Türkiye'nin en iyi haber sitesi
FERHAT ÜNLÜ

Süveyş’in geliri, Sisi’nin zaferi!

Mısır'ın darbeci Devlet Başkanı Abdülfettah es-Sisi, 2015 yılının 6 ağustosunda İsmailiye Limanı'nda (Limanın ismi, Haşhaşîler'in de müntesibi olduğu Şiiliğin İsmailiye kolundan değil, Mısır Hidivi İsmail Paşa'dan geliyor) düzenlenen ihtişamlı bir törenle 'Yeni Süveyş Kanalı'nı hizmete açtı.

Bu açılış, Mısır'ın ve Arap dünyasının devrimci lideri Cemal Abdülnasır'ın 1956'da Süveyş Kanalı'nı -gözünü karartıp- millileştirmesinden sonra yaşanan en önemli gelişmeydi denilebilir.

Aslında 'Yeni Süveyş Kanalı, darbeci Sisi ve ekibi tarafından devlet başkanlığı gasp edilen Muhammed Mursi'nin açıkladığı bir projeydi. Bu projenin Mısır ekonomisine can suyu olması hedefleniyordu. Hâlâ da hedef bu.

'Yeni Süveyş Kanalı' olarak tanıtılan 72 kilometre uzunluğundaki suyolunun 35 kilometresi, paralel bir hat olarak kazıldı. 37 kilometresi ise eski kanalın derinleştirilmesi ve genişletilmesiyle oluşturuldu.

Sisi, 2015'teki temel atma töreninde Süveyş Kanalı'nın yükünü hafifletmesi için planlanan projenin 4 milyar dolara mal olacağını ve Mısır'ın kendi öz kaynakları ile tamamlanacağını söylemişti.

Kızıldeniz ve dolayısıyla Hint Okyanusu ile Akdeniz'i birbirine bağlayan stratejik öneme haiz Süveyş Kanalı'nın Mısır ekonomisine yılda 5 milyar dolar katkısı var. Mezkûr gelirin, 2015'te açılan yeni kanalla 13 milyar dolara ulaşması hedefleniyor. Ancak bu hedef için milat olarak konulan yıl 2023. (Mısır'ın da '2023 hedefleri' var demek ki.)

'SÜVEYŞ KANALI'NIN ATALARI' YOK OLDU

Süveyş Kanalı'nın kadim bir tarihi var aslında. Akdeniz'i Kızıldeniz'e bağlama fikri, Firavunlar dönemine kadar gidiyor. Firavun II. Ramses zamanında açılan kanal, sonradan kumla doldu ve kullanılamaz hale geldi. Sonra Halife Ömer'in emriyle Mısır Valisi Amr bin Âs kanalı tamir ettirdi ve bu kanal 8. yüzyıla kadar kullanıldı.

Şimdi Süveyş Kanalı olarak kullanılan kanal ise 19. yüzyılda inşa edildi. 1859'da inşasına başlanan ve 17 Kasım 1869'da hizmete açılan Süveyş Kanalı, 1956 yılında millileştirilene kadar İngilizlerin ve Fransızların kontrolünde kaldı. (İnşa maliyetinin 20 milyon sterlin olduğu sanılıyor.) Kanalı işleten şirketin hisselerinin bir kısmı Mısır'da 1875 yılında yaşanan mali krizin ardından İngiliz yatırımcılara devredildi.

Kanal, tarihi boyunca sadece iki kez kapatıldı: İlk kapatma; Nasır'ın, kanalı millileştirilmesinden sonra İsrail, Fransa ve İngiltere'nin Mısır'a karşı saldırıya geçmesinin bir sonucu olarak 1957 yılında gerçekleşti. İkinci kapatma ise 1967 senesinde Arap-İsrail Savaşı sırasında yaşandı.

TÜRKİYE DE YARDIM ÖNERDİ

Kanal, 24 Mart'ta 200 bin ton ağırlığında, 400 metre uzunluğunda ve 53 metre genişliğindeki kargo gemisi Ever Given'ın çaprazlamasına karaya oturması sonucu üçüncü kez kapandı. Bu olay, şimdilerde dünya gündeminin birinci maddesi.

Türkiye de son dönemde deniz yetki alanları anlaşması ile müzakere kapısını araladığı Mısır'a kazazede geminin kurtarılması için yardım göndermeye hazır olduğunu bildirdi.

Kanal, 2015'te açılışı yapılan projeyle aslında epey genişlemişti, ama tıkanma da bu geniş kanalda oldu. Süveyş Kanalı, günümüz itibarıyla 193,3 kilometre uzunluğunda. En dar yeri 313 metre genişliğinde.

Küresel denizcilikte gemilerin istatistiklerini tutan Lloyd's List şirketine göre, kanalı her iki yönde tıkayan dev gemi, günlük tahmini 9.6 milyar dolarlık zarara yol açtı. Dünya ticaretinin yüzde 10'unun gerçekleştirildiği Süveyş Kanalı'nda ve etrafında bekleyen gemi sayısı yüzde 80 arttı.

NSA'İN GİZLİ SÜVEYŞ RAPORU

Süveyş Kanalı, çatışmalara ve casusluk savaşlarına sahne olmuş bir yer. Soğuk Savaş döneminde Amerika Birleşik Devletleri ve Sovyetler Birliği'nin tarihte sadece bir kez aynı cephede olmalarına yol açan bir krize de ev sahipliği yaptı. Süveyş Krizi'ni ve istihbarat mücadelelerini konu olan bir NSA (Amerikan Ulusal Güvenlik Teşkilatı) raporu var. Bahse konu kriz, dönemin Mısır Devlet Başkanı Cemal Abdülnasır'ın Süveyş Kanalı'nı İngiliz ve Fransız şirketinin egemenliğinden kurtarıp millileştirmesi, yani Mısır adına kanala el koymasıyla başladı. Bunun üzerine İngiltere, Fransa ve İsrail, Mısır'a savaş açtı. İsrail, 29 Ekim 1956'da Sina Yarımadası'nı işgale başladı. Ardından İngiltere ve Fransa da bölgeye asker çıkarıp Süveyş Kanalı'nı ele geçirdi.

ABD, bu yüzden NATO'daki müttefikleri İngiltere ve Fransa'yla karşı karşıya geldi.

Soğuk Savaş döneminde ABD ve Sovyetler Birliği'nin belki de ortak tavır koyduğu tek şey, Süveyş Kanalı'nın İngiliz ve Fransızlar tarafından zapt edilmesiydi.

Sovyetler, ABD ile aynı yerden baktığı bu gerginliği deyiş yerindeyse keyifle izledi.

NSA'in Süveyş Kanalı raporunun aynı zamanda birinci sayfa olan kapağıyla başlayalım: Sağ üst köşede bütün raporlarda olan Top Secret, yani Çok Gizli ibaresinin altında United States Cryptologic History deniliyor. ABD'nin Kriptolojik Tarihi olarak çevirebiliriz. Raporun ismi, Süveyş Krizi: Bir İletişim İstihbaratının Tarihi Özeti. Raporun NSA'in Arşiv ve Tarih Bürosu'nca 1988 yılında hazırlanmış bir rapor olduğunu da belirtelim.
NSA raporunun dördüncü sayfasında içindekiler bölümü yer alıyor. Arka planla başlamış, Cemal Abdülnasır'ın yükselişi başlığıyla devam etmiş, Sovyet faktörü başlığı da onun ardından gelmiş.

İçindekilerde şu başlık da enteresan: İngiliz ve Fransızların Endişeleri: Gerçek Endişeler ve Muhayyel Endişeler. ABD, bu başlıkla bile NATO'daki iki müttefikine bu kriz olayında mesafe koymuş. Raporun son bölümünde de Alınan Dersler ve Göz ardı Edilen Dersler başlığı yer alıyor.

Bu son bölümde 1956'daki krizin NSA'deki raporlama prosedürleriyle ilgili bir uyarı olduğu vurgusu yer alıyor. Süveyş Krizi'ne rağmen ABD ile İngiltere arasındaki iletişim istihbaratı işbirliğinin ve askeri ilişkilerin kesintiye uğramadan devam ettiği belirtilmiş. Bu süreçte ABD ve İngiltere'nin Sinyal İstihbaratı alanındaki işbirliğini artırması gerektiğinin anlaşıldığı da yazılmış.

SÜVEYŞ KANALI'NDA İSTİHBARAT SAVAŞLARI

Süveyş Kanalı, bilhassa İsrail ile Mısır arasında pek çok casusluk olayına konu oldu. Süveyş, Soğuk Savaş döneminde Berlin ABD ile SSCB arasında neyi ifade ediyorsa İsrail ve Mısır için onu ifade ediyordu.

Nasır döneminde, Mısır'ın Süveyş Kanalı'yla ilgili olanlar da dâhil önemli sırlarını İsrail'e sattığı öne sürülen Eşref Mervan var mesela. (Netflix'te filmini de izleyebilirsiniz). İlginç olan Mervan'ın hem Mısır'da, hem de İsrail'de halen 'kahraman' olarak anılması.

Günümüze gelirsek… Mısır'da bir mahkeme, İsrail'e casusluk yaptığını tespit edilen Süveyş Kanalı'nın Nakliye Müdürü Muhammed Ali Abdül Baki'ye 2014 yılında 10 yıl hapis cezası verdi. Baki, Mısır ve İran'a ait savaş gemilerinin bilgileri ile Port Said ve yönetimiyle ilgili bilgileri İsrail'le paylaşıyordu.

Toparlarsak… Nasır, NSA raporunda işlenen Süveyş Krizi'nden Arap dünyasının en güçlü lideri olarak çıktı. Mısır, savaşı kaybetmiş ve büyük kayıplar vermiş olmasına rağmen Süveyş Kanalı üzerinde denetimini kurdu. Bu, bir tür 'Pirus Zaferi' oldu, ama olsun. Nihayetinde Süveyş, Mısırlıların oldu. Öyküsü Nasır'la hemen hiç benzemeyen Sisi de Süveyş'teki güncel engeli aşıp ülkesinin gelirini artırabilir. Ancak darbe ile kan ve gözyaşı üzerine inşa ettiği iktidar, ne kadar sürerse sürsen daha şimdiden bir Pirus Zaferi'ne dönüştü bile.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA