Akıllı telefon sahipliği oranı pandemi döneminde büyük artış gösterdi. Araştırma şirketi Statista'ya göre, bugün dünyadaki mevcut akıllı telefon kullanıcı sayısı 6.648 milyar. Yani dünya nüfusunun yüzde 83.40'ı bir akıllı telefona sahip. Bu rakam, o yılın küresel nüfusunun yüzde 49.40'ına karşılık gelen 3.668 milyar kullanıcının olduğu 2016'ya göre önemli ölçüde arttığını gösteriyor. Toplam mobil telefona sahip insan sayısı 7.26 milyar, bu toplam nüfusun yüzde 91.08'ine denk geliyor. 2016 yılında bu oran yalnızca yüzde 49 olduğunu düşünecek olursak, son 6 yılda yaşanan büyüme hızını daha net bir şekilde görebiliriz.
MEKSİKALILAR 18 AYDA DEĞİŞTİRİYOR
Akıllı telefonunuzu en son ne zaman değiştirdiniz? Bu süre 10 yıl önce 18 aya kadar düşmüştü. Şimdi bu süre iki yılın üstüne çıkmış durumda. Telefonu değiştirme sıklığında dünya ortalaması 21 ay. Çin'de 22 ay, Hindistan'da 20 ay, Almanya'da dünya ortalamasında 21 ay, Meksika'da ise 18 ayda yani bir buçuk yılda telefonlar yenileniyor. Türkiye'de döviz kurlarının hareketliliği ve yurt dışı ithalatta getirilen sınırlamalarla sürenin 23 ayı bulduğu görülüyor. Son dönemde ikinci el telefonlara olan ilginin artması da dikkat çekici. Sonuçta aynı seri numarasına sahip telefon, kullanım zincirinde kalmaya devam ediyor.
EKOSİSTEM SEÇİYORUZ
Türkiye'de en çok kullanılan uygulamalar arasında Instagram, WhatsApp, Twitter, Tik- Tok, YouTube, Facebook, Google Haritalar gibi küresel uygulamalar dışında Trendyol, Getir, Yemeksepeti, Hepsiburada ve mobil banka gibi yerli uygulamaları kullanıyoruz. İşte tüm bu uygulamalara bakarak, Google Android, Apple iPhone veya Huawei Harmony platformunu tercih ediyoruz. Sonuçta Huawei gibi bir markanın uğradığı kayba sebep olan şey alışkanlıklarına devam edememek oldu. Akıllı telefon da pek çok insan için bu uygulamalar demek oldu. Yani aslında kullandığınız uygulamalar, telefon alışkanlığınızı belirliyor.
KAMERA, PİL VE PERFORMANS ÜÇGENİ
Akıllı telefon seçiminde tasarım dışında en etkili üç özelliğin kamera, pil ömrü ve performans olduğunu söyleyebiliriz. Kamera kalitesi paylaşım uygulamalarında memnuniyette belirleyici oluyor. İsterseniz sosyal ağlarda, isterseniz mesajlaşma uygulamalarında paylaşın insanlardan iyi övgü ve beğeni almak günlük dijital mutluluk rutininin parçası haline geldi.
Pil ömrü video ve fotoğrafları çekip paylaşırken, oyun ve eğlenceyle geçireceğimiz zaman belirlemede etkili oluyor. Genel performans ise oyunlarda, yüksek kaliteli video çekip düzenleme yaparken etkili oluyor. En iyi telefon bunların hepsinin en iyi kokteyle dönüşmesinde yatıyor.
APPLE VE İPHONE NASIL ARZU NESNESİNE DÖNÜŞTÜ?
Tam 15 yıl önce 2007 yılında ilk iPhone piyasaya çıktığında hakkında çok da iyi şeyler söylememiştim. O zaman Teknosohbet programında ilk nesil iPhone ile ilgili eksikleri sıralamıştık: "Kopyala yapıştır özelliği yok. MMS gönderemiyor. SMS yönlendirilemiyor. 3G uyumlu bile değil." Tüm bu eleştirileri yaparken yayın ortağım Serdar Kuzuloğlu şu soruyu sordu: "Peki sence iPhone başarılı olur mu?" Ben de iPhone'un biraz gelişmiş zengin ülkelerin oyuncağı olduğunu, doğru yanıtı kullanıcı deneyimini gördükten sonra karar vermek gerektiğini söylemişim.
MÜŞTERİ DENEYİMİ DAYAĞI
Aslında iPhone ile birlikte "Kullanıcı Deneyimi" kavramının şekilleneceğini nereden bilebilirdim. Gerçekten Apple tasarımdan mağazada satışına, yazılımdan A16 Bionik çipe kadar ürünün itibarını yönetiyor. Yani o gün mühendis bakış açısıyla ürünleri değerlendiren teknoloji editörleri "Müşteri Deneyimi" kavramının ilk dayağını yiyordu. Yani iPhone mobil hızlı internetin, sosyal medyanın doğduğu dönemde dokunmatik ekranların başarılı deneyimini tasarlıyordu. Aynı Apple dokunmatik ekranları 1993 yılında denemişti. Hatta efsane Blackberry markasının kurucusu, İstanbul'da doğan Mike Lazaridis 2008 yılında bana verdiği demeçte şöyle diyordu: "Dokunmatik ekranları daha önce Palm denedi. Başarılı olacağını denedi başarılı olacağını düşünmüyorum."
ABARTMAYALIM LÜTFEN!
Twitter üzerinden yaptığım ankette şu soruyu sordum: "Peki sizce Apple'ı "Kutsal Kase" ya da arzu nesnesi haline getiren temel sebep nedir? İşlemcisinden tasarıma, yazılımdan mağazalarına dev Apple ekosisteminin başarısını anahtarı sizce nedir? Şıklarda bulamadığınızı lütfen #benceiphone etiketiyle paylaşın."
Çıkan sonuçlara baktığımızda yüzde 31.8 oranla "En iyi müşteri deneyimi" seçeneği öne çıkıyor. İkinci sırayı 27.3 oranla "Benzersiz müşteri deneyimi" ve "Rakipleri yetersiz" seçenekleri paylaşıyor. Son sırada ise 13.6 ile "Abartmayalım lütfen" diyenler yer alıyor. Yani çıkan sonuçlarda deneyim kavramı öne çıkıyor.
APPLE DA HATA YAPAR
Nokia ve Blacberry gibi Apple da batar mı? Apple etkinliklerine katıldığım günden bu yana gazeteci bir dostum bana "Apple bu kez batacak" diye şaka yapardı. Apple o günden bu yana sadece arzu nesnesi olmakla kalmadı, trilyon dolarlık değere ulaşan devlerden biri oldu. Kasasında milyarlarca dolarlık nakit para var. Apple daha önce Steve Jobs hayatta olduğu dönemde iPhone 4'ün anten tasarımında önemli bir hata yaparak ücretsiz kılıf bile dağıtmıştı. Geri adım attığı şeyler de yaptı.
"Peki Apple'ın en büyük hatası veya eksikliği sizce nedir veya ne olur?" diye Twitter üzerinden sorduğumda ilk sırada yüzde 40.9 ile "Ekosistem yönetimi hatası" öne çıktı. Şimdi Apple iPhone 14 serisiyle yoluna devam ederken MacBook ve iMac'lerden, Airpods ve Apple Watch'a kadar her üründe çiplerden yazılıma kadar kendi ürünlerini hazırlıyor. Bunu yapabilen bir rakip henüz yok. Belki ürünlerinin bazı özellikleri rakibinin gerisinde kalıyor. Her ürünü çoğu kez çıkaran ilk firma olmuyor. Ancak her zaman en iyi deneyimi sunan marka olmak için çaba harcıyor. Bunun karşılığını da marka değeri olarak alıyor. Müşteriler de ekosistemden çıkmak istemiyor.
KİŞİYE ÖZEL LGS HAZIRLIK SİSTEMİ
Türk Telekom iştiraki ve Türkiye'nin ilk kişiselleştirilmiş üniversiteye hazırlık ürünü Raunt'un geliştiricilerinden Sebit, öğrencilere Liselere Geçiş Sınavı'nda (LGS) çıkan soruları çözebilmeleri için gereken üst düzey becerileri kazandıran akıllı bir eğitim çözümü geliştirdi.
Çocukların eğitim hayatı anne babaların ilk sıralardaki önceliği arasında yer alıyor. Bu konuda dijital çözümlerin sayısı artıyor. Vitamin LGS; detaylı raporlarla öğrencilerin performanslarını yakından takip ediyor, kişiselleştirilmiş çalışma sistemiyle onları sınava eksiksiz hazırlıyor. Yeni nesil sorular ve çözüm videolarından oluşan yaklaşık 15 bin soruluk havuza sahip Vitamin LGS, dijital sistemle uyumlu zengin basılı kaynaklar da sunuyor.
Türk Telekom iştiraki ve Türkiye'nin öncü eğitim teknolojileri şirketi Sebit, geliştirdiği eğitim çözümleriyle milyonlarca öğrencinin yaşamına değer katmayı sürdürüyor. Bu kapsamda Sebit, 34 yıllık Ar-Ge deneyimiyle Liselere Geçiş Sınavı'na (LGS) hazırlanan 8'inci sınıf öğrencilerine sınavda başarılı olmaları için gereken üst düzey becerileri kazandırmak amacıyla Vitamin LGS'yi geliştirdi.
HER ÖĞRENCİYE ÖZEL ÇALIŞMA
LGS'de konuları iyi düzeyde bilmek sınav başarısı için tek başına yeterli olmuyor. Vitamin LGS; öğrencilere LGS başarısı için gereken okuduğunu anlama, kritik düşünme, problem çözme, model geliştirme, analiz etme gibi üst düzey becerileri kazandıran "akıllı bir çalışma sistemi" sunuyor. Adım adım ilerlemeyi sağlayan sistem sayesinde çözülen her soruda öğrenci değerlendiriliyor ve yanlışlarına göre karşısına yeni sorular çıkarılarak eksiklerini tamamlaması ve hedef odaklı ilerlemesi sağlanıyor.
Vitamin LGS; binlerce beceri temelli yeni nesil soru ve çözüm videosunu, eksikleri tamamlamaya yönelik yüzlerce etkileşimli öğretmen konu anlatımını, LGS ile yüksek benzerlikte sorulardan oluşan deneme sınavları ve ders denemelerini, raporlarla öğrencinin gelişimini ve eksiklerini gösteren performans takip sistemini, öğrenciyi cevaplarına göre yönlendiren "Adım Kartları Seti"ni ve LGS'ye hazırlıkta en çok tercih edilen soru bankalarını tek bir eğitim setinde sunuyor.