Plakta Nesrin Sipahi'nin sesinden Türk Sanat Musikisi şarkısı çalıyor; "Kalbe dolan o ilk bakış unutulmaz unutulmaz". Aslında her şarkı, şiir ve sanat eseri sanatçı kadar toplumun da ortak belleği. İnsanlar ve kurumlar yapay zeka öğrenmesinden uzakta durmak isteyebilirler. Ancak dijital ücretsiz hizmetlerle verileri toplayan dijital kurtlar kapıda bekliyor. Üstelik Avrupa Birliği'nin "Unutulma Hakkı" olarak tanıştığı 2014 yılındaki kararı unutarak "Unutulmaz Unutulmaz" diyen bir yapay zekalı dijital kurtlara dönüşüyorlar. Üstelik eski sabıkalarına bakılırsa Meta, gizlilik politikalarının içine Yapay Zeka kurnazlığı katarak açık verileri toplamaya kararlı görünüyor. Tüm yapay zeka modellerinin gerçek niyetinin sorgulanması şart. Sonuçta sizin belleğinize, biometrik verilerinize kadar her şey kopyalandığında, sizin gerçek kişi olarak kendinizi kanıtlamanız gerekecek.
AVRUPA AYAKTA, TÜRKİYE SESSİZ
Peki olaylar nasıl gerçekleşti? Geçtiğimiz birkaç gün içinde Meta, milyonlarca Avrupalıya gizlilik politikasının bir kez daha değişeceğini bildirdi. Ancak bildirimdeki bağlantılar daha yakından incelendiğinde, şirketin yıllar süren kişisel gönderileri, özel görüntüleri veya çevrimiçi izleme verilerini topluyor. Üstelik herhangi bir kaynaktan kişisel verileri alabilen ve herhangi bir bilgiyi paylaşabilen tanımsız bir "Yapay Zeka teknolojisi" için kullanmayı planladığı da ortaya çıktı. Meta, kullanıcılardan onaylarını istemek yerine, Avrupalı kullanıcıların temel veri koruma ve mahremiyet haklarını geçersiz kılan meşru bir çıkara sahip olduğunu savunuyor. Verileri sisteme girdikten sonra kullanıcıların bu verileri kaldırma seçeneği yok gibi görünüyor (unutulma hakkı). Bu değişikliğin 26 Haziran 2024'te yürürlüğe girmeden önce derhal durdurulması için acil prosedür başlatılmasını isteyen başvurular yapılıyor.
DİJİTAL KURT SENİ ANLAMAK İSTİYOR
Gelecekteki bazı tanımlanmamış Yapay Zeka Teknolojileri için kamuya açık olmayan tüm veriler. Belirli bir AI sistemini (örneğin bir sohbet robotu) eğitmek için belirli (kamuya açık) verileri kullanan şirketlerin halihazırda sorunlu durumundan farklı olarak, Meta'nın yeni gizlilik politikası temel olarak şirketin o zamandan bu yana topladığı tüm genel ve kamuya açık olmayan kullanıcı verilerini almak istediğini söylüyor. Kullanıcıların artık neredeyse hiç etkileşimde bulunmadığı ancak hâlâ büyük miktarda kişisel veri içeren "hareketsiz" Facebook hesapları da dahil bu verileri topluyor. Ayrıca Meta, herhangi bir "üçüncü taraftan" ek bilgi toplayabileceğini veya çevrimiçi kaynaklardan veri çıkarabileceğini söylüyor. Bunun tek istisnası bireyler arasındaki sohbetler gibi görünüyor. Ancak bir şirketle yapılan sohbetler bile adil bir oyundur. Kullanıcılara, GDPR gerekliliklerine aykırı olan "Yapay Zeka teknolojisinin" amaçları hakkında herhangi bir bilgi verilmiyor. Meta'nın gizlilik politikası teorik olarak her türlü amaca izin veriyor. Bu değişiklik özellikle endişe verici çünkü yaklaşık 4 milyar Meta kullanıcısının kişisel verilerini içeriyor ve bunlar deneysel teknoloji için esasen sınırsız olarak kullanılacak. En azından AB/ AEA'daki kullanıcılar (teoride) GDPR'nin bu tür suiistimallerine karşı korunması hedefleniyor. Peki ya Türkiye'de neler olacak? Bunu yetkililere soracağız.
GELİŞTİRİCİLER İÇİN SONSUZ BİR ÜRETİM KAPASİTESİ VAR
Ancak sadece Project Astra değil, yaratıcı video ve fotoğraflar üretmek zorunda olan YouTube, Instagram ve sosyal medya platformunda içerik geliştiriciler için sonsuz bir üretim kapasitesi geliyor. En iyi sonucu elde etmek için sadece insan değil, yapay zekanın gücünü kullanmak avantaj sağlıyor. Veo yaratıcı videolarda kullanılan müthiş bir yetenek sunuyor. Dağlardan, şehrin ışıklarında hareket edem otomobillere kadar farklı yaratıcı senaryolarla videolar oluşturmak çok zaman almıyor. Peki bunca olanak başta eğitim hayatımızı, öğretmenlerin günlük çalışma koşullarını nasıl değiştirecek? Müzisyenler, grafikerler, film yapımcıları bu değişimden kendi paylarına düşeni alacak mı? Her biri işlerini yapay zeka araçlarını kullanmayı bilen birilerine mi emanet edecek? İşte bu konuları anlamaya çalıştığımız bir hafta yaşadık. Şimdi gelin geçtiğimiz hafta Google'ın yapay zeka araçlarıyla hangi asistanlar veya çıraklar, yapay zeka ajanları, takım arkadaşları yaratmak mümkün tek tek bakalım.
YASAL ZORUNLULUK UNUTULUYOR
Görsel veri anonimleştirme işini Türk mühendislerle geliştirdiği, patentli üretken yapay zeka teknolojisiyle çözen Syntonym'in kurucusu ve CEO'su Batuhan Özcan ortaya çıkan ihllalleri şöyle değerlendirdi: "Unutulma hakkını yapay zeka ürünleri tarafında beklemek sadece bir beklenti değil, aslında şirketlerin uymak zorunda oldukları bir yasal zorunluluk. Çünkü, Avrupa Birliği'nin 2018 yılında devreye aldığı GDPR halihazırda ilgili kişilere, kişisel verilerin silinmesi, düzeltilmesi, işlenen kişisel verilere erişim ve kişisel verilerin işlenmesinin sınırlandırılması gibi haklarını koruma altına alıyor ve yapay zeka geliştirenler dahil tüm şirketlerin bu haklara ilişkin talepleri yerine getirmelerini zorunlu tutuyor. Bunun nedeni kişisel verilerde unutulma hakkının, bireylerin kendi verileri hakkında kontrol sahibi olmalarını sağlayan temel bir ilke olmasından kaynaklanıyor. Fakat, oyun değiştirici büyük dil modellerinde (LLMs) bunu sağlamak gerçekten büyük bir teknik zorluk. Onun yerine daha iyi bir alternatif, halihazırda bu modelleri eğitirken veya ticarileştirirken kişisel veri içeren yapıları kullanmak yerine hem ar-ge hem de ticarileşme esnasında anonim hale getirilmiş verileri kullanmak."
FARKINDALIK OLMADAN VERİ GÜVENLİĞİNE İNANMAK ZOR
Veri kullanımı ne demek? Kullanımı ve ayarlarını bilmek hem güvenliğiniz hem de cüzdanınız için önemli. Türk Telekom Blog sayfalarında bu konuyu gündeme getiriyor. Böylece kullanıcıların günlük tüketimin farkına varmasını istiyor Türkiye'de internet kullanım alışkanlıkları hızla değişiyor. 2023 yılı verilerine göre, internet kullanıcılarının sayısı artarken internette geçirdikleri süre ise azaldı. Hâliyle sosyal medyanın günlük yaşamımızdaki yeri büyük ve bu alanlardaki değişimler dikkat çekici...
Günümüzde alışveriş yapmak, film izlemek, oyun oynamak veya para göndermek gibi günlük aktivitelerimiz için en sık kullandığımız yer, şüphesiz ki internet. Mağazalarda gördüğümüz ürünleri e-Ticaret sitelerindekilerle kıyaslamak, sanal marketlerin indirim listelerini takip etmek ve rezervasyon yaptıracağımız otelleri sosyal medyada araştırmak artık rutin hâle geldi. Kutu açılış videoları izlemek ve kullanıcı yorumları okumak ise âdeta birer hobiye dönüştü.
Bu dijital alışkanlıkların sürekli olarak değişip dönüşmesi, We Are Social'ın yayımladığı Dijital 2023 Global raporunda çarpıcı rakamlarla ortaya çıktı. 2023 yılının ilk ayında Türkiye'deki internet kullanıcılarının sayısı 71,38 milyona ulaşmış durumda. Bu da toplam nüfusun yüzde 83,4'üne denk geliyor. Geçtiğimiz yılki rapor ile kıyaslandığında 1,3 milyonluk bir artış olduğu görülüyor.
Ancak nüfusun yüzde 16,6'lık bir kesimi yani 14,21 milyon kişi hiç internet kullanmıyor. Sosyal medya tarafında ise toplam nüfusun yüzde 73,1'ini temsil eden 62,55 milyon aktif kullanıcı bulunuyor.
TOPLANAN VERİLERİN SAYISAL İFADESİ
Günden güne yaygınlaşan dijitalleşme sayesinde her yerde varlığını gösteren verinin ne olduğu merak ediliyor. Veri nedir kısaca aktarılacak olursa; gerçek zamanlı toplanan bilgilerin sayısal olarak ifadesi denebilir. Dijital kayıtlar tarafından elde edilen veri kayıtları ile dünya üzerinde pek çok bilgiye erişim sağlanabiliyor.
Özellikle akıllı cihazlardan adını sık sık duyduğumuz veri, internet sosyalliğini önemli ölçüde etkiliyor. Dijital platformlarda yapılan tüm işlemlerin veri aracılığıyla gerçekleşiyor.
Bu teknolojinin getirdiği ve adını sık sık duyduğumuz bir kavram da veri. Veri kullanımı pek çok dijital alanda kullanılarak pek çok faydanın kapısını aralıyor.