Dünya Sağlık Örgütü, pandemi ilan etmiş, futbolda ligler birbiri ardına kepenk indiriyordu. Mart ayında Avrupa'da tahminler bugünden geriye bakıldığında çok iyimsermiş, Nisan ayı ortasında idmanlara dönülür, ligler mayıs ayında devam ederdi. UEFA, Euro 2020'yi bir yıl erteleyince herkes haziran ayı sonunda sezon finali yaparız diyordu. Koronavirüsün gerçekleri ise başkaydı. Nisan ayı ortasında ne İspanyollar ne de İtalyanlar ligin kalanının oynanacağına inanmıyordu. Üstüne Fransızların bugün kendi içlerinde kavgaya neden olan kararı geldi. Hollanda ve Belçika neyse de Fransızların ligi tescil etmesi, tüm kıtada umutsuzluğa sebep oldu. Almanlar ısrarcı olmasalar ve kılavuz görevi gören sağlık protokolleri diğer ülkeler tarafından benimsenmese bütün Avrupa, Fransa'nın peşine takılıp giderdi. Fransız hükümeti, halka salgınının ciddiyetini anlatmak için ülkenin en değerli spor organizasyonuna "Bitirin" diyerek sert bir mesaj vermek yolunu tercih etti, en azından L'Equipe o günlerde perde arkasını böyle anlattı...
Nisan ayı başında başta İspanya'da olmak üzere futbolcu ve çalışan ücretlerinde kesintiye gidilmeye başlandığında futbol ekonomisinde madalyonun öteki yüzü göründü. 1 milyar euro gelire doğru koşan Barcelona bile üç hafta maça çıkmayınca krize giriyorsa diğerleri ne yapsın! Bireysel idmanlar, zoom platformunda toplu fitness çalışmaları... Her futbolcu elbette geniş bir bahçeye sahip villada oturmuyor, kiminin evinde yürüyüş bandı bile yoktu...
Mayıs ayında tesislere gelip ilk kez testten geçtiklerinde arkalarında idmandan uzak 50 gün vardı...
Hayalleri olan, hayallerini erteledi, umudu olmayan umutlandı. Euro 2020'ye sakatlık yüzünden yetişemeyenler, form grafikleri yüzünden milli takımdan uzak kalanlar, Euro 2020'den sonra milli formayla vedaşlaşmaya hazırlananlar ya da gelecek sezon bir yaş daha yaşlandıklarında turnuvaya gidemeyecek olanlar...
Sadece futbol değil elbette, Tokyo Olimpiyatları'na gitmek için ter dökenler, madalya peşinden koşanlar. Gelecek yaz kim formda olacak, hangi favori hayal kırıklığı yaşayacak... Ertelenen turnuvalar, şampiyonalar, altyapılarda onca spor dalında yetişirken tesislerden uzak evlerinde sokağa çıkacakları günleri bekleyen çocuklar... Hikayenin başı da sonu da sağlık. Önce sağlık...
Çok şükür futbol geri döndü, çocuklar yakında idmanlara geri dönebilecekler, dizi ve filmlerin doldurduğu televizyon ekranları spora kavuşacak... Sezen Aksu'nun bir şarkısından emanet alırsam eğer: "Bakarsın umduğundan iyi geçer yaz."
Naklen yayınlarda 'taraftar' teknolojisi
Futbol geri döndü peki ya boş tribünler? Avrupa'da yayıncı kuruluşlar farklı teknolojilerle naklen yayınlarda ekran başında sporseverlere sanal da olsa benzer bir ambiyansı sağlayabilmek için çalışıyor. Almanlar, Bundesliga'da saha kenarına sese duyarlı ve oyun bölgesine yaklaştığında devreye giren 28 mikrofonla normal zamanlarda duyulmayan saha içi dialogları izleyeciye ulaştırdılar. İspanya'da tribünlerin boş görüntüsü yerini dolu tribün grafiklerine bıraktı, uzak çekimlerde dolu görünen tribünler, pozisyon için zoom yapıldığında boşluklarıyla gerçeği haykırsa da bu güzel dedirtti. Eski maçlarda tribünden yükselen tezahürat, uğultunun ses kayıtları canlı yayında ekrana yüklendi.
Tribünler ne zaman dolacak?
Peki taraftar ne zaman tribünlere dönecek? En iyimser tahminler İspanya'dan. Temmuz ayının son haftasında üçte bir oranında taraftarın tribünlere gelmesi bekleniyor. İspanya'da Barça ile Real ve İtalya'da Inter dışında stadını tıka basa dolduran takım yok. Bizde de kapasitesinin yüzde 80'i üzerine çıkabilen takım sayısı bir elin parmakları kadar. Sosyal mesafenin korunacağı üçte bir oranı yeni sezon başlarken mutlaka devreye girecek. Virüsün tehditi sonbaharda sona ererse planlanan kasım ayında tribünlerin kapasitesinin yüzde 50'sini kullanmak. Liglerin ikinci yarısında Ocak 2021'den itibaren ise yeni normalden o çok özlediğimiz normale dönmek. Bu sezon tüm Avrupa'da sezonun ikinci yarısı için kombinelere satışa çıkacak. Ocak ayında kadar maskeli ve sosyal mesafeli taraftarların tribünlerde bugünlerde yer alan fotoğraflarının yerini alması ise en büyük dileğim. O kartonlar kulüplere gelir sağlıyor olabilir ama eylül ayında onlarla vedalaşırsak bu iş de tadında bırakılmış olur...