"Dünya çapında hızla yayılma potansiyeli olan böyle bir virüs pandemiye neden olabilir. Kuşlardaki influenza virüsü suşlarının (Bir virüsün farklı alt türlerinin, aralarında genetik farklılıklar bulunan gruplarına verilen isim. F. Ü.) insanlarda yol açtığı salgınlar, yeni suşların insanlara bulaşma ve yayılabilme potansiyeline sahip olduğunu göstermektedir. Son zamanlarda yapılan çalışmalarda kanatlı hayvanlardaki suşların, insanlarda ağır hastalığa yol açma yeteneğinin daha fazla olduğu ve bu suşların kanatlı hayvanlarda endemik (Sadece belirli bir yerde yetişen) karakter kazandığı bildirilmektedir. Bu suşlar mevsimsel influenza virüsleri gibi etkili bir şekilde yayılırsa yeni bir pandemi gelişebilir."
Yukarıdaki satırlar, Sağlık Bakanlığı'nın geçtiğimiz yıl hazırlattığı 'Pandemik İnfluenza Ulusal Hazırlık Planı' başlıklı rapordan alıntı. Tünelin ucundaki ışığı görmekle birlikte (Veriler bu umudumuzu destekliyor) hâlâ içinde olduğumuz Korona Pandemisi sürecini bir yıl önceden anlatan 208 sayfalık bu raporun satır aralarında çok kıymetli öngörüler var.
Misal yazının girizgâhındaki öngörüyü, bilhassa son bir aydır gündemimizi âdeta esir alan Covid-19'un öyküsünde gördük. Evet, 2009'da görülen İnfluenza A (H1N1), yani halk arasında deyişle Domuz Gribi farklı familyaya mensup bir virüsün yol açtığı bir hastalık. Ancak Covid-19 da nihayetinde memeli de olsa kanatlı bir hayvandan tüm dünyaya yayıldı: Çin'deki bir yarasadan…
Bunu sosyal medyada viral olan o meşhur yarasa çorbası efsanesine değil, konunun bir uzmanının akla en yakın senaryo olarak gördüğü bir varsayıma dayanarak söylüyorum. Görüştüğüm Cerrahpaşa Veteriner Fakültesi Viroloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Yılmaz, zoonoz (hayvandan insana geçen) hastalıklar konusunda uzman bir isim olarak yarasa cinsinin 'olağan şüpheli' olduğunu söylüyor. Bir başka deyişle Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın gündeme getirdiği filyasyon (hastalığın kaynağını bulma anlamına gelen medikal terim) zincirinin ilk halkasında yarasa var. Memeli de olsa bir 'kanatlı' neticede.
Artık zaman makinesine binip filyasyon zincirinin ilk halkasında olan o yarasayı karantinaya alamayacağımıza göre bu ayrıntı size pek de anlamlı gelmeyebilir artık. Ama eminim bu yazının konusu olan 'devletin kozmik pandemi planı', yani Pandemik İnfluenza Ulusal Hazırlık Planı-2019'da yazanlar, yalnızca bugünlerde değil, yakın gelecekte de size kılavuzluk edecek bilgiler içeriyor.
155 UZMANIN, ACİL DURUM ÖNERİLERİ
Raporda kimlerin emeğinin olduğuyla başlayalım. Yerimiz sınırlı olduğu için
Pandemi Planı Hazırlama Komitesi'nin başında Halk Sağlığı Genel Müdürü
Doç. Dr. Fatih Kara'nın bulunduğunu, Kara haricinde 155 uzmanın da rapora katkı sağladığını belirtelim. Bu uzmanlar arasında kamuoyunun Covid-19 Pandemisi'yle yakından tanıdığı Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Ceyhan da var.
Türkiye'de pandemiyle ilgili hazırlıkların başlangıcı 2004 senesine kadar uzanıyor. Sağlık Bakanlığı temsilcileri, akademisyenler, ilgili alan uzmanları, ilgili diğer Bakanlık temsilcileri ile birlikte çalışılmış ve Pandemi Hazırlık Planı tamamlanarak 2006 yılında Başbakanlık Genelgesi olarak yayımlanmış.
Bu plana göre İl Pandemi Planları hazırlanmış ve hazırlanan planlar, aynı yıl içinde tüm illerin katıldığı Pandemi Plan Tatbikatı ile değerlendirilmiş. Ve 2009 yılında ortaya çıkan İnfluenza A (H1N1) pandemisinden elde edilen tecrübeler ışığında Pandemik Ulusal Hazırlık Planı yazılmış. 2019'da yazılan bu plan, Korona Pandemisi vesilesiyle işittiğimiz şu kavramaları bize tanıtarak başlıyor:
"Pandemi: Dünyada birden fazla ülkede veya kıtada, çok geniş bir alanda yayılan ve etkisini gösteren salgın hastalıklara verilen genel isim. (Siz 'küresel salgın' diye tercüme edebilirsiniz)
Ventilatör: İhtiyaç duyan hastalara mekanik olarak hava desteği sağlayan, yoğun bakım ünitelerinde sıklıkla kullanılan tıbbi solunum destek cihazı.
Morbidite: Hastalığa yakalanan ve tanı konulan hastaların sayısı veya orantısı.
Mortalite: Hastalığa bağlı ölüm sayısı veya orantısı.
Sürveyans: Hastalıkla ilgili veri toplanması, toplanan verilerin bir araya getirilerek analizi, yorumlanması ve sonuçların ilgililere bildirilmesinden oluşan dinamik sürece verilen isim."
PANDEMİ VE KAMU DÜZENİ
Rapordan şu alıntılarla devam edelim: "Pandemi devlet ve toplum için yaşamsal öneme sahip faaliyetleri ve toplum yaşamındaki olağan akışı etkilemektedir. Buna bağlı olarak zorluklara ve ekonomik kayıplara neden olabilmektedir. İş ve eğitim kurumlarındaki devamsızlığın en önemli nedenlerinden biridir. Pandemi şiddetinin algılanışına bağlı olarak, işe devamsızlık kamu düzeninin bozulmasına neden olabilir.
…
Pandemiye karşı hazırlık ve faaliyet planı yapılırken;
Ülkedeki birçok bölgenin (belki de tamamına yakınının) aynı zamanda etkilenmesi nedeniyle, pandeminin görülmediği bir bölgenin pandeminin görüldüğü bölgelere destek ve yardım sağlama kapasitesinin sınırlı olacağı, Enfeksiyon gelişen kişilerin, hastanede yatırılarak tedaviye ihtiyaç duyacakları veya polikliniklere başvuruyu gerektirecek derecede hastalanabilecekleri, Aşıların ve antiviral ilaçların ulaştırılmasında eksikliklerin ve gecikmelerin olabileceği,
Ulaştırma, ticaret, güvenlik ve kamu hizmetleri gibi alt yapı hizmetlerinin ulusal ve toplum düzeyinde aksayabileceği,
Enfeksiyonun, dünyanın her yerindeki bölgesel salgınlarla küresel düzeyde yayılabileceği,
Göz önünde tutulması gereken noktalardır."
Ciddi ciddi bugünleri anlatan cümleler bunlar. Biz kamuoyu olarak bu konuların uzağındayken konunun uzmanları başımıza gelebileceklerin senaryosunu yazmakla meşgulmüş. İyi ki de yapmışlar, aksi takdirde hazırlıksız yakalanabilirdik.
Raporda olası bir pandemide alınması tavsiye edilen önlemlerin bulunduğu kısım da var. O kısımla devam edelim:
"Aşının henüz ülkemizde bulunmadığı dönemde, enfeksiyondan korunma ve kontrol önlemlerini uygulayarak; enfeksiyonun toplumda yayılmasını azaltmak ve böylece pandeminin erken dönemlerinde enfekte olacak kişi sayısını ve pandemi nedeniyle ortaya çıkacak vakaları azaltmak mümkündür. Toplumun (influenzanın bulaşma yolları, belirtileri, aşısı, korunma yolları ve tedavisi konularında) bilgilendirilmesi, seyahatlerle ilgili öneriler ve önlemler, pandemik bölgelerden gelen insanların taranması, eğitim ve öğretime ara verilmesi ve insanların toplu halde bulundukları yerlerin (özellikle alışveriş merkezleri, metro, havaalanları ve uçaklar, toplu taşıma araçları gibi yoğun popülasyon içeren ve/veya kapalı havalandırması olan yerler) kısıtlanması, virüsle temas eden kişilerin izole edilmesi, influenza veya influenza şüpheli hastaların diğer hastalardan ayrıştırılmış izole ortamlarda muayene ve tedavisi, hastalara hizmet veren sağlık çalışanlarının eldiven, maske, gözlük, dezenfektan vb. araçlarla enfekte olmalarının ve enfekte etmelerinin önlenmesi, enfeksiyonun bulaşmasını azaltmak bakımından önem taşıyan stratejiler olabilir.
…
Yapılacak planlamalar ile pandemik suşun bulaşması, pandemiye bağlı hasta sayısı, hastanede yatış ve hastalığa bağlı ölümlerin azaltılması, kamu hizmetlerinin sürekliliği sağlanabilir ve pandeminin yaratacağı ekonomik ve sosyal yük azaltılabilir. Pandemik İnfluenza Ulusal Hazırlık Planı en uygun şekilde hazır olmayı sağlamanın yanı sıra hazırlıklı olmak için gereken asgari unsurlara ilişkin bir taslak sunabilmeyi hedeflemektedir."
DSÖ'NÜN KÖTÜ SİCİLİ
Pandemik Ulusal Hazırlık Planı'nda yer alan aşağıdaki cümle; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Dünya beşten büyüktür" cümlesinde ifadesini bulan (Ki Korona Pandemisi bu sözün hakikiliğini ispatlayan bir musibet oldu) sürdürülemez dünya düzeninin çatı kuruluşu Birleşmiş Milletler'in bir örgütü olan Dünya Sağlık Örgütü'nün kötü performansını özetliyor:
"İlaçların ve aşıların dağıtım planlamasında DSÖ'nün rolünün daha belirleyici olmasına ihtiyaç vardır."
Burada nazik bir dille DSÖ'nün bu tür pandemilerde üzerine düşeni yap(a)madığı dile getiriliyor. Örgütün Korona Pandemisi'nde verdiği sınav ise tıpçılar tarafından 'çok zayıf' olarak nitelendiriliyor. Bu nitelendirme, biz gazeteciler tarafından biraz mübalağa ile yorumlanmaya müsait. Giderek örgüte 'pandemi sicili kötü' de diyebiliriz.
Konunun DSÖ kısmını ayrıntılı araştırmadım. Ama araştıranlar var. Bunlardan biri Murat Soydan. Yalnızca DSÖ'nün pandemiler sicili ile ilgili kuşkuları sıralamakla kalmadı, örgütün başındaki isim olan Tedros Adhanom'un 'terör örgütü üyeliğinden DSÖ Başkanlığı'na uzanan hikâyesini de anlattı.
PANDEMİ 'FARKINDALIĞI'NI YÜKSELTMEK
Pandemik Ulusal Hazırlık Planı'nda 'pandemi farkındalığı'nı artırmaya ihtiyaç olduğu da vurgulanmış. Farkındalık kelimesi, nedense aramın pek hoş olduğu bir kelime değildir. Elbette bir duvar işçisinin bir tuğladan hazzetmemesinin tuhaf bir durum olacağı gibi bir yazı işçisinin bir kelimeye mesafeli olması da tuhaf gelebilir size. Ama sanırım bazı kişisel gelişimciler, bu kelimeyi
-gerçeklikle bağdaşmayan bir özellik atfederek- kullandıkları için 'farkındalığa' mesafeliyim.
Korona Pandemisi, bize farkındalığa değil, virüse mesafeli olmamız gerektiğini de öğretti. Bu yazının konusu olan rapor bunu bir yıl önceden dile getirmiş:
"İnfluenza pandemisinde öngörülemeyen bazı durumların ortaya çıkması gelecek pandemiler için dersler çıkartılması gerekliliğini ortaya koymuştur.
Pandemiden iki yıl sonra sağlık profesyonelleri arasında ve toplumda konu önemini yitirmiştir. Yeni pandemiye hazırlıklı olmak için konu ile ilgili farkındalığı artırmaya ihtiyaç olacaktır."
Kamuoyunun bu farkındalığa erişmesi için Covid-19 Pandemisi'ni yaşamak yeterli oldu. Eee, atalarımız boşuna dememiş bir musibet, bin nasihatten evladır diye.
Raporda yer alan şu cümleler de önemli: "Pandemi planı, müdahale için hazırlanmış koruyucu ekipman, antiviral ilaç stoku ve daha önceki salgınları yaşamış ve yönetmiş tecrübeli merkez ve il ekipleri ile birlikte ülkemiz genel olarak pandemi sürecine iyi hazırlanan ve süreci iyi yöneten ülkeler grubunda yer almıştır."
Korona Pandemisi sürecindeki performansımız, bu iyimser cümlenin altını doldurduğumuzu da gösteriyor. Ama zafer sarhoşluğu şöyle dursun, rehavete kapılmak şu süreçte yapacağımız en büyük hata olur.
Grafiğin, bilinen ilk vaka öyküsünden (11 Mart) bu yana kontrollü biçimde yükselişi, Anglosaksonların 'peak point' dediği 'zirve noktası'na erişip oradan yatay düzleme (plato) geçiş ve ardından salgının yükseldiği hızla inişi, hepimizin umutla beklediği güzel günleri getirecek. Getirecek getirmesine ama uzmanlara göre daha oraya azımsanmayacak kadar yolumuz var.
Pandemik Ulusal Hazırlık Planı başlıklı çalışma, influenza pandemileriyle ilgili olarak hazırlanmış bir metin, fakat elbette Korona Pandemisi için de cari.
Bu yüzden eve kapandığınız şu günlerde bu öngörülü rapor hakkında bilgilenmeniz yararlı olur diye düşündüm. Zira sağlığınız ya da bu köşenin diliyle söylersek 'medikal güvenliğiniz' için 'pandemi farkındalığını' artırmak elzem.