Teknoloji dünyasıyla, müzik endüstrisinin ilk kez el sıkıştığı iTunes servisinin kullanıldığı ilk ürün olan iPod, sessiz sedasız piyasadan çekildi. Benim için Apple'ın en devrimsel ürünü olan iTunes ile ilk tanışmamızı sağlayan iPod'un üretimi durdu. Dijital müziğin efsane ürünü iPod, Steve Jobs'ın muhteşem dönüşünün ilk mobil ürünüydü. Şimdi 22 yıl öncesine bakalım. 90'ların sonu milenyum başı dijital müziğin yükseliş ama müzik endüstrisinin kabuk değiştirdiği dönemdi. Korsan müzik indirme servisleri dünyanın dört bir yanında popüler hale gelmişti. Müzik yapımcıları, CD satışlarının düşüşlerinden rahatsızdı. Bu noktada Apple müzik endüstrisine sihirli formülü sundu. Napster gibi bir canavar olmasaydı, Steve Jobs'ın bir dolara şarkı indirme teklifini müzik endüstrisinin devleri kabul eder miydi? Sanmam! Ancak ölüm korkusu yaşayan müzik yapımcıları bir dolara şarkı indirmeye, yani sıtmaya razı oldu diyebiliriz. Aslında iPod dijital müzik çalar dünyasının ilki olmadı. Ancak Apple'ın en iyi kullanıcı deneyimi yarattığı teknoloji ürünlerinin ilkiydi. iPod öncesinde bir sabit diski, müzik çalar olarak kullanmak Tayvanlı Creative markasının fikriydi. Oysa şimdi bu markayı yaşı 40'ın üstündeki kuşak ancak tanır. Apple'ın iPod ile yarattığı sihirli deneyimin arkasındaki sebep sadece tasarım değil, ilk kez dijital müzik için sunulan benzersiz bir deneyimdi. iTunes yazılımı teknoloji ve müzik dünyasının el sıkıştığı devrimsel bir online mağaza fikrine dönüştü. Steve Jobs'un 29 Nisan 2003 tarihinde iTunes Müzik Mağazası duyurulduğu sırada devrimsel bir işe imza atarken, müzik servisi öngörüsünde de bir o kadar isabetsiz oldu. Steve Jobs insanların müzik servisleriyle ilgili pek de vizyoner olmayan şu sözleri söyledi: "Favori bir filmi belki yıllar boyunca 10 kez izlersiniz, oysa favori şarkınızı binlerce kez dinlemek istersiniz. Bir şarkıyı binlerce kez dinlemek için müzik servisine büyük paralar ödemek son derece mantıksız." En devrimsel servislerden birini duyuran efsane bir adam, pazarlama için kullandığı argümanların şimdi dar bir bakış açısı olarak kalması son derece doğal.
MOBİL İNTERNETİN YIKICI ETKİSİ
Üstelik Steve Jobs, daha da ileri giderek, telefon ve mobil cihazlara değil, dizüstü ve masaüstü bilgisayarlara indirmenin mantıklı olduğunu söylüyordu. Aslında mobil hızlı internetin etkisi bir yandan iPhone'un yolunu açarken, diğer yandan online müzik servislerinin de ilgi görmesini sağladı. Yani, mobil hızlı internet bulut hizmetlerinin ve online müzik servislerinin önünü açarken, iPod gibi ürünlerin sonunu hazırladı. Yıkıcı inovasyonun etkisiyle en vizyoner diye gördüğünüz insanların, bazı gelişmeleri yorumlamakta zorlandığını görüyoruz. İşte efsane iPod hızlı internete, akıllı telefonlara, yüzlerce online müzik uygulamasının olduğu yazılım ve müzik mağazalarına kurban gitti. Ancak müzik şirketlerini ikna ederken online mağazayı ve cihazın güvenilirliğini korumak için dışardan medya yüklemesini sadece iTunes üzerinden kontrol etti. Güçlü bir medya denetimi ile müzik yapımcılarına güvenilir platform sözünü tuttu. Ancak Spotify gibi mobil hızlı internetle güçlü rakiplere karşı koymakta zorlandı. Ayrıca Türk Telekom'un müzik servisi Muud gibi ürünlere de yanıt verecek yerel içerik konusunda zorlandığını söyleyebiliriz.
EFSANE İPOD'UN KISA TARİHİ
iPod 23 Ekim 2001 tarihinde Steve Jobs tarafından anons edildi.
iTunes Mağazası 29 Nisan 2003 tarihinde duyuruldu. 0.99 dolara şarkı indirmek mümkün oldu.
21 yılda yaklaşık 450 milyon iPod satıldığı tahmin ediliyor.
21 yılda piyasaya çıkan iPod modelleri: iPod Classic, iPod Nano, iPod Touch, iPod -- mini, iPod Shuffle oldu.
Son iPod serisi 27 Temmuz 2017'de tanıtıldı.
YENİDEN DOĞUŞUN İLK ÜRÜNÜ İPOD
Apple'ın yeniden yükselişe geçmesini sağlayan ilk üründü iPod. Apple, Steve Jobs'ın yeniden göreve gelmesinden 4 yıl sonra 23 Ekim 2001'de şirket, kaydırma tekerleğine ve 5GB ve 10GB depolama seçeneklerine sahip ilk müzik çaları iPod'u piyasaya sürdü. Kim bu kadar çok şeye ihtiyaç duyardı ki? iPod benzeri olmayan bir tasarıma sahipti. Aslında, 20 yıl önce piyasaya çıkan Sony Walkman'in gibi müzik severler üzerinde benzer bir etki yaratacaktı. Apple'a milyonlarca insanın aşık olmasını sağlayan cihazdı. Apple'ı iflasın eşiğinden trilyonlarca dolarlık şirkete götüren cihazların ilki iPod oldu. Dijital müziğin efsane cihazı oldu. Steve Jobs'ın ayrılık döneminde sanatçı ve yapımcılarla işbirliği yapmayı öğrendi. iPod'un, akıllı telefonlardan sonra popüler bir cihaz olarak kalması çok zordu. Bu kadar uzun sürmesi, popülaritesinin bir kanıtıydı. Apple, 2007'de iPhone'u piyasaya sürdüğünde, yalnızca medya çalar cihaz için sonun başlangıcını işaret ediyor gibiydi. Telefon, kameraların canına okuduğu gibi müzik için ayrı bir cihaza ihtiyacımız olmadığını gösterdi. Hem müzik depolama hem de internet erişimini tek bir pakette sunan iPod Touch ile, tam teşekküllü bir telefon istemeyen insanlar için güzel bir uzlaşma ile yıllarca dayanacaktı. Bunun dışında Flac gibi özel kayıpsız müzik dinlemek isteyenler için medya çalar kullanan insanlar kullanılmaya devam edecek. Yüksek kalitede müzik dinlemeyi sağlayan online servisler karşısında onların da pek şansı yok.
KAHVENDEN BİR YUDUM AL WİFİ KULLAN, ARACINI ŞARJ ET
Kahve, dizüstü bilgisayar veya akıllı telefonlar artık yeni nesil yaşam tarzının parçası oldu. Büyük şehirlerin merkezinde, otobanlarda dinlenme tesislerinde kahve tüketmek ve internete her an bağlı kalmak kaçınılmaz. Yurtdışında görmeye alıştığımız WiFi servisi işbirliği şimdi Türkiye'de de başladı. Gelecekte sadece WiFi değil, elektrikli araçlarla ve otomobiller için şarj olanağı da sunacak. Starbucks, Türkiye'deki mağazalarını ziyaret eden tüm misafirleri için sunduğu ücretsiz WiFi hizmeti için Türkiye'nin dijital dönüşümüne liderlik eden Türk Telekom ile iş birliği gerçekleştirdi. Türk Telekom güçlü altyapısı ve WiFi alanındaki tecrübesiyle, tüm Starbucks misafirlerine kaliteli, hızlı ve güvenli internet deneyimi yaşatacak. Türk Telekom; stadyumlar, havalimanları, restoranlar, otobüs/feribot/uçak gibi toplu taşıma araçları ve binlerce lokasyonda bulunan Türk Telekom WiFi noktalarını genişletmeye devam ediyor. Bu kapsamda Starbucks'ın Türkiye'nin 50 ilindeki 580 mağazasında misafirlerine sunduğu ücretsiz WiFi hizmeti, Türk Telekom tarafından sağlanacak. WiFi kullanırken telefonu şarj etmek dışında elektrikli aracı da şarj etmek isteyenler için de sadece internet değil, elektrik şebekeleri de önemli hale geliyor. Türk Telekom tarafından yapılan açıklamada Türkiye genelinde binlerce WiFi noktasında günlük ortalama 30 bin kullanıcı toplam 17 TB (Terabayt) trafik yaratarak WiFi servisinden yararlanıldığını belirtiyor.
ARAÇ ŞARJI İÇİN PİLOT PROJE
WiFi bağlantısı için iyi bir fiber altyapısı şart. Ancak elektrik şarjı için elektrik şebekesi, trafo yatırımı gibi pek çok konuda yatırımın yapılması şart. Ancak hayal değil. Özellikle ABD'de örnek yerlerin ilk adımını atılmaya başladı. Pilot uygulamanın bir parçası olarak Volvo, Denver bölgesinden kahve şirketinin Seattle merkezine kadar olan 2 bin 170 kilometrelik yol boyunca 15 Starbucks lokasyonuna 60 kadar Volvo markalı ChargePoint DC hızlı şarj cihazı kuracak. Şirketlerden bir temsilciye göre Volvo ve Starbucks, istasyonları yakından izleyecek ve programın potansiyel genişlemesini belirlemek için elektrikli araç sahiplerinin kullanımını değerlendirecek.