2023 yılının hemen başında ülkemizi sarsan deprem felaketi, ardından girdiğimiz seçim süreci derken yaz geldi çattı. Herkesin nefes almaya, yazı keyifli geçirmeye ihtiyacı var. Üstelik dünyanın göz bebeği bir turizm lokasyonu olan ülkemiz, hem gastronomi hem de kültür-deniz tatili olarak yükselen bir ivmeye sahip. Turizm adına bizi güzel günlerin beklediği, umutlarımızı yeşerten zamanlara doğru yol alıyoruz.
Gastronomi, otelcilik, işletmecilik alanında gösterdiğimiz atılım, lüks segment turistin dikkatini çekiyor. Haliyle bu yazdan beklenti büyük! Alanında uzman isimler, bu yazı umutla bekliyor.
KAYA DEMİRER / TURYİD Başkanı
EGE'NİN 7-8 RESTORANI MİCHELİN ALIR
- 2023 deprem felaketi seçim telaşıyla başladı peki bizi nasıl bir yaz bekliyor?
- Seçim sonrası ile Haziran ayından itibaren otel şehir ve yazlık rezervasyonlarda iyileşme olduğu görülüyor ve bu yazın geçen seneyi aratmayacağını düşünüyoruz. Şampiyonlar ligi finalinin de pozitif katkısını yoğun olarak görüyoruz oteller ve restoranlarımızda...
- Değişen alışkanlıklar yeni trendler var mı bu yaz?
- Yeme içme sektöründe her geçen gün daha fazla oranda yediğini sorgulayan, anlamaya çalışan, tüm bunlardan sonra tüketmeye karşı bir meyil var. Aralıklı oruçlar, akşam erken yemek yeme eğilimleri artarak devam ediyor, bunlar da sabah kahvaltılarını ya da akşam keyifli yemekleri doğal olarak olumlu etkilemiyor. Ancak diğer taraftan dışarıda yemek yemenin karın doyurmaktan çok daha ileri bir vizyona ve hedefe sahip olması ile belki dışarı çıkmaların adetleri azalıyor olsa da (burada ekonomik darboğazlar da bu kararı destekler nitelikte oluyor) dışarı çıkıldığı zaman deneyimin hakkını teslim etmeye hazır bir talep var diyebiliriz. Diğer taraftan işletmeler verimliliğe odaklı olarak artan maliyetleri çok hassas hesaplamalar ile fiyatlara yansıtmaya çalışıyorlar, aksi takdirde işletme içine giren misafir sayısında (kuver sayısı) azalmaların önüne geçemiyorlar.
Pandeminin etkisi ile iyice alıştığımız açık alanlara olan ilginin İstanbul'da artarak devam edeceğini görüyoruz, teraslar özellikle bu yazın kaçış noktaları olacak. Güneyde ise her sene olduğu gibi mayıs aynın ikinci yarısı ile sırası ile önce Göcek, haziran ortasından itibaren Bozburun, Marmaris derken Hisarönü'nden burnu dönerek Gökova ve temmuz ile Bodrum'a ulaşma durumu söz konusu olacak. Temmuz ve ağustos Yunan adaları döviz kurundaki dalgalanma(ma) ile birlikte pozisyonunu alacak diye düşünüyorum. Diğer taraftan İzmirlilerin neredeyse 12 ay boyunca ziyaret ettikleri Çeşme ve Urla'nın da yaz döneminde iç pazarda popülerliğini arttırarak devam edeceğini görüyorum.
- Bu sene ülkemizdeki restoranlar Michelin yıldızlarıyla tanıştı... Yenileri gelir mi?
- Bodrum, Çesme ve Urla demişken, bu bölgelerimizde Urla'dan (mevsim/sezon itibariyle) başlayarak Michelin yıldız avcılarının bölgeye ziyaretlerini, ayak izlerini hisseder gibiyiz. Darısı sezon açılışları ile birlikte Çesme ve Bodrum'un başına. Bu yaz sonu itibariyle bahsettiğim bölgelerde 7-8 adet Michelin yıldızlı restoran görürsek şaşırmayız. Bir ya da iki noktada ise iki yıldız gelirse sürpriz olmaz.
- Bu yaz farklı bir turist profili görecek miyiz hem sahil şeridinde hem kültür rotalarında hem de İstanbul'da
- 2023 yazında da beklentimiz geçen sene olduğu gibi harcama eğilimi yüksek gastronomi tutkunu yabancı misafirlerin ülkemize ziyaretlerinde artış olacağını öngörüyoruz. 58 milyar dolarlık 2023 yılı hedefleri içinde pasta payını büyüterek hedefe destek olma yolundaki görevini fazlası ile yerine getireceğini düşünüyorum gastronomi sektörünün. Michelin yıldızları da konunun en büyük yardımcısı olacaklar.
- Yeme içme destinasyonu olarak İstanbul ve Bodrum'un yerini dünyayla kıyaslayınca nasıl değerlendiriyorsunuz?
- Yeme içme destinasyonu olarak konuyu ele alırsak 2023 yılında Michelin'in Istanbul'a gelmesi ile Istanbul gastronomi alanında daha cazip bir noktaya gelmiştir. Henüz daha bu konuda yolun başındayız. İstanbul'un çok daha fazla uluslararası marka ve Michelin, 50 Best gibi ödüllü yerli markalara ihtiyacı var. Gastro City olarak anılmak kısa zamanda olacak bir konu değil. Bir taraftan nitelikli turist gelirken diğer taraftan bizlerin de turistlerin beklentilerini karşılayacak işletmeleri hizmete sokmamız gerekiyor. Yıldızlı lokantalarımızın yıldızlarına sahip çıkmaları da çok önemli bir konu. Gastronomik olarak çok büyük bir zenginliğe sahip olmamıza rağmen bu zenginliğe katma değer yaratacak, inovatif, özgün ve özgür ruhlu araştırmacı şeflere, bu şeflerin de içinde olacağı kaliteli işletmelere daha fazla sayıda ihtiyacımız var. Ancak bu eko sistem içinde biz Türk misafirlerin de sektörü desteklemesi ve aldığı deneyim karşısında ödediği ücreti uygun bulduğu işletmelere ziyareti aksatmaması, diğer taraftan yeniliklere açık olmaları da önemli bir konu. Eko sistem içinde yerel ve merkezi otoriteleri kolaylaştırıcı yaklaşımları önemli, medyanın da en azından eleştirdiği oran ve miktarda da hak edilen övgüye de yer vermesi ve işletmelerimizin ve şeflerimizin hakkını teslim etmesi önemli.
Gerek İstanbul'da gerekse Bodrum'da konaklama tarafında artan sayıda ultra lüks veya ultra detay ile sadelik içinde lüks sunan otellerin de eko sisteme katkısı çok kıymetli.
- Sizi de İstanbul'un en önemli kültür projesi AKM'nin terasında çok özel bir restorana imza attınız, ne farkı var diğer markalardan buranın. Biz İstanbul, bizim dünyaya açılacak bir markamız olabilir mi?
- Kesinlikle dünyaya taşıyacak bir markamız olabilir ve olması için çalışacağız. Öncelikle "Biz" ismi ile İstanbul'da yaşayan tüm kültürleri önce kucaklayan sonra da kapsayan bir karaktere sahip. Biz yani hepimiz diyoruz. İstanbul'a gelince; benim şahsi görüşüm ülkemizin en kıymetli markası İstanbul. Dolayısı ile "Biz İstanbul" büyük bir potansiyele sahip uluslararası gastronomi arenası için.
Bu restoran mutfağını, İstanbul sevdalıları ile tartışarak araştırarak önce manifestosunu sonra reçetelerini hazırlayarak hayata girdi. Köklerimiz, geleneklerimiz, bugünümüz, geleceğimiz... Tüm mekan bu slogan üzerine kurulu. Önce AKM'ye ama daha da önemlisi İstanbul'a kazandırılmış çok kıymetli bir proje olduğunu düşünüyorum Biz İstanbul'un.
SERKAN KOCA / İşletmeci
TURİZM PATLAMASI BEKLİYORUM
"Seçim telaşı vardı herkes beklemedeydi. Seçimin ardından çok daha güzel bir yaz bekliyorum. Çünkü insanlar bu yılın başından itibaren yaşadığı tüm üzüntüleri, gerginliği atlatmış olacak. Bir kış hüzünle geçti doğal olarak, Pandemi de böyleydi... Bu yazın da tıpkı Pandemi sonrası gibi turizm açısından muhteşem geçecek. İnsanların kendini dışarı atma ve enerjisini yükseltmeye ihtiyacı var. Bu nedenle turizm patlaması bekliyorum ben. Bizim gibi markalaşan yerel restoranlar, bunun devam ettirme telaşında olur. Ben de öyleyim. O yüzden et fiyatlarıyla ilgili bir yükselme olacak, ama çok büyük bir fark yaratmayacağım, dengeleyeceğim. Herkesin de bu dengeleri gözetmesi gerekiyor. Her şey zamlanıyor diye bunun üstüne bindirmemek gerekiyor."
BARIŞ ÖZTÜRK / Travelzone Kurucusu
TÜRKİYE LOKANTAYDI GURME RESTORAN OLDUK
2023 turizmcilerin fiyatlarını artırdığı bir sene oldu. Sadece tesisler değil havayolları da böyle. Türkiye daha önceki senelerde erken rezervasyonla uygun fiyat veren, kapasiteyi erken dolduran bir ülkeydi. Şimdi tam tersi, kapasitesiyle birlikte daha yüksek gelirli daha çok harcama yapacak turisti bekleyen ülke konumuna geçtik.
Biz Mısır Tunus liginden çıktık, Akdeniz'de İspanya ve Yunanistan'ın yer aldığı lige Avrupa ligine yükseldik. Artık rakiplerimiz Avrupa. Yeni tesisler arttı, fiyat odaklı olarak İtalya, İspanya seviyesindeyiz. Daha kaliteli, yüksek gelirli turisti bekliyoruz. Eskiden ucuzcu turist ülkesiydik, artık değiliz. Türkiye turizmde seviye atlıyor.
Lüks turiste gözümüzü diktik. Türkiye lokantaydı, gurme restorana döndü. Yüksek harcama yapabilecek turiste hitap ediyoruz artık.
İstanbul'daki lüks segmentteki otel fiyatları, Londra, Paris düzeyine geldi.
Şehir turizmi son derece iyi gidiyor, kültür turizmi adına Türkiye şimdiye kadar hiç olmadığı kadar gelirlerini artırmış durumda.
Bu sene de Antalya ve Bodrum yüksek gelirli turiste gözünü dikti, hedef o. Oralarda da bu dönüşümü bu yıl gerçekleştirirsek, yüksek fiyata alıştırırsak yabancı turiste, bambaşka bir ligde olacağız. Güney Amerika, Çin, Uzakdoğu Endonezya pazarları ucuz gelen pazarlar değil. Uçak ve otel fiyatları arttı, buna rağmen gelen sayısında azalma yok aksine artış var ve para harcayan, üst düzey turist geliyor 8-10 saatlik mesafelerden. Özellikle Güney Amerika'dan bu ilginin nedeni dizilerimiz. Balkan coğrafyası, İspanya da aynı şekilde. Hatta Küba'da dizilerimiz izleniyor, oradan gelen turistler var. Bunlar birer bonus. Hindistan'dan özellikle düğün turisti geliyor. Çok zengin Hintli turistler Bodrum'da uzun konaklama ve yüksek getirili etkinliklere imza atıyor.
TAYFUN TOPAL / İşletmeci
60 MİLYON TURİST BEKLİYORUZ
Son 15 yılda yaşadığımız en iyi yaz olacak. Geçen yıla göre ilk çeyreği yüzde 30 fazla turist ile kapadık. Bu yıl 60 milyon turist hedefimiz var. Bu yabancı turist beklentimiz. İstanbul, Çeşme, Bodrum, Dalaman, Fethiye, Göcek'te fırtına kopacak, insanlar yemek yiyecek yer bulamayacak! THY'nin uçtuğu her noktadan Türkiye turist alıyor, Amerikalılar, İsrailliler, Ruslar, Almanlar geliyor.
Yurtdışı basını demokrasi adına kötü bir sınav verdi seçim sürecinde. Ama seçimin ilk tur sonuçları, yabancı turiste de rahat bir nefes aldırdı. Bunun etkisini çok göreceğiz.
Herkes kendi bütçesine göre bir yerlere gidiyor. Pahalı diye tatil beldelerini ayrıştırmamak lazım. Herkes gelirine göre tatil planlayacak. Bodrum bu sene çok iş yapacak. Ama tüm mekanlar değil! Yeme-içme sektöründe şöyle yanlış bir algı var, Bodrum'da nereye mekan açarsam tutar! Tutmaz!
Bodrum, İstanbul, Ankara elitlerinin arka bahçesi. Belli yerler, üst segment yerler iş yapıyor. Geçen yıl da göz önünde olan, üst segment yerler iş yaptı. Orta sınıf yerler sıkıntı yaşadı. Düşük segment turist yok Bodrum'da.
Bodrum'daki lüks seviyesi giderek artacak, beş yıl içinde dünyanın en iyi turizm merkezlerinden biri olacak. Bodrum her yaz üstüne yüzde 30 koyarak gidiyor. Tüketim, inen uçak sayısı, konaklama, yeme-içme anlamında da yıllar içinde aşağı inme söz konusu değil. Yunan adalarının rotalarından biri Bodrum yabancı turist için.
Dünyaca ünlü restoran markalarının Türkiye'ye gelince kapısında kuyruk olmuyor. Bu yanlış bir inanış. Geçen yıl bir Japon restoranı Bodrum'da çok başarısız bir operasyon geçirdi. Biz de markadan çok işletme mantığı öne çıkar. Bodrum'da yemeiçme sektöründeki pastanın yüzde 60/70'ini oranın yerli markaları götürür. Mimoza, Memedof, Sait, Gemibaşı, Miyam, Garos bunlar yerel markalar ve oturmuşlar.
İyi bir beach kulübe girmek 3 bin liradan başlayacak! 10 bine kadar uzanır. Bir yerde lahmacun 400 lira, bir yerde 30 lira. Oradaki 700 lirayı sen lahmacuna vermiyorsun, sosyal statüye veriyorsun. Kendi statünü konumlandırıyorsun. Maksat karın doyurmaksa 30 liraya bulursun lahmacun ama Bodrum karın doyurmaktan çıktı, herkesin kendini göstermek istediği yer orası! Ya görünecek, ya görecek üst segment tüketici. İyi bir balıkçıda yemek de kişi başı 2 bin liradan başlayacak.