31 Mart yerel seçimleri üzerinden geçen yirmi güne rağmen İstanbul'da başa baş çıkan oy oranları ve itirazlar sebebiyle hala tartışılmaya devam ediyor. İstanbul'un yanında bazı seçim çevrelerinde seçimlerin ve mazbataların iptali kararları ve devam eden itirazlar seçim gündemini canlı tutuyor. Bütün bu yoğun tartışmalara rağmen sürecin olağan hukuki çerçeve içerisinde ilerlediğini ve siyasi partilerin gözetiminde bağımsız yargı tarafından yönetildiğini belirtmemiz gerekir.
İstanbul'da ilçe seçim kurulları ve İl Seçim Kurulu nezdinde yapılan ve bazı durumlarda Yüksek Seçim Kuruluna (YSK) ulaşan itirazlardan sonra, ilçe seçim tutanakları ve il seçim tutanağı oluşturuldu. Bu il seçim kurulu tutanağına dayanarak CHP adayı Ekrem İmamoğlu'na İstanbul büyükşehir belediye başkanı seçildiğine ilişkin mazbatası 17 Nisan Çarşamba günü verildi ve İmamoğlu aynı gün başkanlık görevini devraldı. Bu aşamadan sonra AK Parti'nin Büyükçekmece ve Maltepe ilçeleri ile Büyükşehir'e ilişkin itirazları olağanüstü itiraz yoluyla görüşülecek ve YSK son kararını verecek.
Geçtiğimiz günlerde tamamlanan olağan itiraz sürecinin üzerinde tekrardan durmaya gerek yok. Ancak kısaca özetlersek AK Parti'nin kabul edilen bazı itirazları üzerine, İstanbul'un tüm ilçelerinde sadece geçersiz oyların ve dört ilçe ile iki ilçenin birer bölge kurullarında tüm oyların yeniden sayımı yapıldı. Yeniden sayımlar yanında sisteme girişlerde yaşanan maddi hataların düzeltilmesi ile adaylar arasındaki oy farkı on üç binlere kadar düştü. Ayrıca AK Parti ilçe bazında Büyükçekmece'de seçmen listeleri ve sandık kurulu işlemleri hakkında usulsüzlük ve yolsuzluk itirazlarında bulundu.
298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri hakkındaki Kanun'a göre, seçimlerin sonucuna müessir haller sebebiyle tutanağın düzenlenmesinden itibaren yedi gün içerisinde olağanüstü itiraz yapılabiliyor (m. 130). Bu itirazda iddia olunan vakıanın mahiyetinin, delillerin ve belgelerin de Kurula sunulması gerekiyor. Eğer bu yöndeki belgeler elde edilemiyorsa itiraz eden kişilerden, bunun nedenlerinin ve nereden ne şekilde elde edilebileceğinin bildirilmesi beklenmektedir. Delile ve belgeye dayalı olarak yapılması gereken bu başvurularda odak noktası ve YSK'nın uyguladığı temel ölçüt, seçim sürecindeki hukuka aykırılığın seçim sonuçlarını etkileyecek ve seçmen iradesini sakatlayacak nitelikte olmasıdır. Yani usulsüzlükler tespit edildikten sonra bunların seçim sonucuna etki edecek düzeyde olduğunun da tespiti gerekecektir.
Geçmiş seçimlerde seçim sonuçlara etki ettiği için seçimlerin iptaline neden olan en yaygın usulsüzlük, oy hakkına sahip olmayanların oy kullanmasıdır. Partiler ve adaylar arasındaki oy farkının çok az olması ve hükümlü, er/erbaş, kısıtlılık gibi sebeplerle oy kullanmaması gerekenlerin seçimlerde oy kullanmasının seçim sonuçlarına etki edecek düzeyde olması sebebiyle yenileme kararları verilmiştir. Örneğin 1999'da Samsun Ayvacık Belediye başkanlığı seçiminde Fazilet Partisi adayı 1.504, Anavatan Partisi adayı ise 1.496 oy almıştır. Yapılan itirazda, seçimde dört erbaş, dört akıl hastası kişinin oy kullandığını ve bir kişinin ise mükerrer oy kullandığını gösteren belgeler YSK'ya sunulmuştur. Sonuçta YSK partilerin arasındaki oy farkının 8 olması ve usulsüz kullanılan oy sayısının bunu aşması sebebiyle sonuca tesir edeceğine hükmetmiş ve seçimleri iptal etmiştir.
AK Parti'nin olağanüstü başvuru dilekçesi 44 sayfa ve üç bavula sığan delil ve belgelerden oluşuyor. Bunların hepsini bu yazıda değerlendirmemiz mümkün değil. Ama İstanbul seçimlerinde AK Partinin yaptığı olağanüstü itiraz gerekçelerini şu şekilde özetleyebiliriz:
YSK, karar için toplanmadan önce, AK Parti ve MHP'nin sunduğu delilleri inceleyecek, gerekli gördüğü takdirde il ve ilçe seçim kurulları veya ilgili diğer kurumlardan ek belgeler de isteyebilecek. Bu değerlendirme sonucunda seçim sonucuna etki edecek düzeyde usulsüzlükler tespit ederse seçimlerin iptali ve yenilenmesi kararı alacaktır. Kanun'a göre yenileme kararının ilanından sonraki 60'ıncı günü takip eden ilk Pazar günü seçim yapılır. Geçmişteki seçim yenileme uygulamalarına göre, mazbatanın iptali ve yenileme kararı alınırsa, Büyükşehir Belediye Meclisi olağanüstü toplanır ve yeni belediye başkanı seçilene kadar belediye başkan vekilliği görevinde bulunacak ismi seçer. YSK'ya göre yenilenecek seçimler iptal edilen seçimin tekrarıdır yani yeni bir seçim değildir. Bu sebeple sadece oy verme işleminin tekrarı yeterlidir, siyasi partilerin yeniden aday göstermesine ve sandık seçmen listelerinin güncelleştirilmesine gerek yoktur. Ölüm, istifa gibi haller dışında, partiler aynı adaylarla seçim yarışına girer.
Mevcut hukuksal çerçeve ve YSK'nın içtihatlarına göre önümüzdeki birkaç gün içerisinde YSK son ve kesin kararını verecek. Bu karar ne yönde olursa olsun bağımsız yargı denetiminde açığa çıkan milli iradeye saygı duymak gerekecektir.