Türkiye'nin en iyi haber sitesi
FERHAT ÜNLÜ

ABD’nin Kâbil’den çıkış bileti

"Taliban, kendine göre şeriat kurallarını da uygulayan bir örgüt. Ve El Kaide'nin doğduğu toprakların hâkimi durumunda. Irak El Kaidesi'nden sonra DEAŞ gibi bir Frankenstein örgütün bile atası. Aslında Taliban bir prototip, bu yönüyle alanındaki ilk 'Frankenstein örgüt' diyebiliriz. Fakat 'Frankenstein' olması yapay olduğu anlamına gelmez. Çünkü bölgesinin sosyolojik dokusundan da besleniyor."
Bu cümle, 16 Ağustos'ta yayınlanan Pakistan'ın paralel devleti: Taliban başlıklı yazımdan. Bu yazıda Taliban'ı DEAŞ'ın atası olarak betimlemiştim, hâlâ da aynı fikirdeyim.
Ne var ki, perşembe gecesi Kâbil Havalimanı bölgesinde yaşanan 'ikiz', hatta Kâbil'in genelinde yaşanan DEAŞ imzalı çoğul terör saldırılarının, devletleşmeye çalışan Taliban'ı zora soktuğu da aşikâr.
Nitekim Taliban sözcüsü Zabihullah Mücahid'in, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, saldırıyı 'güçlü bir şekilde' kınadıklarını bildirmesi bu devletleşme çabasının bir ürünü.
Sözcünün ayrıca olayın ABD güçleri tarafından güvenliğin sağlandığı alanda meydana geldiğini hatırlatması yine bu 'devletleşme kompleksi'nin dolaylı tezahürü.

TALİBAN'IN TERÖR PARADOKSU
Pentagon sözcüsü John Kirby de, Afganistan'dan son olarak ABD askerlerinin ayrılacağını kaydedip, "Havalimanı artık bizim sorumluluğumuzda olmayacak. Nasıl işletileceğine Taliban karar verecek" diyerek bundan sonraki sorumluluğu DEAŞ'a attı, böylelikle Taliban'ı 'de-facto' olarak tanımış oldu.
Onların da bunun için Türkiye'den yardım istemesi muhtemel. Zaten Türkiye, akıllara hep işler karıştığında geliyor. Hani bir kutlamaya ya da pasta kesmeye değil de hep kavgada, belada yardıma çağrılmak kimi insanların kaderiyse Türkiye'nin kaderi de bıçak sırtı işlerle uğraşmak.
Öte yandan son saldırı, aslında devletler-terör örgütleri mücadelesinde örneğine pek rastlamadığımız türden bir paradoksa da yol açtı.
Taliban, vaktiyle tam tekmil diyebileceğimiz ölçüde himaye ettiği, idaresi altındaki toprakları açtığı El Kaide'nin mutantı DEAŞ tarafından vurulmuş oldu. (Virüslerin mutantı olur da terörün olmaz mı! Terör de sürekli evrim geçiriyor.) Yazının yazıldığı an itibarıyla 13 ABD askeri öldü, 90 da sivil hayatını kaybetti. Taliban, kendi militanlarından da yaralanan olduğunu açıkladı.

KULLANIŞLI TERÖR MARKASI
Reuters'ın iddiasına göre, DEAŞ saldırıyı sosyal medyadan üstlendi. Bu üstlenme, kullanışlı bir terör markasına dönüşmüş DEAŞ'ın ismini kullanmaktan ibaret de olabilir.
ABD Başkanı Biden "Saldırıları DEAŞ'ın Horasan grubunun yaptığını düşünüyoruz" dedi.
Biden 'intikam' yemini de etti kendince:
"Sizi avlayacağız. ABD böyle bir gövde gösterisine boyun eğmeyecek."
Sonuçta her halükarda zaten karışık olan Kâbil'i daha da karıştırma potansiyeline haiz saldırının 'şeytan'ı DEAŞ.
Belki de daha da karıştırmaz tam aksine bütün aktörlerin rollerini netleştirir. Hatta bir adım ötesine geçersek- 13 ABD askeri de öldü- bu saldırılar nihayetinde ABD'nin Kâbil'den tahliye biletidir kimbilir. Öyle ya, ABD; 20 yılda 1 trilyon dolarının 'çöpe gittiğini' öne sürdüğü Afganistan'dan hızlı çıkış için kullanabilir bu saldırıyı.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA