Türkiye'nin en iyi haber sitesi
FERHAT ÜNLÜ

Gerçeğe dönüşen komplo

Tarih 8 Haziran 1949… Tüm zamanların en iyi distopya (kara ütopya) romanlarından biri, hatta birincisi olan Bin Dokuz Yüz Seksen Dört'ün yazarı George Orwell, son müsveddelerini 4 Aralık 1948'de yayınevine gönderdiği dumanı üstünde eserinin birinci baskısını eline alıp ilk cümleleri okudu:

"Pırıl pırıl, soğuk bir nisan günüydü; saatler on üçü vuruyordu. Dondurucu rüzgârdan korunmak için çenesini göğsüne gömmüş olan Winston Smith, bir toz burgacının da kendisiyle birlikte içeri dalmasını önleyecek kadar hızlı olmasa da, Zafer Konutları'nın cam kapılarından çabucak içeri süzüldü."

Orwell, 1947 yılında Jura adlı bir İskoç Adası'nda üstelik de tüberküloz hastalığına düçar iken yazmaya başlayıp 1948'de bitirdiği bu esere, bu yılın son iki rakamın yerlerini değiştirerek 1984 adını vermişti. İktidarını, geniş fiziki ve teknik takip/tarassut imkânlarıyla kuran ve koruyan Büyük Birader adı verilmiş bir egemen gücün sistematik zulümlerinin anlatıldığı bu romanın sonlarına doğru başkarakter Winston Smith, gördüğü işkencelerin tesiriyle 'Big Brother'ı sevdiğini söyler. Romandaki totaliter sistemin bekçilerinden O'Brien, cevap içten olmadığı için bu sözleri tatmin edici bulmaz ve "Seviyorum" ifadesi -Smith söylediğine gerçekten inanana kadar- tekrar ettirilir.

Bin Dokuz Yüz Seksen Dört, yayınlanmasından tam kırk yıl sonra

-1989'da- 65 ayrı dile çevrilmiş 'küresel' bir romandır artık. Günümüzde küreselleşmenin üç alamet-i farikası olarak kabul edilen insan, bilgi ve para dolaşımının bilgi bazındaki tezahürünün ilk örneklerinden biri haline gelecek ölçüde…

Küreselleşme o günden beri iyice kurumsallaştı, ne var ki insan, bilgi ve para dolaşımı, son örneğini Koronavirüs olayında gördüğümüz üzere tersine bir süreçle durdurulabiliyor da. Rusya; Çin vatandaşlarının ülkeye girişini ikinci bir emre kadar durdurdu, ABD başta olmak üzere büyük güçler, Korona'yı kullanarak Çin'e ekonomik operasyon yapıyor ve belirli ölçüde para akışını durduruyor. Korona ile ilgili pek çok bilgi küreselleşmenin gereği olarak dolaşımda ama dezenformasyonlarla birlikte yayıldığı için bilgi akışına güven de tahrip olmuş durumda.

KORONA'YI HABER VEREN ROMAN
Eskilerin deyişiyle bütün bu hercümerç içinde tıpkı 1984 gibi geleceği haber veren bir romanla ilgili bilgiler yabancı kaynaklarda dolaşıma girdi: "Amerikalı bir yazarın kaleme aldığı The Eyes of Darkness (Karanlığın Gözleri) adlı roman Koronavirüs'ü 39 yıl önceden haber vermiş."

Birkaç gündür sosyal medyadaki İngilizce hesaplarda sıklıkla anılan bu kitaptan stratejist Abdullah Çiftçi ve araştırmacı-yazar Murat Akan sayesinde haberdar oldum. Kitabın PDF'sine internetten erişmek mümkün. Henüz Türkçe baskısı yok, belki bu vesile ile çevrilir. Kitabın yazarı, 'New York Times best selling yazarları listesi'nde olan Dean Koontz. Stephen King'in izinden giden bir gerilim, korku yazarı. Koronavirüs'ten bahsettiği Karanlığın Gözleri adlı romanı 1981 yılında yayınlanmış.

Kitabı hızlıca okudum. 'Ağır spoiler' vermeden konusunu aktarayım: Bir anne çocuğunu bir kampa gönderiyor. Bu kampa giden herkes, açıklanamayan bir nedenle ölmeye başlıyor. Anne, öldüğü söylenen oğlunun akıbetini araştırınca çok farklı bilgilere ulaşıyor.

Kitabın 39. bölümünde Çin'de Koronavirüs'ün yayıldığı Wuhan kentinin (Wuhan Ortaçağ'da Veba'nın da yayıldığı yer. Ayrıntılar için üç hafta önce bu köşede yayınlanan 'Yeni nesil virüslerin evrimi' başlıklı yazıma bakabilirsiniz: https://www.sabah.com.tr/yazarlar/pazar/ferhat-unlu/2020/02/02/yeni-nesil-viruslerin-evrimi) hemen dışındaki bir askeri RDNA laboratuvarında üretilmiş ölümcül virüsten bahsediliyor. Bu yüzden virüse kitapta Wuhan-400 adı verilmiş ve virüs mükemmel bir biyolojik silah olarak tanımlanmış.

Biyolojik silah/biyolojik savaş/biyolojik terörizm bir komplo değil, şu günlerde sürekli Koronavirüs'e karşı alınacak tedbirleri açıklayan Dünya Sağlık Örgütü'nün de kabul ettiği bir gerçek. Ne var ki biyolojik silahları, ortaya çıktıktan sonra tespit etmek o kadar da kolay değil.

GELECEĞİ ÖNGÖRMÜŞ ROMANLAR

Karanlığın Gözleri'ndeki öngörü, edebiyat tarihindeki gelecek öngörüsü tutan romanları hatırlatıyor. Bunlardan biri Sinclair Lewis tarafından kaleme alınan Burada Olamaz. 1935'te yayınlanan romanda 1936 seçimlerinde yarışan Buzz Windrip adlı karakterin şimdiki ABD Başkanı Donald Trump'la benzerliği dikkat çekiyor.

Bir başka örnek Amerikalı casusluk romanları yazarı Tom Clancy tarafından kaleme alınan Şeref Borcu. 1994'te yazılan bu roman bir Boeing 747 uçağının, oturum sırasında Amerikan Kongre Binası'na kamikaze saldırısını konu alıyor. Bu yönüyle 11 Eylül'de İkiz Kuleler'e yapılan saldırıyı öngördüğü söyleniyor. Her ne kadar kamikaze saldırı bir Selefi terörist tarafından değil -Pearl Harbor göndermesiyle- Japon Hava Yolları pilotlarınca gerçekleştirilmiş olsa da…

Daha eski edebi eserlere gidersek akla gelen ilk örneklerden biri Gulliver'in Gezileri. Jonathan Swift'in bu meşhur romanı 1726 gibi roman türü için bile erken sayılabilecek bir yılda yayınlandı. (İlk roman olarak kabul edilen Don Quijote'un yayınlanmasının üzerinden 121 yıl geçmiş.) Kitabın kahramanı Gulliver'in gittiği bir tuhaf diyardaki astrologlar Mars'ın iki uydusunun olduğunu söylüyorlar. Mars'ın iki uydusunun olduğu 1877 yılında keşfedildi.

Öngörü eserleri deyince akla gelen bir başka örnek de Mary Shelley'in

defalarca beyazperdeye uyarlanmış ünlü romanı Frankenstein. 1818 yılında yayınlanan bu roman, ölmüş insanların vücut parçalarını bir araya getirerek sonradan canavara dönüşecek bir beden 'yaratan' Frankenstein'in hikâyesini anlatıyordu. Bu roman, çok erken bir organ nakli habercisi olarak nitelendiriliyor.

Bir diğer örnek 19. yüzyılın H. G. Wells ile birlikte en önemli bilim kurgu yazarı olan Jules Verne'ün yazdığı Yirminci Yüzyılda Paris. 1863 yılında yazılan bu roman, para transferleri de dâhil günümüzün pek çok ekonomik uygulamasını öngören bir hikâyeye sahip.

Günümüzün ekonomik uygulamalarına dair önemli öngörüler içeren bir diğer roman ise Edward Bellamy imzasını taşıyan Geçmişe Bakış. 1888 yılında yayınlanan bu romanda, ilk kez 1951 yılında kullanılmaya başlanan kredi kartlarından söz ediliyor.

Bir de yine Jules Verne'ün 1865'te yazdığı Ay'a Yolculuk adlı roman var ki, bu romandan bir asır 4 yıl sonra aya gerçekten gidildi. Tabii ABD'nin, SSCB'yi uzay teknolojisi harcamalarıyla meşgul edip zayıflatmak için Ay'a gitmeden simülasyon yarattığı komplosu doğru değilse…

Bir diğer örnek Zaman Makinesi'nin de yazarı H. G. Wells'in Dünyayı Özgür Bırak adlı kitabı. Bu kitap, nükleer silah kullanımını anlatıyor. ABD'nin Japonya'ya atom bombası attığı tarihten 30 yıl önce…

SMS ve ardından WA ile muadili yazışma uygulamalarını öngören bir eser ise ta 1909 yılında yazılmış. Bu eser, E. M. Forster tarafından kaleme alınan Makine Duruyor adlı novella. Eserde anlık mesajlaşma ve internet gibi kavramlardan söz ediliyor.

Ray Brudbury'ün 1953 yılında yayınlanmış Fahrenheit 451 adlı romanı da günümüzün teknolojik esaretini anlatıyor. Romanda insanlar sadece televizyon izliyorlar ve televizyonda izledikleri de genelde beyin yıkayan şovlar. Bu romanda yer verilen kulak içi kulaklık fikri de bugün gündelik hayatın bir gerçeği.

Arthur C. Clarke'ın 2001: Bir Uzay Efsanesi adlı romanı da teknolojik öngörüsü dikkat çekici bir başka roman. Bu romanda insanlar bir çeşit tablet türü araçlarla haberleşiyor. Yıllar sonra ilk kez Apple, iPad'i üreterek bu fikri gerçeğe dönüştürdü.

M. T. Anderson tarafından 2002'de yazılan Gıda adlı roman da günümüzün dijital ağının ve sosyal medyanın öngörüsünü yapmış.

ANLAMLI RASTLANTI MI KOMPLO MU?
Koronavirüs'e ve Karanlığın Gözleri'ne dönersek… Bu yazının yazıldığı gün ve saatlerdeki rakamlara göre küresel ölçekte yaklaşık 100 bin Koronavirüs vakası görüldü. Virüsü bulan Doktor Li Wenliang'ın da aralarında bulunduğu yaklaşık 2 bin 500 kişi de hayatını kaybetti. Liang'ın olayı da, giyotini icat edip de giyotinle idam edildiği rivayet edilen (omzunda çıkan bir çıban nedeniyle öldüğü de söylenir) Joseph-Ignace Guillotin'in öyküsünü andırıyor.

Karanlığın Gözleri adlı kitapta şöyle bir cümlenin geçtiği de sosyal medyada yazılmış, ama ben kitabın PDF'sinde öyle bir cümleye rastlayamadım:

"2020 yılları dolayında akciğerlere ve bronş yollarına hücum eden ve bilinen tüm tedavilere dirençli haşin bir hastalık küresel ölçekte yayılacak."

Kitapta böyle bir cümle yer almasa da Wuhan-400 virüsünün araştırma merkezinde üretilen bir mikroorganizma olarak tanımlanması, böylelikle Korona'dan türediği yere vurgu yapılarak bahsedilmesi dikkate şayan bir öngörü veya anlamlı bir rastlantı. Komplo mu, gerçek mi, yoksa komplonun gerçeğe dönüşmesi mi siz karar verin.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA