Türkiye'nin en iyi haber sitesi
BÜŞRA ZEYNEP ÖZDEMİR

Türkiye’nin Güçlenen Enerji Diplomasisi ve Medyanın Rolü

Enerji ekonomilerin ve devletlerin sürdürülebilirliğinin sağlanmasında en önemli araçlardan biri. 100 yıl öncesinde olduğu gibi fosil yakıtların hala ülkelerin enerji tüketimlerinde hatırı sayılır bir yere sahip olmasına ek olarak hızla yaygınlaşan yenilenebilir enerji teknolojilerinin, kritik madenlerin ve nadir toprak elementlerinin günümüzde en fazla ticareti yapılan ürünler arasında yer alması enerji konusunu devletlerin dış politikasında başlıca unsurlardan biri haline getiriyor. Piyasaların birbirine bağımlı yapısı ise üreticiden tüketiciye, ihracatçıdan ithalatçıya devletlerin birbirleriyle olan ilişkilerinde daha ihtiyatlı hareket etmesini gerekli kılıyor.

Enerjiye benzer şekilde medya da ekonomiler ve devletler için oldukça önemli bir araç. Tarihte yayımlanan ilk gazeteden bu yana bilginin kontrolünü sağlamasıyla öne çıkıyor. Ekonomilerde piyasaların sağlıklı bir şekilde işletilmesinin sağlanabilmesi için güvenilir ve şeffaf bilgi akışının sağlanmasında rol oynayan medya sektörü, ülkeler için kendi halkına ulaşmanın yanı sıra uluslararası sistemdeki imajının belirlenmesi ve pekiştirilmesinde kritik bir görev üstleniyor. Medyanın sahip olduğu bu önemli gücün farkında olan devletler ulusal medya araçları ile içeride ve dışarıda hedefledikleri kitlelere kolayca ulaşabilme imkanına sahip oluyorlar. Çağımızda medyanın dönüşerek geleneksel basılı yayından dijital medyaya evrilmesi de etki alanının daha fazla genişletilmesine olanak sağlıyor. Hükümetlerin politika ve stratejilerini, eylemlerini ulusal ve uluslararası kamuoyu ile paylaşmalarında yeni bir çığır açan dijital medya ulusal medya kuruluşları aracılığıyla da ülkelerin etki alanını genişletmesine imkan tanıyor.

Bölgesinde ve yakın coğrafyasındaki başlıca söz sahibi ülkelerden biri olan Türkiye'nin son yıllarda uluslararası sistemdeki artan rolünde uyguladığı girişimci dış politika anlayışını ulusal medya araçlarını başarılı bir şekilde kullanarak desteklemesi de etkili oluyor. Uluslararası sistemdeki artan rolünü siyasi aktivizmin yanı sıra ekonomik gelişmelerine de borçlu olan Türkiye bugün aynı zamanda bölgesindeki en büyük enerji tüketicilerinden biri. İthal ettiği enerji kaynaklarının en güvenli şekilde temin edilmesi için yoğun çaba sarf eden ülke yerli ve milli enerji kaynaklarının ekonomiye kazandırılması için de çalışmalar yürütüyor. Dış politikasında enerji başlığına ayrı bir yer ayıran Türkiye'nin içeride ve dışarıda attığı adımlar ve hayata geçirdiği projeler başta olmak üzere tüm gelişmeleri ulusal ve uluslararası kamuoyuyla paylaşarak hem şeffaf bir pozisyonla güven kazanıyor, hem de enerji diplomasisinde medya aracılığıyla güç kazanıyor.

Enerjide Bağımsızlık Yolunda Türkiye

Türkiye, bulunduğu coğrafyanın ve sahip olduğu tarihi bağların sağladığı avantajları her alanda fırsata çevirmek için ayrı bir özen gösteriyor. Bu bağlamda artan nüfusu ve gelişen ekonomisi sayesinde yükselen enerji tüketimini çok sayıda ülkeye kıyasla başarılı bir çeşitlendirme stratejisi izleyerek karşılıyor. Petrol, doğal gaz ve kömüre hidroelektrik, rüzgar, güneş, jeotermal ve biyokütle gibi modern yenilenebilir enerji kaynaklarının eşlik ettiği birincil enerji tüketimine kısa sürede nükleer de eklenecek. Tükettiği enerji kaynaklarının yanında enerjiyi ithal ettiği yolları da çeşitlendiren Türkiye, bu sayede yakın bir zamana dek çevresindeki hidrokarbon zengini ülkelerle olan "asimetrik bağımlılık" şeklindeki ilişkilerini "karşılıklı bağımlılık" düzlemine taşıyor. Örneğin doğal gazın boru hatlarının yanı sıra tankerlerle sıvılaştırılmış şekilde de alınabiliyor olması yalnızca boru gazına bağımlı olmadığını gösteriyor. Ek olarak İki LNG yeniden gazlaştırma tesisi, üç yüzer depolama ve yeniden gazlaştırma terminali olması, diğer ülkelerle yaptığı doğal gaz ithalatı konulu görüşmelerde Türkiye'nin elini güçlendiriyor.

Dahası, Türkiye enerjide dışa bağımlılığını azaltma hedefi doğrultusunda yalnızca kaynakları ithal eden değil aynı zamanda üreten bir ülke olmayı hedefliyor. Yetki alanları içinde kara ve denizlerde hidrokarbon araması yapmak, bunun için de dünyada sayılı ülkenin sahip olduğu derin deniz arama ve sondaj filosunu kurmak, Türkiye'nin son 10 yılda gerçekleştirdiği önemli atılımlar.

Enerji alanında attığı adımlar, hayata geçirdiği bu projeler içeride enerji arz güvenliğini artırmaya yönelik olmakla birlikte dışarıda da Türkiye'nin iş birliği ve ortak projeler açısından önemli bir aday olmasını sağlıyor. 20 yılda yenilenebilir kaynaklı kurulu gücünü 4 katına -12,3 bin MW'tan 62 bin MW'a- çıkaran, 4 adet derin deniz arama ve sondaj gemisi, 2 adet sismik araştırma gemisini bünyesine katarak ilk 10 ülkeden biri haline gelen Türkiye hem yenilenebilir enerji kaynakları hem de hidrokarbonlar alanında yüksek iş birliği potansiyeli taşıyan bir ülke haline geldi. Son 10 yılda Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın yoğun diplomasi trafiğini takip ederek bu durumu açıkça görmek mümkün. Yalnızca 2024 yılının ilk 7 ayında 15'ten fazla ülke ile enerji konulu görüşmeler gerçekleştirildi ve çeşitli anlaşmalar imzalandı.

Medyasının Desteğiyle Enerjide Daha Güçlü Türkiye

İçeride ve dışarıda enerji konusundaki icraatlarını aralıksız sürdüren Türkiye'nin bu çabalarını hem ulusal hem de uluslararası kamuoyu ile paylaşmasında medya kritik bir rol üstlenmekte. Bu noktada gerek kamu yayıncılığı gerekse özel medya şirketlerinin Türkçe ve yabancı dillerde gerçekleştirdiği faaliyetler enerji diplomasisinin etki alanını genişletmekte.

Söz konusu alanda en önemli atılımlardan birisi ise Anadolu Ajansı'nın "Energy Terminal" isimli girişimi. İlk kez 2014 yılında kurulan AA Enerji Terminali, İngilizce dilinde yayımladığı analiz, rapor ve haberlerle Türkiye'nin yerli ve yabancı hem kamuoyu hem de yatırımcılar için daha şeffaf bir şekilde takip edilebilmesini sağlamayı hedeflemişti. 94 yıllık tecrübesini enerji alanındaki uzmanlığıyla bir araya getiren AA, web sitesinde yaptığı yayınlar sayesinde yerli ve yabancı çok sayıda bilimsel ve ticari çalışmaya da referans oldu. Türkiye'nin enerji diplomasisine özel bir önem atfeden platform, "Enerji Diplomasisi" başlığının yanı sıra elektrik, doğal gaz, petrol, yenilenebilir, maden ve finans başlıkları altında geniş bir haber yelpazesini okuyucusuyla buluşturuyor.

Öte yandan AA Energy Terminal, Temmuz ayı itibariyle Türkçe yayın hayatına da başlamasıyla ulusal kamuoyunun ve piyasaların bilgi akışını daha da hızlandırmayı hedefliyor. Yalnızca Türkiye'den değil, dünyadan enerji alanındaki gelişmeleri de takip ederek hızlı ve güvenilir bir şekilde kitlesine ulaştıran AA Enerji Terminali'nin uzun yıllar boyunca enerji alanındaki profesyoneller için vazgeçilmez bir kaynak olma potansiyeline sahip.

Bu anlamda özel veya kamu yayıncılığı fark etmeksizin medyanın enerji diplomasisi ve dolayısıyla da Türkiye'nin enerji bağımsızlığı yolunda sağladığı kamusal katkı, yerli ve yabancı dillerdeki girişimler ile daha da ileriye taşınması mümkün. Dolayısıyla enerji alanında benzeri daha fazla girişimin olması gelecek açısından oldukça kritik.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA