Türkiye'nin en iyi haber sitesi
TİMUR SIRT

Robotları yanlış tanımışız!

Robotlar işlerimizi elimizden mi alacaklar yoksa dünyanın sonunu mu getirecekler? Robotlarla ilgili ön yargılı ortak hikayelerden kurtulmak için işin uzmanı AWS Robotik ve Otonom Hizmetleri Genel Müdürü Roger Barga ile bir araya geldik... Barga, bizi bekleyen geleceği ve robotların ‘iyi’ taraflarını açıkça önümüze sundu...

Çoğu haber, robotların insanların işlerini elinden aldığından ya da alacağından söz etmekte. Oysa uzman yorumları pek de kötü senaryolarda görüldüğü gibi değil. Öyle ki robotlar, hastalara ve yaşlılara yürümede yardımcı oluyor, çocukları eğitiyor ve hayatı kolaylaştırıyorlar. Yani ilk yıkılması gereken değer ön yargılardan kurtulmak olmalı. Çünkü algoritmanın ön yargıları olmaz. Kapı açıp kapatan, taklalar atan, düşse de kalkıp koşmaya devam eden robot videolarını sosyal medyada yüzlerce kez izlemişsinizdir. Ya da insansız hareket eden araçları gösteren videoları... İşte bu geleceği oluşturan şirketlerden biri de Amazon Web Services, yani Amazon'dan bağımsız çalışan teknoloji şirketi. AWS Robotik ve Otonom Hizmetleri Genel Müdürü Roger Barga ile ortak geleceğe inanan insanların bir araya geldiği 65 bin yazılım geliştirici, girişimci ve bilişim profesyonelinin katıldığı reInvent etkinliğinde buluştuk. Barga reInvent buluşmalarının hikayesini, robotların, otonom hareket eden tüm cihazların hikayesini yani geleceği şöyle anlattı:

BULAŞIK MAKİNELERi DE ROBOT
"AWS RoboMaker'a odaklanıyor. Benim kişisel görüşüm, bunun çok karmaşık bir uygulama olduğu. Bu alanda bizim yazılımlarımızı, hizmetlerimizi kullanarak çalışmalar yapan müşterilerimiz var ancak bizim odak noktamız bu değil. Ben, ekibim ve hizmetlerimiz robotik konusuna odaklanıyoruz. Robotiğe çok geniş bir açıdan bakıyoruz. Bu kapsamda bir şeylere izin veren, hesap yapan ve harekete geçen her şey var. Mesela bu, bir bulaşık makinesinden iRobot Roomba'ya kadar her şey olabilir ki bulaşık makineleri de bugün artık robot haline gelmeye başlıyorlar."

AKILLI CİHAZLARIN ÖĞRENMESİ
"Robotların nasıl öğrendiği sır değil. Simülasyondan gerçeğe dağıtım yapılmadan önce bu görevi makine öğrenimi temsilcisi gerçekleştiriyor. Bugün Deep- Racer kullanan herkes aslında RoboMaker da kullanıyor çünkü arabanın gittiği yolun simülasyonu RoboMaker'da yapılıyor. Araba tabii ki bir yerlere çarpıyor, başarısız oluyor, belirlenen yolu tamamlayamayabiliyor, öğreniyor, iyileşiyor ve bunların hepsi RoboMaker'da oluyor. Ve sonunda modeli öne sürme zamanı geldiğinde makine öğrenimi arabayı yüklüyor" dans ettiren robot "Hollanda'dan bir girişimin yaşlılara ve engellilere yönelik bir yürüteç robotu var. Ağırlıkla su birikintisi ve engellere odaklı 72 adet sensörü var... Bu yürüteç robotla yürürken hastayı güvende tutmak istiyorlar. Hastanın hangi hızda yürüdüğünü tespit edip kendini onlara göre motorize edebiliyor; çok hızlı yürürlerse veya dengelerinin bozulduğunu hissederse onları yavaşlatıyor."

TAKILMADAN TEMİZLİK
"Robot normalde hareket eden eşyaların bulunduğu bölgelerden kaçınıyor ama oraları süpürmek istiyor ve bunun kaydını tutuyor. Şimdi, o ürünü üretime vermeden ve insanların Roomba'larını güncellemeden önce her seferinde 500 simülasyon yaparak kalitenin yerinde olduğunu kontrol ediyorlar. Ve tabii ki DeepRacer var. Bunu bir adım öteye taşıyarak, robot kollar programlamak için pekiştirmeli öğrenme kullanan müşterilerimiz var. Simülasyonu RoboMaker'da yapıldıktan sonra da gerçek, fiziksel kolu oluşturabiliyor ve gerçek bir görevde asıl performansını test edebiliyorlar. "

KİRLİ İŞLERDEN KURTARIYOR
"Eğer 'Robotlara olan adaptasyonu sağlayan nedir?' diye sorarsanız, donanım hızlı bir şekilde gelişiyor. Bu donanımlar arasında ise DeepLens gibi bir robotun üstüne takabileceğiniz ve ortamda ne gördüğünü anlayan kamera yer alıyor. Robot fiyatlarında bir düşüş yaşanıyor. Lidar denen bir şey vardı. Lidar bir lazer ve görünmez ışık; bir robotun etrafındakileri anlamasına yardımcı oluyor. Fiyatı 75 bin dolardı; çok pahalıydı. Şu anda fiyatı bin dolara düşmüş durumda. Gelişen olaylar arasında heyecanlı ve ilginç olanlardan bir diğeri ise yazılım tarafındaki gelişmeler. Geliştiriciler şunun farkına vardı: 'Bir Lidar'a ihtiyacım yok; bir veya birden fazla 25 dolarlık kamerayı bir şekilde robotuma ekleyebilir ve aynı bilgiyi onlardan da alabilirim.' Buna Visual SLAM diyorlar. Robotun nerede olduğunuzu anlaması ve navigasyon için bulunduğu ortamın haritasını çıkarması için Lidar yerine daha düşük fiyatlı, oldukça sofistike algoritmalara sahip görsel kameralar kullanıyorlar. Yazılımdaki hızlanma, yeni donanımlar, donanım fiyatlarındaki düşüş..."

TEKNOLOJİ TUTKUNLARINI TANIMLAYAN 4 FARKLI PROFİL
Teknoloji üzerine konuşurken futbol, siyaset, sağlık konuşur gibi tartışıyoruz. Marka tutkunları, komplo teorisi sevenler, rakam ve istatistiklerle konuşanlar, inandığına kanıt arayanlar... Peki, sizi hangi profil tanımlıyor? Geçtiğimiz hafta sonu İstanbul Dolapdere'deki Vehbi Koç Vakfı kuruluşu Arter Müzesi'ni gezerken, müzenin sinema setlerinden fırlayan gecekondu manzaralı kafesinde çocuklarını müzeye getiren 4 babanın sohbetine kulak misafiri oldum. Hararetle tartıştıkları konunun ülkelerin arasındaki "gizli ticari anlaşmalar" olduğuna tanıklık ettim. İyi eğitimli, çocuklarını müzeye getiren aile babaları, Almanya ve ABD'nin kendi aralarında anlaşma yaparak, Almanların akıllı telefon, ABD'nin ise otomotiv endüstrisine girmediğini ciddi ciddi konuşuyordu. Üstelik bir diğeri de "Şimdi şu iPhone'u Almanlar niye üretmesin" diye özgüven aşılıyordu. Bir diğeri de onu destekleyerek, "Doğru Almanlar yoksa bu kadar otomobil satabilir mi" diyordu. Şimdi bu konuşulanlara şaşırdım desem yalan olur.

KOMPLO TEORİSİ SEVENLER
Şaşırmadım çünkü komplo teorilerini seviyoruz. Siyasi liderlerin ölümleri, sağlık sektöründeki efsane hikayelerin kaynağında komplo teorisini sevmek var. Yani, bilgiyle ve şeffaf kriterlerle açıklanmayan olayların arkasından komplo teorilerinin uçuşması gayet doğal. Çözüm için merakı ön yargı ve cehaletle beslememek şart.

FANATİK MARKA TARAFTARLARI
Bir marka hangi ürünü çıkarırsa çıkarsın üzerine atlayan fanatikler çok. Onların hata yapacaklarına inanmıyorlar. Markayı maaşlı çalışanlardan daha çok destekliyorlar ve her koşulda en iyisini üreteceğine inanıyorlar. Apple bu tanıma uyan, hâlâ ayrıcalıklı kulüp havasını taşıyan algısını koruyan bir şirket. Markanın tuvalet kağıdı olsa gözü kapalı alacaklar var, düşünün.

RAKAMLARA KONUŞANLAR
Rakamlara inananların sayısı çok az olduğundan, doğru rakamlara ulaşmak da çok maliyetli ya da olanaksız. Rakamlarla konuşanların sayıları artsa da sosyal ağlardaki ön yargı ve cehalet kadar hızla büyümüyorlar. Bu yüzden eğitim sisteminin kendisine ürüne ve teknolojiye hayranlık yerine problem çözen, özgüvenli, sorgulayan insan modeline yönelmek kaçınılmaz.

İNANDIĞINA KANIT ARAYANLAR
Aslında ne tarafta oldukları fark etmez. Kendi inandığı doğruya kanıt arayanlar, teknolojideki her yeniliği inandığına buldukları kanıt diye bakıyorlar. Yani içlerindeki en bencil grup diyebiliriz. Üstelik en geçimsiz ve öğrenmeye en kapalı insanlar. Devamlı şunu sormaya bayılırlar: "En iyisi hangisi?" Oysa hangi yanıtı duysalar kendi bildikleri taraftan bakacaklar. Siz makul gerekçelerle, örneklerle anlatsanız da sizi dinlemezler. Kendi düşündüklerinin hayranıdırlar.

UZUN PİL ÖMRÜ VE DÖRTLÜ KAMERA CANAVARI
Akıllı telefonlarda ekonomik modeller daha çok ilgi görüyor. Artık satılan modellerin önemli bölümü 2 bin TL'nin altında ürünlerden oluşuyor. Bu yüzden bakışlarımızı ve deneyim kutusunu daha ekonomik ürünlere çevirdik. Türk Telekom mağazalarında satışa sunulan 48MP Ultra Geniş Açılı Dörtlü Kamera ile tüm çekim açıları için kullanıcıların beklentilerini karşılayan Oppo A serisi ekonomik fiyatıyla iyi bir tercih olarak sunuluyor. Seride ayrıca Ultra Gece Modu 2.0, Ultra Geniş Açı, Ultra Video Sabitleyici özellikleri bulunuyor. Vazgeçilmez selfie çekimleri için de A9 2020'de 16MP, A5 2020 modelinde ise 8MP selfie kamerası yer alıyor. Selfie kameraları kullanıcıların görünümlerini en yeni trendlere göre kişiselleştirmeleri için Yapay Zekâ Güzelleştirme teknolojisi ile çalışıyor. Yüksek kapasiteli 5 bin mAh batarya, 19 saat kesintisiz çalışmayı destekleyebilen gün boyu kullanım sağlıyor. OPPO A Serisi 2020 bunların yanı sıra, 8 çekirdekli 64 bit işlemcili Qualcomm Snapdragon 665 platformu sayesinde ultra güçlü bir performans sunuyor. OPPO A Serisi 2020 akıllı telefonları, Android 9.0 tabanlı ColorOS 6 ile çalışıyor ve uzun süreli kullanımdan sonra bile şık, zarif ve rahat bir görüntü deneyimi sunuyor. 128 GB yüksek kapasiteli, çok yönlü bellek seçeneklerinin yanı sıra 256 GB'a kadar belleği destekleyebilen iki kartlı yuva (Sim + MicroSD) özelliği, hayatın güzel anlarını kaydetmek için daha fazla alan sağlıyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA