Neredeyse 20 yıIı aşkın süredir Berlin'de düzenlenen, dünyanın en büyük tüketici elektroniği fuarı IFA'da yeni ürünler ve servislerle tanışıyorum. Ancak evdeki her eşyanın bu kadar akıllandığı, sensör ve yazılımla sarmaş dolaş olduğu bir dönem yaşamadık. Önce hijyen için sensörlere sarıldık. Hijyen takıntısı ayakkabılık işine beyaz eşya üreticilerini soktu. Hijyen konusu buzdolabı ve fırınlara kadar ulaştı. Artık buzdolabı, bulaşık ve çamaşır makinelerinde kişisel ihtiyaçlara göre tasarım bile kişiselleşmeye başladı. Barkod okuyucu ve ağırlık sensörleriyle buzdolabında tükenen gıdaların siparişini vermek için uzaktan bilgi sahibi oluyorsunuz. İleride bu otomatik siparişe kadar dönüşecek alanın ilk adımları diyebiliriz. Eğer evde güvenli bir elektrik altyapısı ve Türk Telekom'un fiber internet bağlantısı da varsa, akıllı ev yönetimi ve güvenlik için sorunsuz bir altyapı mümkün hale geliyor.
PEYNİRİ VAKUMLA, YUMURTAYI PİŞİR
IFA Fuarı'nın gediklisi haline gelen Vestel'in buzdolabında yaptığı kişiselleştirmenin neredeyse sınırı yok. Evde salça, turşu, konserve hazırlamaya girişen yeni kuşağın kavanoz kapakları buzdolabında kapatılıyor. Üstelik sadece onunla kalmıyor. Vakumlama ihtiyacı duyduğunuz gıda poşetlerinin havasını alıp ağzını ısıtarak kapatıyor. Özellikle alınan peynirlerin ömrünü uzatmak için biçilmez kaftan. Vestel'in diğer gıda israfını önleyen VacuumJar ve VacuumBag ürünleri de sekiz kat daha uzun raf ömrü sağlıyor. Vakum torbası özelliği, kullanıcılara artan yemekleri vakumlayarak taze ve sağlıklı tutma imkânını sunuyor. VacuumJar teknolojisi ise kavanoz gibi saklama kaplarında yer alan sıvı gıdaları vakumlayarak uzun süre taze olarak depoluyor. Daha şaşırtıcı olanı yumurtayı istediğiniz kıvamda haşlayan buzdolabı. Ayrıca barkod okuyucu sayesinde ağzını açtığınız sütün kullanım süresinin dolup dolmadığını ölçebiliyorsunuz. Bunun dışında tüm gıdaların kullanım ömrünü akılda tutmanıza gerek kalmıyor. Yapay burun, kötü koku yayan, bozulan gıdaları haber veriyor. Süresi dolan gıdanın olduğu yerde kırmızı ışık yanıyor. Üstelik ne aldığınızı işaretleyince sütün kalıp kalmadığını uzaktan kontrol etmeniz mümkün hale geliyor. VitaMod teknolojisi ise güneş ışığını taklit ederek, buzdolabındaki sebzelere tazelik veriyor. VitaMod teknolojisi ile sebzelerin içeridiği C vitamin ve antioksidan aktiviteleri yüksek seviyelerde tutularak, tazelikleri daha uzun süre korunabiliyor. FreshCheck koku sensörü ise buzdolabındaki meyve ve sebzelerin olgunlaşma sürecini takip ederek, tazelik düzeyleri hakkında kullanıcıları bilgilendiriyor.
GIDA İSRAFINI ÖNLÜYOR
Vestel'in gıda israfını önlemeye yönelik yeni envarter takip teknolojisi Full Indoor buzdolabı kapağının içerisindeki ürünlerin takibini yapıyor. Full Indoor sisteminde bulunan EggMinder teknolojisi, buzdolabındaki yumurtaların raf ömrünü ve miktarını takip ederek, yumurtaların geriye kalan raf ömrüne göre yeşil, sarı ve kırmızı olmak üzere üç farklı renk ile bilgilendirme yapıyor. IntelliShelf teknolojisi ise buzdolabı kapağının içerisindeki raflarda yer alan ürünlerin ağırlığını, tazeliğini ve son kullanma tarihlerini takip ediyor. Kullanıcılar ürünlere dair bu bilgileri Vestel Evin Aklı ve VeeZy uygulamaları üzerinden veya raftaki LED göstergeler üzerinden takip edebiliyor.
EVDE HİBRİT ÇALIŞANA PERFORMANS
Dizüstü bilgisayarların yaşadığı değişimler artık kullanıcıların performansını ve ihtiyacına göre şekilleniyor. Sonsuz ekran gibi ince çerçeve video izleme ve çalışma keyfini pozitif etkiliyor. Huawei'nin en yeni, hafif, akıllı, amiral gemisi dizüstü bilgisayarı HUAWEI MateBook X Pro, bir dizi yenilikçi özelliği güzel bir metalik mat kaplamada bir araya getiriyor. Hafif ve dayanıklı magnezyum alaşımlarının kullanımı ve Mikro-ark Oksidasyon Kaplama işlemi, dizüstü bilgisayarı son derece taşınabilir, dayanıklı ve dokunması hoş hale getiriyor. Yeni MateBook X Pro, 14,2 inç 3,1K FullView ekranıyla dikkat çekiyor ve bir MateBook'ta şimdiye kadar bulunan en gelişmiş dokunmatik yüzeye sahip. HUAWEI Free Touch, ekran görüntüleri, parlaklık, ses ayarı ve çok daha fazlasını içeren sekiz yenilikçi hareket kontrolünü destekliyor. 12. Nesil Intel Core işlemciyle donatılan bilgisayar, öncekinden yüzde 60 daha verimli olan tamamen yeni hibrit mimariye sahip. Yeni bir HUAWEI Shark Fin Fan soğutma sistemi ayrıca HUAWEI MateBook X Pro'nun uzun bir süre verimli bir şekilde çalışmasını sağlıyor
DAHA AZ DETERJAN DAHA EKONOMİK YIKAMA
Vestel, bulaşık makinesi segmentinde çevre ve kullanıcı dostu Dose-on teknolojisini hayata geçiriyor. Bu teknoloji, her seferinde deterjan eklemeye gerek kalmadan yıkama yaparken, kir düzeyini algılayıp deterjan kullanımını otomatik olarak düzenliyor. Bölyece Dose- on teknolojisi, kimyasal kullanımını düşürerek hem doğaya verilen zararı azaltıyor hem de ekonomik yıkama fırsatı sunuyor. Negatif iyonlar ile koku önlemenin yanı sıra, Vestel Bulaşık Makineleri içeride mümkün olan en iyi hijyen koşullarını oluşturmak üzere UV teknolojisi ile de donatılıyor. Vestel'in en son PureBeam Pro+ teknolojisi ile üçüncü sepet alanında yarattığı steril alanda ise cep telefonları, anahtarlar, kredi kartları vs. gibi tüm kalemler de su kullanmaksızın sterilize edilebiliyor. Ayrıca barındırdığı SonicWash teknolojisi ile de saatler, gözlükler ve mücevher gibi ürünler de mevcut yıkama özelliklerini sınırlamaksızın bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Auto Clean Filter Teknolojisine sahip olan Vestel bulaşık makinelerinde ise mikrofiltre etrafına yerleştirilen yeni bir püskürtme sistemi ile kullanıcının mikrofiltre temizleme sıklığı azaltıldı. Piyasaya yeni sunulacak olan Auto Glass Safe bulaşık makinesi ise suyun sertlik ayarlarını otomatik olarak kendisi yaparak, zaman içinde cam eşyalar üzerinde meydana gelen aşınmanın da önüne geçiyor. Vestel'in IFA'da tanıttığı Self Heating teknolojisi ise bulaşık makinelerindeki durulama suyundan gelen ısıyı kullanarak kurutma performansını artırıyor.
***
BİSİKLETLER NEDEN İKİ TEKERLEKLİ?
Merakını gıdıklayan soruların sahibi üç yaşındaki oğlum Ada Zafer, bisikletle Büyükada'da seyahat ederken "Baba bisikletler neden iki tekerlekli" diye sordu. Bir anda yanıt bulmakta zorlanırken yardımıma o gün Adalar Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Halim Bulutoğlu'ndan gelen bir mesaj yetişti: "Adalar Müzesi 'Bisiklet Sergisi', "Adalar'da Bisikletin 137 Yılı" temasıyla 1 Eylül Perşembe günü Saat 16.00'da, Adalar Müzesi'nin Büyükada Aya Nikola ana binasında açılıyor." Ada Zafer'e müjdeyi verdim: "Oğlum sana yanıtı müzede vereceğim. Eski, yeni bir sürü bisiklet var. 100 yıllık bisikletler bile..." Yaklaşık iki yıldır elektrikli bisiklet kullanırken bir yaşından bu yana arkamda oturan Ada Zafer'i alıp Adalar Müzesi'ne gittik. Müze bahçesinde bizi karşılayan sandala kayan dikkat, birden bire müzenin içine kaydı. Müzenin hemen girişinde bizi yüzyılın başında çocukların bindiği bisikletler karşıladı. Sonra içerideki hikayeler beni alıp başka diyarlara götürdü.
LEFTER'İN BİSİKLETİ DE ORADA
Adını şu sıralar sıkça duyduğumuz mobilite kavramı Ada'da yaşayanların 100 yıl içinde sıkça adını duyduğu kavram. Elektrikli araçlar konusunda olduğu gibi bisikletler konusunda da Ada İstanbul'dan önce harekete geçmiş. Ünlü yazarlardan sporculara, tarihi kişiliklerden, yerel halka bisikletle büyüyen, ada yollarını bisikletle arşınlayan pek çok Adalı'nın, yolu Adalar'dan geçmişlerin bisikletleri, aksesuarları, sözlü tarih anlatıları ve hatıraları; serginin belkemiğini oluşturuyor. Dünyayı ilk kez bisikletle dolaşan İngiliz seyyah Thomas Stevens'ın 1885'da uğradığı Büyükada'ya dair yazdıkları ve Hüseyin Rahmi Gürpınar'dan Nâzım Hikmet'e, yolu Adalar'a düşen sanatçıların bisikletli hikayeleri de serginin bir parçası. Fenerbahçeli Lefter'in sokağı olduğu gibi bisikletli fotoğrafı da var.
40 BİSİKLET ONLARCA HİKAYE
Sergide yer alan yaklaşık kırk bisiklet arasında İnönü ailesinin, Mehmet Ali Aybar'ın, şair Zahrad'ın, ünlü bisiklet yarışçısı Garbis Bora'nın bisikletleri de var. Adalılar'ın anılarındaki bisiklet hikayelerinin geçmişten bugüne nasıl geldiğini mercek altına alan sergi aynı zamanda bisikletin işlevselliğin ötesinde günümüze damgasını vuran 'sürdürülebilirlik' özelliğine de gönderme yapıyor, karbon ayak izi olmaksızın araçtan amaca dönüşümünün altını çiziyor.
BİSİKLETİN TARİHİ BU SERGİDE
En önemlisi bisikletin tarihi konusunda oğluma anlatacak çok şey buldum. Türkiye'nin belki de ilk kapsamlı bisiklet sergisini gezecek ziyaretçiler, bisikletin tarihini kendi bisiklet anılarıyla harmanlarken, dünyamızı sarsan iklim krizini aşmak için pedallara nasıl asılabileceğimizi de bir kez daha hatırlayacaklar. Altı ay açık kalacak serginin ana sponsoru Axa Sigorta. Accell Bisiklet-Carraro, Shimano gibi bisikletin önemli markalarının sponsorlukları yanı sıra, Müze Sergi İşleri, Jotun Boya, Decathlon da serginin destekçileri arasında yer alıyor. Adalar Müzesi, "Bisiklet Sergisi" Adalar'da Bisiklet Üzerinde 137 yıl; bisikletler, fotoğraflar ve hikayelerle bir araya geliyor. Siz de mutlaka kaçırmayın. Önce bir Ada Vapuru ile yolculuk, ardından müzeyi gezip, hazır balık sezonu açılmışken taze balığınızı yiyerek müzeyi gezin. Dönüş vapurunda bisikletlerin hikayelerine ve çektiğiniz fotoğraflara bir kez daha bakarsınız. Bisiklet Sergisi'nin küratörü Aydan Çelik, editör ve çevirmenliğini Melis Şeyhun Çalışlar yapmış. Tasarım ekibi ise Deniz Koç Çeliker ve Buket Kaya Ataseven'den oluşuyor. Grafik Tasarım ise Atölye Nor ve Zehra Derya Koç'a ait. Sergi uygulamaları da Ali Erkurt tarafından yapılmış. Sizi o döneme ışınlayan sözlü tarih ve videolardaki emek Ayten Şele ve Mehmet Ali Hancı'ya ait. Gezi sırasında Ada ile bana eşlik eden Adalar Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Halim Bulutoğlu'na sonsuz teşekkür ederim.