Türkiye'nin en iyi haber sitesi
FERHAT ÜNLÜ

Orta ve Ortodoks Doğu’nun casus savaşları

"İsrail, daha doğrusu Benjamin Netanyahu yönetimi bu NİLİ adlı istihbarat şebekesini diriltti. Hem de bir suikast birimi olarak... Yeni nesil NİLİ'nin hedefi de 7 Ekim Aksa Tufanı'nı yöneten Hamas üyelerine suikast düzenlemek.
İsrail medyasına konuşan eski bir İsrailli askeri istihbaratçı -'Amancı' diyelim ona çünkü askeri istihbaratlarının adı Aman- Bregman Ahron şöyle diyor: "Gerçek şu ki İsrail, Gazze'de olmayan Hamas üyelerinin de peşine düşecek, Katar ve Türkiye gibi ülkelerde..."
Yukarıdaki paragraf, 4 Şubat 2024'te bu köşede yayınlanan 'İsrail'in yeni nesil NİLİ'si başlıklı yazıdan. İsrail esasında, 2023'ün ekim ayından beri yurtdışındaki Hamas örgütü yöneticileri ve üyelerini hedef alacağını söylüyordu.
Dolayısıyla evveli bir kenara koymak kaydıyla, 7 Ekim'den bu yana Orta Doğu'nun önemli başkentlerinde; Beyrut'ta, Tel Aviv'de, Kahire'de, Şam'da, Bağdat ve hatta İsmail Haniye suikastında müşahhas bir örneğini gördüğümüz üzere Tahran'da tam bir casuslar savaşı yaşanıyor. Kiev ve Moskova'daki gizli servis operasyonlarına bakılırsa Ortodoks Doğu'nun da ondan aşağı kalır yanı yok.

TARİHİ TAKASIN ŞİFRELERİ
Periferimizde bunlar olurken Ankara, Amerikan gizli servisi CIA ve Rus gizli servisi SVR gibi dünyanın ezeli rekabet içindeki iki büyük gizli servisinin de aralarında bulunduğu servisleri bir araya getirerek çok kapsamlı bir casus takasına ev sahipliği yaptı. Aralarında rehineler de var. Casuslukla suçlanan isimlerden bir kısmı Ortodoks Doğulu, misal biri gerçekten de FSB casusu bir Rus.
Bu takas operasyonu için Soğuk Savaş sonrasının hatta tekmil 20. Yüzyıl takaslarının nicelik açısından en kapsamlısı ve nitelik açısından en nüanslısı dersek mübalağa etmiş olmayız. Toplam 26 kişi, ikisi çocuk olmak üzere... Çocuklar her kimse hikâyelerinden enteresan haberler çıkar.
Bu kişiler, toplamda yedi ayrı ülkenin cezaevlerinde bulunuyordu. Bu ülkeler; Amerika Birleşik Devletleri, Almanya, Polonya, Slovenya, Norveç, Rusya ve Belarus idi.
Takas operasyonu kapsamında; ABD'den iki, Almanya, Polonya, Slovenya, Norveç ve Rusya'dan birer uçak olmak üzere toplam 7 uçak ile Türkiye'ye nakledilen şahıslardan; 2'si çocuk 10 rehinenin Rusya'ya, 13 rehinenin Almanya'ya, 3 rehinenin de ABD'ye gönderilmesi sağlandı.
Bu takas operasyonunun diyalog kanallarının kurulmasını elbette MİT sağladı. Milli İstihbarat Teşkilatı'nın organizasyonu ile geçtiğimiz ay, Temmuz 2024'te taraflar Ankara'da bir araya getirildi.
MİT; görüşmelerde ABD, Almanya, Polonya, Norveç, Slovenya ile Rusya ve Belarus'ta cezaevinde bulunan Batı ülkeleri vatandaşları ile Rusya vatandaşları arasında gerçekleştirilecek takas faaliyetinin müzakerelerinde hakemlik yaptı.
Takas edilen kişiler arasında Rusya Federasyonu cezaevinde bulunan The Wall Street Journal muhabiri Evan Gershkovich ile ABD Deniz Piyadesi Paul Whelan, Belarus'ta cezaevinde bulunan Almanya vatandaşı paralı asker Rico Krieger, Rus muhalif İlya Yashin ve Almanya'da cezaevinde bulunan FSB subayı Vadim Krasikov gibi isimler yer alıyor.
Takas operasyonunun bütün güvenlik önlemleri, lojistik planlamaları ve ihtiyaçları MİT tarafından karşılanırken yine taraflar arasındaki iletişim ve koordinasyon da Teşkilat tarafından sağlandı.
Takas yapılacak rehine sayısının çok olması nedeni ile şahısların tamamı MİT personeli gözetiminde uçaklardan alınarak güvenli alanlara intikal ettirildi.
Güneyimizdeki Gazze ile kuzeyimizdeki Ukrayna çatışmalarının yayılarak bölgeselleşme ve kalıcılaşma riskinin bulunduğu bir dönemde Orta ve Ortodoks Doğu'nun değişik başkentlerinde casus savaşları sürerken Türkiye'nin savaştaki istihbarat servislerini masaya oturtması önemli.

HANİYE SUİKASTINDA NİLİ İZİ
Haniye suikastına gelirsek... O suikastta elbette yazının girizgâhında sözünü ettiğim NİLİ adlı yeni timin izlerini aramalıyız. Hamas liderlerine yönelik suikastlar bekleniyordu. Hatta ülke ismi bile telaffuz edildi. Türkiye ve Katar dediler. Türkiye, muhtemel Mossad operasyonlarını önledi. Mücadele halen de sürüyor. Ne var ki, Hamas'ın siyasi lideri İsmail Haniye'nin, bir devlet töreni için gittiği İran'da öldürülmesi emsali nadir görülecek türden bir istihbarat eylemidir. Ha, daha önce İran'da bu türde operasyonlar yapmadı mı Mossad, yaptı. Ama bu başka...
Hamas, suikastın Haniye'nin Tahran'da bulunduğu konuta İsrail ordusunun düzenlediği hava saldırısıyla gerçekleştiğini duyurdu. Bu nüans, kesin bilgi ise önemli. Ama ne tür bir hava ya da füze saldırısı? İsrail içeriden böyle bir şeyi yapıyorsa Tahran açısından net bir istihbarat zaafı var demektir.
Halen gizemini koruyan saldırı yöntemi önemli.
Türkiye; jeopolitik konumu ve tarihi birikimi gereği Orta Doğu ve Ortodoks Doğu'daki askeri mücadeleleri, siyasi, diplomatik ve istihbari süreçleri yakından takip ediyor. Daha önce Mossad hücrelerine yönelik operasyonlarda emsallerini gördüğümüz üzere takipte NİLİ adlı suikast birimi de özel bir yer tutuyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA