1996-İngiltere: "Football Coming Home". "Futbol evine dönüyor"du 10. Avrupa Şampiyonası finallerinin sloganı ve biz de vardık! İsveç, Macaristan, İzlanda'nın da yer aldığı gruptan İsviçre ile birlikte finallerin yolunu tuttuk. Teknik direktör Fatih Terim idi ve dört yıl sonra çok daha büyük işlere imza atacaktı. Finaller kalabalıklaşmıştı ve artık finallerde 16 takım vardı. Otoritelere göre 2004'den sonra en sıkıcı finallerde Hırvatistan ve Portekiz'e 1-0, Danimarka'ya 3-0 mağlup olduk. Tek teselli gole giden rakibini düşürmeyen Alpay'a verilen Fair- Play ödülü oldu. İtalyanlar, Çek ve Almanların yer aldığı gruptan çıkamazken; çeyrek finallerde herkes işi penaltılara bıraktı. İngilizler, İspanyolları; Fransızlar, Hollanda'yı penaltı atışları sonrasında saf dışı bıraktı. Yarı finalde başrolde yine penaltılar vardı. Fransa'da Pedros kaçırdı ve Çekler 6-5 ile finale çıktılar. İngilizler, Almanlara Southgate'in kaçırdığı penaltıyla boyun eğdiler. Wembley'deki finale damgasını vuran iki golle Bierhoff oldu. Almanların golcüsü uzatmada attığı "altın gol" le kupayı üçüncü kez ülkesine kazandırdı.
2000-Belçika/Hollanda: Şampiyona tarihinde ilk kez iki ülke ev sahipliği yapıyordu ve biz yine vardık. Finlandiya, Kuzey İrlanda ve Moldovalı grupta Almanya'nın ardından finallerin yolunu tutan A Milli takım UEFA Kupası'nı kaldıran Galatasaray ağırlıklı kadrosuyla Mustafa Denizli yönetiminde bir önceki finallerden çok daha fazlasını yapmaya kararlıydı. Arnhem'de İtalya'ya 2-1 mağlubiyetle başladık, Eindhoven'de İsveç ile 0-0 berabere kaldık ve Brüksel'de Belçika'yı devirip İtalya'nın ardından gruptan çıkmayı başardık. Çeyrek finallerde Portekiz'e 2-0 mağlup olan A Milli Takım çok değil iki yıl sonra Uzakdoğu'da tarih yazacaktı. Fransa, İspanya'yı 2-1; Hollanda, Yugoslavya'yı 6-1 ve İtalya, Romanya'yı 2-0 ile devirip yarı finale adını yazdırdı. Fransa'nın şansı yanındaydı. Yarı finalde uzatmalarda Portekiz'i Zidane'ın penaltısıyla geçtiler. İtalyanların da onlardan aşağı kalır yanı yoktu. Frank de Boer, Stam ve Bosvelt'in kaçırdığı seri penaltılar, Gök Mavilileri, Rotterdam'daki finale yolladı. 98 Dünya Kupası'nın sahibi Fransızlar istim üzerindeydi ama İtalya defans yapmayı dünyaya öğreten ülkeydi. 55'de Delvecchio ile 1-0 öne geçtiler ama top Fransızları seviyordu 2 Temmuz 2000 akşamı. 90'da Wiltord maçı uzatmaya götürdü. 103'de ise Trezeguet'in volesi altın goldü. Kupa ikinici kez Paris'in yolunu tutuyordu.
2008-Avusturya/İsviçre: Yunanistan ile birlikte çıktığımız gruptan geldiğimiz turnuvanın masal gibi olacağını bilmiyoruz tabii. Portekiz'e kaybediyoruz ilk maçta. İsviçre maçında geri düşüyoruz, Semih beraberliği, Arda 90+2'de galibiyeti getiriyor. Son maçta Çekleri devirmemiz lazım ama 2-0 geriye düşüyoruz, masal orada başlıyor. Son çeyreğe girilirken Fatih Terim yönetimindeki milli takım şahlanıyor, 14 dakikada 3 gol ve çeyrek finaldeyiz. Hırvatistan maç akıllara ziyan, uzatmaya gidiyor, Klasnic 119'da attığında yıkılıyoruz, eve döneceğiz derken Semih 120+2'de beraberliği getiriyor ve penaltılar, Modric, Rakitic'in gençlik zamanları kaçırıyorlar, 2002 Dünya Kupası'ndan sonra bir kez daha yarı finaldeyiz ama sakat cezalılar derken yarım kadro kalmışız, Almanlar karşısında öne geçiyoruz, 2-1 yapıyorlar, pes etmiyoruz, Semih atıyor 86'da, son dakikaların takımıyız ama Lahm bizim dakikalarımızda filelerimizi havalandırıyor. Rusya'yı yarı finalde 3-0 ile rahat geçen İspanyollar finalde Almanya'ya Torres'in golüyle yıkıp 44 yıl sonra kupa hasretine son veriyorlar.
2016-Fransa: Michel Platini, Türkiye'nin sonuna kadar ev sahipliğini hak ettiği turnuvayı ülkesine hediye etmiş. Grupta 2008'de bizim maçta kabus görmüş Çekler ve yine turnuvada devirdiğimiz Hırvatistan ve iki Avrupa Şampiyonası ve Dünya Kupası'nı arka arkaya kazanmış İspanya var. 8 yıl önce penaltıyı kaçıran Modric'in golüyle Hırvatlar bizden rövanşı Paris'te alıyorlar grubun ilk maçında. İyi futbol oynamıyoruz. Nice'de İspanyollar da ağır sıklet geliyor, 3 gol atıp kazanıyorlar. Son maçımız Lens'te Çeklerle, 2-0 kazanıyoruz ama yetmiyor elbette, eve dönüyoruz. Süprizlerle dolu turnuva, kim derdi ki Portekiz, Galler ile yarı final oynayacak! Almanları 2-0 ile geçen Fransa finalde Portekiz'i karşısında buluyor. Ronaldo'nun gözyaşlarıyla kenara geldiği akşam... 12 yıl önce evinde Yunanistan'a finalde kaybeden Portekiz bu kez ev sahibi Fransa'yı uzatmada Eder'in golüyle Paris'te devirip kupayı kaldırıyor...Euro 2020 bugünlerde ekranlarda canlı, biz hatıralarımızı "banttan" satırlarla tazeleyelim. Millli takımımızın katıldığı dört Avrupa Şampiyonası'ndan aklımda kalanlar: