cumhurbaşkanının parti üyeliğinin düşeceğini düzenleyen 101. maddenin son fıkrası kaldırılmıştır. Yani Cumhurbaşkanının parti üyesi ve başkanı olması mümkündür.
Yürütme organının tek başlı olması, doğrudan halk tarafından seçilmesi ve yasamanın güvenine ihtiyaç duymaması literatürde başkanlık sisteminin asli özellikleri olarak anılmaktadır. Buna göre, 2018 yılında yapılan seçimlerde parlamenter sistemin sorumsuz ve yetkisiz devlet başkanı değil, başkanlık sisteminin yürütme yetkisini kullanan başkanı seçilmiştir. Her ne kadar Anayasa'da hala Cumhurbaşkanı ifadesi kullanılmış olsa da Cumhurbaşkanı Erdoğan 2018 yılında ilk defa "başkan" seçilmiştir.
Anayasa'da "Cumhurbaşkanı" yerine "Başkan" ifadesi kullanılsaydı ve hüküm "Bir kimse en fazla iki defa başkan seçilebilir" şeklinde olsaydı bu tartışmaların hiç birisi olmayacaktı. Çünkü Erdoğan ilk defa 2018 yılında "başkan" seçilmiş olacaktı ve ikinci bir defa seçime girme hakkı bulunacaktı. Ancak ismin değiştirilmemiş olması yapılan bu köklü değişikliklere rağmen statünün aynı olduğu şeklinde yorumlanmasına imkan vermez.
Son olarak değinilmeli ki, Anayasa'nın tarihsel yorumu da bu görüşü desteklemektedir. Anayasa Komisyonu Raporunda açık bir şekilde iki dönem kuralının önceki Cumhurbaşkanları için geçerli olmadığı şu şekilde ifade edilmiştir:
"Yine, yürürlükteki ve Teklif'te yer alan Anayasa hükümlerinde "Cumhurbaşkanı" ifadesi aynen kullanılmakla beraber, mevcut hükümlere göre Cumhurbaşkanının görev ve yetkileri ile yürütme içindeki konumu Teklifle getirilen hükümlerde esaslı bir şekilde değiştirildiği ve bütünüyle farklı bir hükümet sistemi içinde Cumhurbaşkanının düzenlendiği açık bir husus olduğu için, Teklifin kanunlaşması ile getirilen iki dönem seçilebilme imkânında bu düzenlemenin yürürlüğe girmesinden önce görev yapmış Cumhurbaşkanlarının görev dönemlerinin hesaba katılmayacağı tartışmasızdır."
Anayasa değişikliği sürecinde, Anayasa Komisyonu Başkanlığı yapan ve sürece yakından şahitlik eden TBMM Başkanı Mustafa Şentop, 10 Şubat Perşembe günü yaptığı açıklamada, Komisyonun bu gerekçesini aktardıktan sonra, Komisyon raporuna karşı muhalefet şerhi yazan muhalefet partisi milletvekillerinin bu konuya şerhlerinde hiç değinmediklerini, ayrıca Komisyon'da ve Genel Kurul'da Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın üç defa aday olma imkanı olacağına dair görüşlere itiraz etmediklerini vurgulamıştır.