FERHAT ÜNLÜ

Kuyruğunu yiyen yılan: Suriye İç Savaşı / Volume 2

"Tarih 6 Haziran 2011. O gün, Asi Nehri'nin kıyısına kurulu bir İdlib ilçesi olan Cisr eş-Şuğur'da Suriye İç Savaşı'nın fitilini ateşleyen ilk silahlı kalkışmanın başladığı gündü. Gerçi ülkede geniş çaplı gösterilerin Dera'da ortaya çıktığı 15 Mart 2011'den bu yana rejimin askerleri pek çok silahsız insanı katlettiğinde savaş çoktan başlamıştı aslında. Ne var ki Cisr eş-Şuğur, 6 Haziran'da sivillerin silahlanarak rejimin karşısına çıktığı ve zamanla pek çok bölgede hegemonya kurarak Özgür Suriye Ordusu ya da muhaliflere dönüştüğü yerdir. Bir mecazla anlatırsak yedi küsur yıldır âdeta Ouroboros'a dönüşen Suriye İç Savaşı'nın başlangıç noktasıdır ve bitiş noktası olmaya da adaydır."
Bu satırlar; 9 Eylül 2018'de, bu köşede Kuyruğunu Yiyen Yılan: Suriye İç Savaşı başlıklı yazıdan. İmdi... Bugünlerde dediğimiz o noktaya gelmiş bulunuyoruz. Uzun süredir 'mikro Suriye' dediğim İdlib'te yerleşik HTŞ (Heyet Tahrir eş-Şam, Türkçe anlamı: Şam Kurtuluş Heyeti) harekete geçti. Türkiye destekli Suriye Milli Ordusu da bu operasyona katılıyor. Esad'la masaya oturmak elbette önemli ve bunun için sahada ayağımızın olması şart. Önce bölgedeki sıcak gelişmelere bakalım.

MUHALİFLER HALEP'E GİRDİ
Yazının yazıldığı cuma gününün son bilgilerine göre HTŞ ve Suriye Milli Ordusu (SMO) İdlib'ten Halep'e doğru 56 köyü ve beldeyi ele geçirdi, 400 kilometrekarelik bir alanın kontrolünü eline aldı, dahası Batı Halep'e girdi. Çatışmalarda muhalifler, çok sayıda rejim askerini öldürdü ya da esir aldı.
Rusya ve Suriye hava kuvvetleri, 27 Kasım'da Heyet Tahrir eş-Şam liderliğindeki güçlerin Suriye'nin kuzeybatısındaki mevzilerine saldırılar düzenledi. Saldırılar, bu grupların Suriye devletinin kontrolündeki Halep'in kuzeybatısında bazı köy ve kasabaların kontrolünü ele geçirmesinin ardından düzenledi. Ancak bu hava müdahaleleri sahada istenen sonucu vermedi.

İRAN'IN İKİYÜZLÜ PKK OYUNU
Suriye'de 'harici' dört ana aktör var: Rusya, Türkiye, İran ve ABD... Rusya'nın bundan sonraki olası tepkisine bakalım. Devlet yanlısı bazı Rus yorumcular, Moskova'nın Ukrayna'ya odaklandığı ve mevcut koşullar altında Türkiye ile karşı karşıya gelmesinin pek olası olmadığı görüşünü dile getiriyor. İran Dışişleri Bakanlığı ise "Türkiye'yi Suriye'nin içişlerine müdahale etmekten kaçınması konusunda uyarıyoruz. Rusya'nın Suriye'deki varlığının aksine Türkiye, Suriye'de yasa dışı olarak bulunmaktadır ve Suriye'nin içişlerinde hiçbir dahli yoktur" açıklamasını yaptı.
Bak hele bak bak; komşudaki 'çakallığa' bak. Senin mi neredeyse 1000 kilometre sınırın var Suriye ile? Savaştan kaçan göçmenler sana mı geliyor? PKK/PYD senin için mi tehdit; bizim için mi? Türkiye, ABD'nin desteklediği terör ile mücadele ederken bile çekirdek çitleyerek izliyorsunuz. Ayrıca Kandil'deki dinozorları destekleyen siz değil misiniz! PKK'ya sırf Türkiye abad olmasın diye -örgüt ABD taşeronu olmasına rağmendestek vermekten imtina etmiyorsunuz.
İran'ın, PKK'nın Kandil kadrosunu desteklediği tezi; Öcalan çıkışıyla gündemi belirleyen MHP Lideri Devlet Bahçeli'yle de paylaşıldı. Bahçeli, Sırrı Sakık ve Şemdin Sakık'ın devlet-millet çizgisinde siyaset yapan kardeşi Namık Sakık'la görüştü. Sakık, İran-Kandil ilişkisinin ayrıntılarını Bahçeli'ye anlattı ve "Bu meseleyi çözüp tarihe geçen Sayın Genel Başkan" dedi. Bunu da not düşeyim.

TERÖRLE MÜCADELEYE TRİLYONLAR GİTTİ
Türkiye'nin -net rakam vermeyeceğim ama devlette kaydı var- terörle mücadeleye 2016'dan bu yana trilyonlarca dolar harcadığını biliyoruz. Üç haneli, o kadarını söyleyeyim. Aslında Suriye'de sahada ayağı olan herkes masada da güçlü olmak istiyor kendince. Rusya ve rejim de 2018'de Soçi'nin devamı mahiyetindeki -Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve İran eski Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'nin bir araya geldiği- Tahran Zirvesi öncesi İdlib'i vurmuştu.
TSK, Ocak 2017'de Astana sürecinden sonra alınan kararlar doğrultusunda İdlib'te 12 gözlem noktası kurmuştu. Sahadan yansıyan bilgilere göre HTŞ de dâhil bütün silahlı gruplar "Buraya girecekse sadece Türk askeri girebilir" diyor. Buradan yine dönüp dolaşıp Ouroboros, yani kuyruğunu yiyen yılan misali aynı yere varıyoruz. İdlib'deki kördüğüm çözülürse Suriye İç Savaşı meselesi çözülür. Hem Suriye'nin toprak bütünlüğünü koruyarak; hem de başta en fazla sınırının olduğu Türkiye olmak üzere komşulara terör ve göçmen ihracatına son vererek... Harbiden 2011 öncesi koşullara dönülmesinin tek yolu bu.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.