Türkiye'nin en iyi haber sitesi
CEM SANCAR

Kendini bil kendini, at o sırtındakini

Nedir?

Herkesin sırtında bir ağırlık, bir yük vardır. Kimi sırtında bir apartman hayaliyle gezer, kimi koca bir makam masasıyla.

Kimi çil çil altın çuvalı ensesinde, kan ter içinde kamburdur…

Kimi şehvetini sırtlar, her hâliyle belli olur. Cinselliğin dipsiz kuyusuna düşer, maazallah sapık olur.

Kimi şah olmak ister zirvelerden ölümlülere konuşmak ister. 'Öhöm öhöm' diyerekten her haltı yer.

Kimi de doymaz, dünyaları lüpler, bir Amerikan obezidir. Kimi çok konuşur gevezedir, orda burda zevzeklenir. Kimi kendinle yüzleşmez de etrafını fitneler. Kimi dedikoducudur foyası akınca, ki akar, yüksekten düşer…

Bunlar ayniyle vakidir. Dünya, uzun metrajlı bir aşırılıklar filmidir.

***

Kimi vardır, en milliyetçi odur. Ona göre herkes potansiyel hain, herkes şüphelidir. Kafasında suçlu listesiyle gezer.

Kimi vardır çok cumhuriyetçidir. Anıtkabir'le yaşar, marşla kalkar. Bu onda sinir âsap yapar. Her önüne çıkanda Atatürk'e ihanet arar. Kendine benzemeyenlere parmak sallar…

Kiminde din kibri vardır. En bi'dindar odur! Kendini beğenir, kimseleri beğenmez. Ona kafir der, buna dudak büker. İlme irfana tenezzül etmez, zira idraki donuktur.

Cinsi nobran olur. Milleti dinden soğutur…

Fakat listenin en düşkünüdür ki ne Marksizm bilir ne de batı felsefesi. 'Solcuyum' diye gezinir. Sosyalizmi rakı şişesi sanır. Sonra da gerçek bir ecnebi olacağım diye kırk takla atar, düz duvara tırmanır…

Ekranların dırdırcılarına gelince…

Konuştuklarında bir keçiboynuzu tadı evet vardır. Vardır da bir gram bal için bir tabaka sunta çiğnemek kabul edelim ki hepimizi mide fesadına uğratmıştır.

Kimi de menfaat kurnazı, ezber klişelerin, bel altı vuruşların adamıdır…

Yani kısası nedir? Şudur:

Kiminin geliri boş laftan, kiminin kredi taksiti her konuya maydanoz olmaktandır.

Bunları bilip yerli yerine koyup herkesi şahsi yoluna bırakmalı, aklıselimle asıl işimize, insan gibi insan olmaya bakmalıdır…

***

Mevlâna bu mevzuya sert girmiştir. "Kimileri vardır eşek beyni yemişlerdir" der.

Bilinir ki insan yediği şeydir! Görünüşte kafasında ne takkesi olursa olsun mühim değildir.

İçindeki kart kazla gezinenler daima birbiriyle kardeştir.

Hakikat arayan kişi bunlardan uzak durmalıdır. Çünkü bunlar bulutun güneş ışığını çalması gibi insanın ışığını, inancını çalarlar…

Bunlarda kibir, kubur, eblehlik filan rende soğan gibi tüter. 'Ben hepsinden uzağım' diye yemin billah etseler de kokuları gizleneni ele verir.

Göze batan bir derkenar ünlemidir: İnsan bildiğini zannettiği her bilgisizliğinde sinek seviyesine iner, inmiştir...

Öte yandan küçük pinti filozoflar vardır bir de!

Bunlar kendilerinden gayrı her şeyi bilirler. Fakat asıl bilmeleri gerekeni, kendilerini bilmezler. Ondandır benlikleri onlara en yakın olandır. Yüzleri böbürtüyle kaşınır, kimi işte ondan şişman egosunu omuzunda kıllı bir ayı gibi taşır.

İhtiraslı dünya çocuklarının bir tehlikelisi de zekasıyla övünen süper akıllılar ve kılı kırk yararak bilgiçlik taslayanlardır.

Ki Celaleddin Rumi'ye göre alayı iblis ırkındandır…

Ha, olur da bizi soracak olursanız, biz fazla bir şey bilmeyiz…

Ev hanımlarının, iddiasızların, fukaranın, gözyaşının, insafın dersine çalışır…

Tenhalardaki göze çarpmaz sadelikten öğrenir, kendi yetersizliğimizle yüzleşir, öylecene yürür gideriz…

***

Muhabbetin burasında lafı balla kesersek, ki zamanıdır.

Sırtındaki o külfeti, o ağırlığı yere bırakanlar için bir daha sorsak: Nedir?

Aşktır…

Çünkü:

Hırs hep iblise, aşk âdeme yakışır…

***

MERAKLISINA: Senail Özkan ustanın muhteşem çevirisiyle, Annemarie Schimmel nam hanımefendinin, 'ben rüzgârım sen ateş' kitabından dem aldık, nasibimizce oradan kanat açtık…

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA