Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Perşembe günü AK Parti'nin seçim beyannamesini açıkladı.
360 sayfalık, oldukça kapsamlı ve geniş bir metin olan beyannamede 11 ana başlık yer aldı. Ayrıca çeşitli alanlarda yapımı devam eden ve yapılması planlanan toplam 161 kalkınma projesi duyuruldu. Seçim vaatleri arasında ise özellikle "Millet Bahçeleri", polis, öğretmen, hemşire ve din görevlilerine 3600 emeklilik ek gösterge verilmesi, cemevlerine hukuki statü tanınması gibi farklı toplumsal kesimlerin doğrudan beklentisi haline gelmiş konular dikkat çekti.
Bu noktada beyanname bir bütün olarak ele alındığında gelecek vizyonu ve somut projeler şeklinde iki temel odağı olan bir siyaset belgesi olarak değerlendirilebilir. Gelecek vizyonu açısından toplumun değişen sosyolojisine uygun, bölgesel ve küresel gelişmelere uyum sağlayacak adımların atılacağı belirtilirken ayrıca 2023 hedeflerinin ötesinde uzun vadeli olarak 2053 ve 2071 Türkiye'sine yönelik bir vizyon çizilmektedir.
Somut projeler bağlamında ise AK Parti, kendi kritiğini yaparak on altı yıllık iktidarı sürecinde vaat edip yaptıklarını, devam eden ve yapacağı projeleri kapsamlı bir şekilde sunmaktadır.
Beyanname ve gelecek vizyonu
Beyannamede tüm metne etki etmiş bir gelecek vizyonu bulunmaktadır.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 6 Mayıs'ta açıkladığı manifestoyla genel çerçevesi çizilen bu vizyonda Türkiye'nin demokratik ve ekonomik kalkınmada hangi noktaya geldiği açıklanırken "muasır medeniyetler seviyesini aşmak" 2053 ve 2071'in esas hedefi olarak konulmaktadır. Beyanname ise bu hedeflere nasıl ulaşılacağının temel yol haritasını çizmektedir. Bu noktada en çok dikkat çeken noktalar küresel trendler ışığında dijitalleşme ve teknolojik gelişmişliğini yakalama ve değişen toplumsal sosyolojinin beklentilerinin özellikle gençlere yatırım ve kadınların iş hayatına kazandırılması üzerinden karşılama hedefleridir. Bu hedeflerin özellikle ekonomik kalkınmanın yapısal temelini oluşturacağı da ayrıca önemlidir.
Öte yandan söz konusu gelecek vizyonunun Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi üzerinden tanımlanması da dikkat çekmektedir.
24 Haziran beyannamesini önceki beyannamelerden ayıran en önemli farklardan biri de budur. "Güçlü Meclis, Güçlü Hükümet, Güçlü Türkiye" sloganıyla özetlenen bu durum devletin başta kamu yönetimi olmak üzere tepeden başlayarak yeniden yapılandırılmasını, bu yapılandırmanın güçlü erkler yaratarak istikrarlı bir siyaset kurumu ve ekonomik ve demokratik kalkınma sağlayacağı belirtilmektedir.
'Yaparsa yine AK Parti yapar'
Beyannamede açıklanan bir diğer slogan ise "Yaparsa Yine AK Parti Yapar" oldu. 2053 ve 2071 hedefleriyle birlikte özellikle beyannamede "Önemli Kalkınma Projelerimiz" başlığı altında yer alan 161 projenin hayata geçirileceğinin güvencesini geçmişte yaptıkları üzerinden veren bu söylem, AK Parti'nin beyanname içinde iktidarı boyunca yaptıkları ve yapacaklarının kritiğini yaparak kendini bir referans olarak ortaya koyduğunun göstergesidir. Bu noktada AK Parti seçmenlere "verdiği sözü yerine getiren iktidar" mesajı verirken siyasetin referans noktasına kendisini yerleştirmekte ve on altı yıllık iktidarı boyunca yaptıklarının avantajını kullanmaya çalışmaktadır.
Öte yandan AK Parti söz konusu slogan ve projeler üzerinden muhalefete de bir mesaj yollamaktadır. Her seçim döneminde muhalefet tarafından sıklıkla başvurulan popülist vaat siyasetine cevap veren bu söylem bir muhalefet eleştirisi niteliğindedir.
Sonuç olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AK Parti açıklanan beyanname ile yakın ve uzak geleceğin Türkiye'si için bir vizyon ortaya koymakta ve temel bir yol haritası çizmektedir. Bu doğrultuda 24 Haziran sonrası geçilecek Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle Türkiye'nin yapısal dönüşümünü tamamlamak, bu dönüşümün sağlayacağı avantajla da demokratik ve ekonomik kalkınmayı bir üst seviyeye çıkararak muasır medeniyetler seviyesini aşmak hedeflenmektedir. Erdoğan ve AK Parti bu hedeflere ulaşmayı başarabilecek siyasi seçenek olarak da on altı yıllık iktidarının referansıyla kendisini göstermektedir.