Her akıllı telefon markası her yıl iki veya üç yeni telefon modeli açıklıyor. Biz de yavrusunu kaybetmiş koyun gibi her yeni modelin ardından melemeye başlıyoruz. Oysa, yeni telefonların pek sonu yok... Her gün uyuduğumuz süreden daha fazla ekrana bakıyorsak telefona aşkla bağlanmak çok da yersiz bir duygu değil gibi... Son bir kaç yıldır akıllı telefonlarda Çinli markalar inovasyon sürükleyicisi oldu. Türkiye'de iki yılda tek haneli pazar payından yüzde 20'leri aşan Huawei geçtiğimiz hafta Paris'te P30 ailesini tanıttı. Ailenin iki üyesi P30 Pro ve P30 amiral gemisi, telefon değiştirmek isteyenlerin, pil, kamera, ses ve performans konusundaki isteklerine yeni karşılıklar vaat ediyor. Peki, bizim değişen ihtiyaçlarımızın ortalaması nedir? Fiyat, pil ömrü, sağlam ve dayanıklı olması, müzik ve ses, tasarımın çekiciliği, kamera ve oyun oynarken sunduğu performans konusunda belirleyici sebepler var. İşte bu sebeplerden altı tanesini masaya yatırdık.
FİYATI, FİYATI, FİYATI!
Yaklaşık 35 yıl önce IBM bilgisayar ilanında satın almadan önce önemli üç şeyi sıralıyordu: "Fiyatı, fiyatı, fiyatı." Şu anda herkes kırık ekranla telefon kullanmaya bile razı. Sonuçta ekran telefonun en pahalı parçası. Bu yüzden kırılınca değiştirmek için artan döviz kurları yüzünden bir telefon parası ödemek zorunda kalıyorsunuz. Bu yüzden insanlar telefon alırken daha uygun fiyatlı bir seçeneği gözden geçiriyor. 2 bin TL'nin altındaki telefonlar her zaman olduğundan daha çok ilgi görüyor
KAMERASIZ TELEFON OLMAZ
Akıllı telefonlarda artık en belirleyici özellik kamera olduğu için fotoğraf ve video özelliklerine ayrıca bakmak gerekiyor. Düşük ışıkta başarılı kamera hayatı kolaylaştırıyor. Huawei P30 aslında bu yönüyle keyifli bir performans vaat ediyor. Düşük ışık konusunda rakiplerinden bir adım ileride. Eğer HDR modu gibi özel ayarlara girerseniz daha fazlasını da elde etmeniz mümkün. Gece tripod bile kullanmadan doğru doygunluk ve keskinlikte fotoğraf çekebiliyorsunuz. Süper Portre Modu, kişinin yüzündeki saç tellerine kadar küçük ayrıntıları bile yakalayabiliyor. Bu mod, odaklanmamış bir arka plan ile olağanüstü görüntüler üretmek için derinlik bilgilerini ve özel algoritmaları birleştiriyor.
DÜŞÜK IŞIKTA YAPAY ZEKA VE VİDEO
Huawei P30 Serisi, stüdyo kalitesinde ve düşük ışıkta video çekimi sağlıyor. Süper yakınlaştıran mercek net yakın çekimlere izin verirken, Huawei AIS ve OIS artık 60 fps'de 4K videolar gibi tüm video çekim ayarları için görüntü dengelemeyi destekliyor. Yapay Zeka Düzenleyici, otomatik olarak eylemin özniteliklerini tanımlıyor ve kullanıcılara arka plan müziği ekleme, zaman atlaması, yavaş hareket gibi özel efektler ekleyerek ilgi çekici videolar için araçlar sunuyor. Huawei P30 Serisi, aynı anda farklı videoları kaydetmek için arka kameralardan ikisinin birden ama ayrı ayrı kullanılmasına da izin veriyor. Çift Görüntü modunda, hem ultra geniş açılı bir klip hem de zoom çekimi yapılabiliyor. Örneğin ekranın sağında bir panorama, soluna ise bir yakın çekim eklenerek, doğal video çekimi için yeni olanaklar ortaya konuluyor.
EKRAN PARMAK İZİ OKUSUN
Ekranlar artık parmak izi okuyucusu olarak da kullanılmaya başlandı. P30 Serisi, Huawei Kirin 980 işlemcisi sayesinde verimli ve yüksek performans vaat ediyor. Bu sayede oyun, artırılmış gerçeklik ve sanal gerçeklik yeteneklerini gösterirken iddialı hedefler ortaya koyuyor. Neredeyse çerçevesiz ekranın altında, hızlı ve güvenli kimlik doğrulaması için bir Ekran Parmak İzi Sensörü bulunuyor. Böylece güvenlik için ekstra yer ayırmadan ekran üstünden basit şekilde sorunu çözüyorsunuz.
STEREO SES KEYİFLİ MÜZİK
Telefon tasarımı içinde anten, pil, işlemci, kamera derken hoparlöre yer ayırmak önemli. Bazen bir başka parçaya çoklu görev vererek mono çıkışa stereo tadı verebiliyorsunuz. Huawei P30 Pro, stereo hissi vermek için ekran-içi maglev hoparlörü kullanan Akustik Ekran teknolojisine sahip. Böylece mono diye düşündüğünüz cihazdan daha fazla verim alıyorsunuz. Yani ekranın kendisi yüksek çözünürlük dışında ses kalitesi sunuyor.
GÜNCELLEMELERİ UNUTMASIN
Android platformunun en zayıf karnının güncelleme olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Apple her iPhone modeli için aynı güncelleme standardına sahip. Oysa Google güncelleme konusunda kullanıcılarını yormaya devam ediyor. Bu da Android ekosisteminde telefon seçerken üreticinin Google anlaşmalarını takip etmesini gerektiriyor. Yani her markanın kendine göre geliştirdiği özelleştirmeler, güncelleme konusundaki adımları uzatabiliyor. P Serisi, depolama aygıtının okuma hızını büyük ölçüde artıran bir Genişletilebilir Salt Okunur Dosya Sistemi (EROFS) sunan EMUI 9.1 ile birlikte geliyor. Güncel işletim sistemi, Huawei akıllı telefonlar ve PC'ler arasında kesintisiz dosya paylaşımı için Apple'daki Air Drop gibi kullanılan Share OneHop'u da destekliyor.
KADINLAR OLMADAN ASLA ÖĞRENEMEZSİN!
Eğer kadınlarınızı eğitemezseniz toplumu değiştirmeniz mümkün değil. Toplumsal dönüşümün topallamasına sebep olan en temel şey eşitsizlik. Bu eşitsizliği ortadan kaldırmanın yolu daha çok kadının eğitimle tanışmasını sağlayacak olanaklar yaratmak. Bilgiye erişimde fırsat eşitliği ilkesini benimseyen Türk Telekom, kadınların hem ekonomik hem de sosyal yönden güçlenmelerini sağlayan projelerine devam ediyor. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü öncesinde yapılan açıklamaya göre; Türk Telekom'un Microsoft Türkiye ve Habitat Derneği işbirliği ile hayata geçirdiği Yeni Nesil Gelecek sosyal sorumluluk projesi kapsamında bugüne kadar meslek lisesi ve meslek yüksekokullarında 114 kız öğrenciye eğitim verildi. Türk Telekom, Yeni Nesil Gelecek projesi ile katılımcıların 'nesnelerin interneti' alanında uzmanlığa adım atmalarına öncülük ederken, katılımcılar arasında cinsiyet dengesi gözeterek yarısını kız öğrencilerden belirliyor. Proje, Türkiye'de yazılım sektörünün büyümesine ve yenilik pazarının gelişmesine hizmet ederken aynı zamanda akıllı teknolojiler üretecek insan kaynağına da önemli bir yatırım niteliği taşıyor.
24 BİN 500 KADIN İNTERNETLE TANIŞTI
İnternet kullanma becerileri olmayan yetişkinlere İnternetle Hayat Kolay projesi ile internet okuryazarlığı eğitimleri vererek, Türkiye'deki dijital uçurumun azaltılması, katılımcıların güvenli internet, e-devlet kullanımı, e-ticaret gibi konularda farkındalıklarının artırılmasına katkıda bulunan Türk Telekom, proje ile bugüne kadar 24 bin 500 kadını internetle tanıştırdı. Türk Telekom, Habitat Derneği ve UNDP iş birliğiyle yürütülen proje ile kadınlar, hastane randevusu almak, ürünlerini sosyal medyada tanıtmak, çocuklarının internet kullanımına dair endişelerini gidermek, e-devlet şifresi ile işlemlerini yapabilmek gibi kazanımlar elde ettiler. Birleşmiş Milletler'in toplumsal cinsiyet eşitliği hedeflerini de destekleyen proje ile Türk Telekom, girişimci kadınların internetin olanaklarını kullanarak iş hayatına atılmasına da olanak sağladı.
DOĞUM ANININ BÜYÜSÜ VE KEŞKE DEMEMEK
İnternetten öğrendiğiniz derinliği olmayan bilgiler yerine zaman ve emek harcayarak gelişen yeni deneyimleri paylaşmak için Dijital Baba keşkesiz doğuma gönül verdi. İşte Dijital Baba'nın İstanbul Doğum Akademisi deneyimi.. Evlat 52141 ortaya çıktığından bu yana Dijital Baba'yı yaratmakla kalmadı, yeni farkındalıkların da ortaya çıkmasına sebep oldu. Anne, Evlat 52141 ve Dijital Baba, yani aile olarak geçtiğimiz hafta sonu İstanbul Doğum Akademisi'nin 18 saatlik kursuna katıldık. Her baba gibi gönülsüz başladığım eğitimde kendimi yenileyecek pek çok şey öğrendiğim için çok mutlu oldum. Doğum öncesi ve sonrasında "Keşke" dememek için farkındalıklar serisi yaşıyorsunuz. Anne ve babaların normal doğum deneyimi yaşaması için büyük çaba harcayan İstanbul Doğum Akademisi (İDA) kurucuları Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı, Keşkesiz Doğum Eğitmeni, Hakan Çoker ve Uzman Psikolog, Keşkesiz Doğum Eğitmeni Neşe Karabekir birbirlerini tamamlayan harika bir ikili. Annesi de ebe olan Doktor Hakan Çoker, 19 yıl şimdi çoğunluğun yaptığı gibi çalıştıktan sonra olaya farklı yaklaşmak gerektiğini keşfediyor. Anne, baba ve çocukların taşıdığı doğum travmasını harika bir buluşmaya dönüştürmek üzere Uzman Psikolog Neşe Karabekir ile harika bir yolculuğa çıkıyorlar.
KEŞKESİZ DOĞUM HAZIRLIĞI
Keşkesiz doğum eğitimine anneler kadar hatta daha da fazla babaların da ihtiyacı olduğunu söyleyebilirim. Sonuçta kendisini sadece su getiren, çanta taşıyan olayın dışında kalan biri gibi görmek yerine dinleyen, paylaşan, anlayan, destekleyen, annenin ve bebeğin kahramanına dönüşen daha çok babaya ihtiyaç var. Keşkesiz doğum eğitimi gerçekten insanın içgüdüsel yaptığı şeylerle tanışmasını sağlıyor. Doğum öncesi, doğum anında ve doğum sonrası karşınıza çıkacak her ana hazır olmanızı sağlıyor. Hatta doktorunuzla konuşurken doğru iletişim kurmanızı ve talep ettiğiniz şeylerin farkında olmanızı sağlıyor. Doğumun en muhteşem anını yaşarken bebeğin ve annenin aldığı risklerin ne olduğunu bilinçle algılamasını sağlamak kolay değil. İşin duygusal tarafını, bedenin nefes ihtiyacını düşünerek 360 derece bir hazırlık. Oyunlarla, nefes terapileriyle, soru ve yanıtlarla, daha önce yaşayan ailelerin deneyimleriyle zenginleşen bir eğitimi almasaydım gerçekten keşke diyeceğim çok şey olurdu. Bu yüzden arkadaşım Sibel Esenalp ve sevgili eşime çok şey borçluyum.
KEŞKESİZ DOĞUMUN OLMAZSA OLMAZLARI
Doğuma baba olarak mutlaka katılmalıyım, o anın eşsizliğine tanık olmalı ve yaşamalıyım.
Harika bir doktorumuz zaten vardı. Şimdi bize özel bir ebe seçimi yapmamız gerektiğini de öğrendim. İstediğimiz koşullarda bir doğumhane hazırlamaya ve her şey olağan gelişirse normal doğum için hazırlık yapmaya daha çok inandık.
Doğumun ilkel beynin en doğal fonksiyonu olan kas eylemi olduğunu, istediği kadar zamana sahip olup mahremiyete sonuna kadar dikkat edilmesi gerektiğini öğrendim.
Nefes almanın ne kadar değerli olduğunu, hareket özgürlüğünü, kesintisiz duygusal ve fiziksel desteği keşfettim.
Her doğumun farklı olduğunu, anne ve bebek dostu sezaryen olabileceğini, psikolojik hazırlığın nasıl olacağını öğrendim.