Yıllardır teknoloji firmalarının en hızlı, en büyük, en yüksek performanslı ürün yarışı yerini müşterinin taleplerine bırakıyor. Teknolojide 'ilk ben yaptım' yarışı artık geride kaldı. Şimdi zamanı geriye sarın. Bundan yaklaşık 30 yıl önce Intel'in daha güçlü işlemci yarışı ve Microsoft'un güncellemelerinden ibaret bir dünyamız vardı. Öncelik insan veya tüketici değil, teknoloji yarışıydı. Şirketler tüketiciden çok rakiplerinin ne yaptığını kontrol ediyordu. Mühendis odaklı yaklaşım insan merkezli dönüşümü çoğu zaman kapıdan çeviriyordu. Zaten sıradan insanları teknolojiyi kullanmaya itecek içerik ve internet hızları da yoktu. Yarış sadece profesyonel kullanıcı ve kurumların temel ihtiyaçlarına göre yapılıyordu. Düşünün, ilk mp3 çaları Apple bulmadı. Yine ilk dokunmatik ekranlı telefon da Apple markasıyla çıkmadı. Hatta iPhone Apple'ın ilk dokunmatik ekranlı cihazı bile değildi.
TEKNOLOJİ DEĞİL YAŞASIN İNSAN
Peki, Apple hiç yeni bir şeyi keşfetti mi? Yanıt çok basit; hayır. Apple ilk yapmak yerine en iyi deneyimi sunan marka olmaya çalıştı. En iyi deneyim de kolay oluşmadı. En iyi deneyim yarışının sadece ürünlerin değil, servislerin üzerinden olacağını da zaman içinde gördük. Aslında hızlı değil, belki de çok yavaş oldu. Ancak tüm koşulların bir araya gelmesi gerekiyordu. İşte doğru kaynama noktası oluştuğunda dikine teknoloji yarışı yerine, tüketici istekleri öne çıkmaya başlamıştı. Mühendis değil, insan odaklı tasarımlar ortaya çıktığında o zaman kullanıcı sayısı daha büyük hızda artmaya başladı. iPod'un ilk ortaya çıktığı anı düşünün. Evet, iPod'un tasarımı basit ve inanılmaz yalındı. Ancak en farklı olan şey, iTunes servisiyle ürünün birlikte kullanılmasıydı. Üstelik o gün konulan kurallar 18 yıl sonra iPhone ve iPad için de değişmedi. Belki de suyu kaynama noktasına getiren 2007 ve 2008 yılında içeriklerin her ekrandan izlenmesini sağlayacak mobil hızlı internet bağlantısı ve dokunmatik ekranlar oldu. Bu içeriğe Facebook, YouTube da eklendi ve her cihazda sosyal ağ bağlantısı şartmış gibi herkes bir sosyal ağ deneyine girdi. Dokunmatik ekranlardan sonra her teknoloji firması sosyal ağlar konusunda bir adım atmaya çalıştı. Ancak hiçbiri Facebook kadar başarılı olmayı beceremedi. Bu kez en iyi deneyimi Apple değil, Facebook sunmuştu. Bu şekilde 1 milyarlık sihirli rakamı aşmayı başardı. Üstelik WhatsApp ve Instagram gibi iki doğru satın alma, veri tabanlı yarışta Facebook'un yaşayacağı dalgalanmalara karşı koymasını sağlayacaktı.
DENEYİM VE KİRALAMA ÖNE ÇIKTI
Mobil devrim asla durmadı. Her yeni kuşakta yeni servisler ortaya çıkmaya başladı. 4G ve sonrası mobil şebeke ve fiber altyapı, kusursuz bir deneyim yaşamak için hazırdı. Üstelik artık indirme hızından çok kesintisiz deneyim yaşayacağımız servisler öne çıkmaya başladı. Bu noktada video içerik tarafında Netflix, müzik tarafında ise Spotify öne çıktı. Müzik ya da filmi indirme değil, aylık ödemelerle sınırsız izleme olanağı sunuluyordu. İşte o zaman işin rengi değişti. Rekabete yerel operatörler ve girişimler de dâhil olmaya başladı. Türk Telekom Mood müzik servisi veya Türk Telekom Tivibu servisi yerel içeriğin güçlü olduğu Türkiye'de kısa sürede kullanıcıyı ikna etti. Yani kiralama servisleri öne çıkmaya başlayınca herkes sosyal ağ dışında kiralanan servisler konusunda ürünlerini yeniledi. Türk Telekom, Playstore ile oyunlara ulaşımı kolaylaştırdı. Yani yerel komünikasyon şirketleri yerel içerikle karşı durmaya çalışıyor.
ORJİNAL İÇERİK YARIŞI
Bu konuda en güçlü yerel içerik motivasyonu hep futbol olmuştu. Ancak e-spor'un gördüğü büyük ilgi, sonraki yarışın ne olacağını gösteriyor. Şimdi ise iş Netflix'in orijinal içerikleriyle farklı bir boyut kazanmaya başladı. Keza Spotify da özel konserler ve kişisel özel içerikler konusunda adım attı. Üstelik bu içerikler yapay zeka ve doğal dil öğrenme gibi farklı teknolojiler de kullanılarak kullanıcıya özel tekliflere dönüştü. İşte bu noktada geçtiğimiz haftalarda Google'ın Stadia ve Apple'ın Arcade oyun servisleri arka arkaya ortaya çıktı. Netflix ve Spotify'ın elde ettiği başarıyı oyun platformunda elde etmek isteyen iki dev bu işe soyundu. Evde, bilgisayarda ve mobilde bulut üzerinden oyun platformu rekabetinin fitili ateşlenmiş oldu. Evde başladığınız bir oyuna akıllı telefon ya da tablet üzerinden devam edebiliyorsunuz. Yani müzik ve film servisleri gibi oyunlar da sınırsız kullanım rekabetine dâhil oldu.
ESKİLER VE YENİLER HAZIR
Ancak uzun süredir oyun konsolu ve platformlarıyla bu işin içinde olan Sony ve Microsoft'un da eli armut toplamıyor. Oyun stüdyolarıyla uzun süredir çalışıyorlar. Bu yüzden oyun platformları arasındaki rekabet çok çetin geçecek. Kişiselleştirilmiş içeriğin tüketiciyle buluşacağı kiralama servisleri dönemi kapıyı çaldı. Haber, video servisleri konusunda başarıyı yapay zeka ve doğal dil öğrenme konusundaki başarılar belirleyecek. Üstelik bu teknolojilerde çalışan Peak gibi yerli firmalar da var. Oyun alanında Türkiye'den bir platform şirketi çıkar mı? Bu soruya doğru yanıt vermek için biraz daha zamana ihtiyacımız var. Ancak rüya görmemize kim karşı çıkabilir? Yine de oyun tarafında ilk yapanın değil, en iyi deneyimi tasarlayanın kazanacağını unutmayalım. Oyun sürekli büyüyen bir pazar olduğu için de daha çok teknoloji devinin ve yerel oyuncunun ağzını sulandırıyor.
SANAL GERÇEKLİK BULUT HİZMETİYLE BÜYÜYECEK
Bulut teknolojisi, artırılmış gerçeklik (AR) ve sanal gerçeklik (VR) teknolojileri konusunda yeni gelişmeler rekabette belirleyici olacak. Türk Telekom, dünyanın önde gelen global bilgi ve iletişim teknolojileri çözüm sağlayıcılarından Huawei ile birlikte AR ve VR tabanlı eğitim içeriklerine 5G'li bulut bağlantısı ile uzaktan erişimi test etti. Çalışma, 5G teknolojisinin sayısız kullanım alanlarından biri olan eğitime odaklandı. Bu çalışma ile Türk Telekom, AR ve VR teknolojilerini kullanarak; biyoloji, kimya ve elektronik gibi özellikle görsel deneyimlemeye dayalı konularda başarı sağladı. Türk Telekom'un girişim hızlandırma programı PİLOT mezunlarından Nara Edtech tarafından sağlanan AR/VR içeriği ile 5G şebekesi üzerinden, çok düşük gecikme süreleri ile yüksek kalitede görüntü aktarımı gerçekleştirildi. Artırılmış gerçeklik ve sanal gerçeklik, yalnızca tüketici için değil, aynı zamanda birçok ticari alanda da içerik ve iletişim tüketiminde devrim yaratacak dönüştürücü teknolojilerin başında geliyor. Bu teknolojiler, özellikle deneyimsel pazarlamada kullanılarak, birçok ürün ya da hizmet henüz satın alınmadan önce paylaşılan deneyimle, sağlayacağı fayda tüketiciye kolayca aktarılabiliyor. Bu tip pazarlama deneyimleri geliştikçe, servis ve içerik sağlayıcıların hem mevcut işletme modellerinden yararlanması hem de AR, VR ve destekleyici teknolojilerin sağladığı potansiyeli en üst düzeye çıkaran yeni hizmetler karşımıza çıkacak. 5G ve bulut Teknolojileri, AR/VR gibi yüksek hız, düşük gecikme ve depolama ihtiyacı olan uygulamalar için operatörlere kolaylık sağlayacak.
KADIN UNUTMAZ, HAMİLE BİR KADIN ASLA UNUTMAZ
Çocuğunuzun olacağını öğrenince tüm eş, dost ve akrabalar anne adaylarının duygusal sürecinin farkında olmadan iyi kötü her şeyi ve tüm deneyimlerini anlatmaya çalışır. İyi bir baba tüm bunlara karşı eşine kalkan olmayı bilecek iletişim uzmanı bir melektir. Babalar anneler için iyi bir filtre olmak zorunda. Bu yüzden sadece aklımızı değil, duygularımızı da kontrol altında tutmak zorundayız. Her doğru bildiğini söylememeyi öğreneceksiniz. Askerlik deneyimi olanlar bilir. Annenin emir komuta zincirinin en üstü olduğunu unutmayın. Siz hep yaver veya emir eri gibi çalışmak zorundasınız. Bu konumunuzla ilgili sorun yaşıyorsanız, başarısızlık ve çatışma kaçınılmaz olur. En iyisi teslim olun.
KADINLAR NEDEN UNUTMAZ?
Önce internet, sosyal ağlarda paylaşılanlar ve WhatsApp gibi anlık mesajlarla ortaya çıkacak her soruna hazırlıklı olun. Sosyal medyada yalan haber sendromu anneler için de geçerlidir. Çocuğa içerik konusunda rehberlik yapar gibi anneye de rehberlik yapmalı. Eğer kayıtsız kalırsanız, hayat boyu aleyhinize delil olarak kullanılacağına emin olabilirsiniz. Şunu aklınızdan çıkarmayın, bir kadın unutmaz! Hamile bir kadın ise asla unutmaz!
DİKKAT! TAKİP EDİLİYORSUNUZ
Sizi dinlemediğini düşündüğünüz an bile kaydetmeye devam eder. Bebeğin ve annenin her şeyi eksiksiz kaydettiği bir dünyada yaşamak kolay değil. Ancak bunu siz istediniz. O zaman görevin inceliklerine hakim olmaya çalışalım. Kullanılan uygulamalar, okunacak kitaplar ve tüm ihtiyaçlar için iyi bir rehber olun. Mutlu haberi aldınız ve anne size baba adayı olduğunuzu söyledi. Sonuç, Evlat 52141! Bebek arabası, kanguru veya beşik aramasını internette yapınca artık size sıkı bir takip başlıyor! Teklifler yağmaya başlıyor. Tüm bu teklifler arasında şapşallaşan Dijital Baba yolunu ve yönünü arıyor. Doğru deneyimin ayak izini takip ediyor. Alışveriş yaptığınız sitelerin sizi nasıl yönlendirdiğine dikkat edin. Müşteri deneyimlerini iyice okuyun. Aynı sıkıntıları yaşamamak için mutlaka deneyimlerden ders alın. Alacağınız her şeyi mutlaka anneye danışın.