12 Şubat'ta Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın ilan ettiği yeni düzenleme (kapsamlı altın tasarruf ekosistemi) ile Türkiye'de 5 bin ton olduğu tahmin edilen yastık altındaki altın tasarruflarının ekonomiye ve finansal sisteme entegre edilmesi amaçlanmaktadır.
Türkiye'de yıllardır konuşulan ve geçmişte farklı adımlarla da hayata geçirilmeye çalışılan; ancak, henüz istenen ölçüde sonuç alınamayan yastık altındaki altınların ekonomiye kazandırılması konusunda yeni ve daha kapsamlı bir adım atılmaktadır.
'Altın Tasarruf Ekosistemi' Kime, Ne Kazandıracak?
Yeni düzenleme ve sisteme kazandırılacak bu altınlar ile "Türkiye Ekonomi Modeli" çerçevesinde, tasarrufların artırılması, hazır finansman kaynaklarının sisteme entegrasyonu, bankacılık sistemindeki mevduatların ve kredi hacminin geliştirilmesi ve resmi rezervlerin de artırılması noktasında önemli bir adım atılmış olacaktır.
Yeni model, ekonomik büyümenin finansmanında, maliyeti daha yüksek dış tasarruflar yerine yerli tasarruflara odaklanılmasını sağlayacak. Ülke ekonomisine bu âtıl tasarruflar kazandırılmış ve finansman maliyetleri düşürülmüş olacaktır.
Türkiye Ekonomi Modeli kapsamında bu tasarruflardan da faydalanılması önemli bir konudur. Güçlü kalkınma, güçlü üretim, güçlü ihracat hedefleri ile finansal istikrara odaklanan yeni modelde, büyümenin düşük maliyetli ve sürdürülebilir finansmanı sağlanmış ve ekonomi desteklenmiş olacak.
Uygulama, sağlanacak kur istikrarı üzerinden de herkese kazandıracak. Daha önceki kur korumalı hesaplar gibi bu adım da döviz kurunun istikrarı ve TL cinsi tasarrufların, mevduatların cazibesinin artırılmasını sağlayacak. Dolayısıyla da TL'yi özendiren enstrümanların yeni bir örneği olacak. Temel hedef, bankacılık sistemindeki mevduatları ve kredi hacmini geliştirmek; TL'ye talebi ve rezervleri artırmak ve döviz kuru istikrarını sağlamaktır.
Altın tasarrufu sahibi vatandaşa da hem değer koruma hem gelir sağlanacak. Tasarruflarını değerlendirmesi için yeni bir yatırım fırsatı, ilçesi ve ilindeki en yakın kuyumcuları üzerinden ayağına kadar gitmiş olacak. Altın tasarrufları, sistemde kaldığı zaman zarfında, ciddi bir gelir kaynağı da olacak; faiz geliri veya kâr payı da sağlamış olacak. Tasarruflar, hırsızlık ve kaybolma gibi risklere karşı güvene alınacak; saklama ve taşıma maliyetini düşürmeye de yardımcı olacaktır.
Altın tasarrufu olanlar, normal şartlar altında karşılaştıkları altın alım-satım farkından da korunmuş olacaktır. Ani ihtiyaç durumunda, altını nakde çevirme durumunda ortaya çıkan fiyat farkı zararı ortadan kalkmış olacaktır. İşlenmiş altında, %20'leri aşan, alım-satım farkları önemli bir sorundur; bu sıkıntı da tüketici lehine aşılmış olacaktır.
Bu sistem, kamu otoritesi ve politika yapıcılar açısından da merkez bankası rezervlerini destekleme, TL'ye talebi artırma ve döviz ihtiyacının bir kısmını karşılama fırsatı sunacak. TL'yi özendirecek yeni bir enstrüman olarak, TL cinsi varlıklara, TL'ye talebi artırma sağlanmış olacak. Bankalardaki mevduatlar ve finansal sisteme kredi sağlama hacmi de artırılmış olacaktır.
Türkiye'deki yerleşiklerin, yastık-altında yaklaşık olarak 5 bin tonluk (ortalama 300 milyar $) altın tasarrufunun bulunduğu tahmin edilmektedir. Bunun da en azından %10'unun ekonomiye kazandırılması hedeflenmektedir.
Türkiye'de, 2021'deki tüm cari açığın 15 milyar dolar olduğu; kur korumalı TL vadeli mevduat hesapları kapsamında, (son 2 ayda) dövizden dönüştürülen miktarın henüz 10 milyar doları ancak aştığı ve tüm dünyada bir yılda üretilen toplam altın miktarının 100 milyar dolar civarında olduğu düşünüldüğünde; yastık altındaki altınlardan sisteme çekilebilecek %10'luk bir payın (yaklaşık olarak 30 milyar $) önemi daha iyi anlaşılmış olacaktır.
Süreç Nasıl İşleyecek?
Geniş bir ekosistem (altın tasarruf ekosistemi), tüm oyuncuları bir araya getiren kapsamlı ve bütüncül bir model ileri sürülmektedir. Bu doğrultuda da geniş bir altın kabul ve değerlendirme ekosistemi oluşturulması hedeflenmektedir. Elinde fiziki altın tasarrufu olanlar, daha önceki gibi sadece bankalar yerine, platformlar, kuyumcular ve bankalara da bu altınlarını teslim edebilecek. Bankaların bazı şubeleri bu fiziki altın toplama hizmetini sürekli olarak sunacak. Onlar da kuyumcular gibi, sistemin sürekli oyuncusu olacak. Her şehirde bu işle ilgilenen en az bir şube (banka, kuyumcu) olacak.
Türkiye'de bir süredir üzerinde çalışılan ve pilot uygulamaları yapılan; güvenliği kanıtlanan, devlet bankaları ve kuyumcular işbirliği ile yürütülen "Kuyumcu Altın Değerlendirme Sistemi, KAD-SİS" yurt geneline, 81 ile yayılmış olacaktır.
Elinde fiziki altın tasarrufu olanlar; akredite, güvenilir ve her an ulaşılabilir fiziki teslim noktalarına (platformlar, kuyumcular ve bankalara), fiziksel altın tasarruflarını (ziynet altınlar) değerleme için her gün getirebilecekler.
Kuyumcu, banka ve platformlara kaç gram altın getirilirse; o kadar ölçüde altın, saf altına çevrilecek. Toplanan ziynet altınlar, altın depo hesapları, altın katılma hesapları, altın dönüşümlü TL mevduat hesapları ve altın dönüşümlü TL katılma hesapları gibi finansal enstrümanlarda değerlendirilecek ve altın tasarrufu sahiplerine faiz veya kâr payı kazandırabilecektir.
Bu amaçla, 1 Mart 2022'den itibaren, her ilde en az 1 tane olmak üzere; Mart ayı içinde 1500'ün üzerinde kuyumcu ile çalışmaya başlanacak. 2022 sonuna kadar ise, en az 10 bin kuyumcuya ulaşılması hedeflenmektedir.
Binlerce kuyumcu, bankalar, platformlar, altın rafinerileri, Darphane, Borsa İstanbul ve Takas Bank'ın da dahil olduğu geniş bir yeni ve kapsamlı altın ekosistemi oluşturulması hedeflenmektedir.
Türkiye'nin her tarafına yayılmış 30-40 bin kuyumcudan faydalanılması önemli bir başka adımdır. İvedilikle binlerce kuyumcunun sisteme dahil edilmesi planlanmaktadır. 4 büyük rafineri ve darphane de sisteme dahil edilecek.
Özellikle de katılım bankaları ile kamunun mevduat bankalarının (devlet bankaları), bu konuda öncü olması beklenmektedir. Katılım bankaları da, burada, katılım hesapları ile hem değer koruma hem kar payı fırsatı sunacaktır.
Eski Düzenlemelerden Farkı Ne?
Bu düzenleme ile yeni büyüme modeli desteklenecek; vatandaşın, en önemli tasarruf aracı ekonomiye kazandırılacak. Büyümenin maliyeti ve finansmanı kolaylaşacak. Vatandaş da devlet de şirketler de bu yeni süreçten kazanacaklar.
Altın tasarrufları ile yatırım kolaylaşacak; 81 ilde fiziki ve sürekli çalışan altın teslim noktaları olacak. Dolayısıyla da artık "altın günü" gibi, altının alınacağı günler ile ilgili sınırlamalar olmayacak. Altın tasarrufu sahibi vatandaşa, tasarruflarını değerlendirmesi için yeni bir yatırım fırsatı, ilçesi ve ilindeki en yakın kuyumcuları üzerinden ayağına kadar gitmiş olacak.
Teslim edilen altınlar da istendiği zaman fiziki olarak geri çekilebilecek (banka ve kuyumculardan). Geri çekilecek altınlar ise, aynı ölçüde ama bu defa yeni üretilen altınlar olarak bankalar ve kuyumcular tarafından geri verilecektir.
Daha önce ilan edilen ve bir tür alım opsiyonuna benzeyen kur korumalı TL mevduat hesabında olduğu gibi, burada da finansal bir enstrüman yeniliği var. Bu yeni enstrüman ile de aslında ziynet altın tasarruflara sahip vatandaş ile (tasarruflarını sisteme entegre edecek) bir SWAP anlaşması imzalanmaktadır.