10 Kasım 2019: Çin Halk Cumhuriyeti vatandaşı Uygur Türkü Samet Erkin, İstanbul Çapa'da bir otelin önündeki çay bahçesinde müstakbel maktul olarak oturuyordu. Cinayet ânında, güvenlik kameralarına görüntüsü takılan katillerin silahından çıkan her biri yalnızca 2 TL değerindeki mermiler, 700 milyon dolarlık bir mali hesaplaşmanın sonucu olarak Erkin'in vücuduna girdi. Maktul olay yerinde öldü.
12 Kasım 2019: Suriye'ye kaçmaya çalışan üç suikast zanlısı -görev yaptıkları şehrin doğası gereği- kriminal olaylar konusunda deneyimli Adana polisince yakalandı. Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekipleri, ilk sorgunun ardınan Samet Erkin'in katil zanlılarını olayla ilgili soruşturmanın sürdüğü İstanbul'a gönderdi. Zanlılardan ikisi Kırgızistan uyruklu (Hüseyin Ahmetaliyev, Normohamet Ariphonov) biri Özbekistan uyruklu (Abdullah Enver) ve biri de Suriye kökenliydi. (Ali Isbeh.)
Zanlılar, ilk sorgularında suikastı Kırgızistan'daki bir alacak-verecek meselesi yüzünden işlediklerini söylediler. Bu ifade büsbütün yalan değil. Ancak gerçeğin tamamını bize vermekten çok uzak. Zira mezkur suikast, gizli servislerin ve terör örgütlerinin de bulaştığı derin, çok katmanlı bir kara para aklama ağının bir parçası.
Bu hafta Üç Boyutlu Portre'de haber kaynaklarından aldığım bilgiler ile Kırgızca ve Rusça kaynaklardan çevirmen yardımıyla derlenmiş bilgileri sentezleyerek Kırgızistan'dan Türkiye, Birleşik Arap Emirlikleri, Almanya, İngiltere, İsviçre, Amerika Birleşik Devletleri, Çin, Letonya, Rusya, Hollanda, Lihtenştayn, Hong Kong ve hatta Gana gibi ülkelere uzanan parasal ilişkilerin perde arkasını aktaracağım.
PARA YIKAMA UZMANI
Radio Azattık adlı Kırgız medya kuruluşunun bu konudaki kapsamlı araştırmasının sonuçlarıyla başlayalım: Çapa'da öldürülen 1982 doğumlu Samet Erkin, Kırgızistan'dan 2011 ve 2017 yılları arasında çıkarılan 700 milyon dolarlık gayrimeşru paranın transferinde önemli rolü olan biri.
Kırgızistan'dan yurt dışına çıkan bu paraları Çin vatandaşı olan fakat Kırgızistan'da ikamet eden Erkin transfer ediyordu. Bu kara para trafiği sayesinde birdenbire mülti milyarder olmuştu.
Samet Erkin, Kırgızistan'da kayıtlı olduğu adreste yaşamıyordu. Kayıtlı olduğu adresin karşısında işkadını eşi Vufuli Bumailiamunu oturuyordu. Samet Erkin, bir şahıstan aldığı 3 milyon doları geri vermediği gerekçesiyle Kırgızistan'da Oş İl Emniyeti'ne şikâyet edilmişti ve iki yıldır da Kırgız polisi tarafından ülkesinde aranmaktaydı.
Erkin'in, 2011'den sonra Türkiye, BAE, Almanya, İngiltere, İsviçre, ABD, Çin, Letonya, Rusya, Hollanda, Lihtenştayn, Hong Kong ve Gana'ya aktardığı paraların nihai alıcısı olan iki şirket var: AKA Petroleum ve AKA Immobilien. İlki; Kronstadter Str. 4, 81677 München, Almanya, ikincisi ise Marßeler Str. 21, 28239 Bremen, Almanya adresinde mukim.
AKA Petroleum'un kurucuları yine bir Çin vatandaşı olan Habibulu Abdulkadir ile Kudrat Nurmamat isimli şahıslar. Bu şahıslar Kırgızistan'da AKA Minerazl and Mining adında bir firma kurdular. Bu firma, iki sene önce Çinli akıllı telefon devi Huawei ile birlikle 'Akıllı Şehir' projesini gerçekleştirmeye çalıştı, ancak hükümet buna izin vermedi.
AKA Petroleum ise GSM operatörü olan Mega Com adlı şirketi satın almaya çalıştı, ancak yine hükümet engeli nedeniyle alamadı. Şirket, adını 2014 senesinde AKA İnvest olarak değiştirdi ve iki Kırgız şirketiyle birlikte 4,5 milyon dolara civa madeni hissesine sahip oldu.
AKA Immobilien şirketinin kurucularından biri de yine Kudrat Nurmamat. Bu şirket Bişkek'te Avtostolitsa firmasının da sahibi. 2017'de şirket kayıt yeniledi ve Minavar Cumaeva ile Kanatbek Mamatov'un üzerine geçti. Minavar Cumaeva, Kırgız milletvekili İskender Matraimov'un eşi.
Azattık adlı medya kuruluşunun araştırmalarına göre bütün bu ilişkiler ağının içinde bir başka Matraimov daha var: Kırgızistan eski Gümrük Başkan yardımcısı olan Raimbek Matraimov. Bu Matraimov, Çin'den Özbekistan'a yük taşımacılığını kontrol altında tutan isim. Yurt dışına giden paraların alıcılarından biri Abu Sahi şirketi.
Raimbek Matraimov'un kardeşi olan Ruslan Matraimov ise İstanbul'a öldürülen Samet Erkin'in eşinin şirketinden 2015-2017 yılları arasında 2,3 milyon dolar almakla suçlanıyor. Matraimov'un derneğine bağış şeklinde gönderilen bu paralar, hep hava yolu ile nakit para trafiğinden elde edilen illegal gelirlerin bir parçası.
Kırgızistan'da küçük esnaflardan büyük işadamlarına herkes bu para transferi yöntemini kullanıyor. Kırgızistan bağımsızlığına kavuştuktan (yani Sovyetler dağıldıktan) sonra serbest piyasa ekonomisine yönelince nakit paranın önemi ve rolü hatırı sayılır biçimde arttı. Önce esnaflar kendileri yurt dışına para çıkarmaya başladılar, sonra işler büyüyünce Çin ve Türkiye'ye çalışan kuryelerin hizmetlerinden faydalanır oldular. Hava yolları şirketleri üzerinden milyonlarca dolar taşınıyordu, bu sektör daha da büyüyünce Kırgızistan'daki gümrük birimleriyle yapılan rüşvet/komisyon anlaşmalarıyla 'gümrük güvenliği' de sağlanmış oldu!
Samet Erkin, ölümünden önce bu ilişki ağının bir kısmını Kırgız medya kuruluşu Azattık'a anlaşmıştı. O röportajda 2011 ile 2017 yılları arasında Kırgızistan'dan çıkartılan paraların çoğunluğunun Çinli Habibulla Abdulkadir ve onun yakınlarının şirketlerinin adına bankalar aracılığıyla transfer edildiğini söylemişti. Abdulkadir ve ekibi, kazançlarını kargo şirketleriyle Çin'den aldıkları yükleri Kırgızistan üzerinden Özbekistan'a taşıyarak elde ediyorlardı. Kazandıkları kara paraları Kırgızistan'da aklıyor ve yurt dışına çıkarıyorlardı.
Samet Erkin, kendi anlatımına göre son beş yılda tam bir 'money laundering', yani para aklama uzmanına dönüşmüştü. Ancak 2017 baharında Abdulkadir ile ters düştü ve aldığı tehditlerden dolayı İstanbul'a kaçtı. İstanbul'da araç kiralama ticaretine ve acentelik işine girdi. Tabii bu arada asıl işini, yani nakit para transferini de sürdürdü.
Ve nihayetinde 10 Kasım'da can güvenliği endişesiyle geldiği İstanbul'da öldürüldü. İçinde bulunduğu girift ilişki ağını okuduktan sonra "Su testisi su yolunda kırılır" diyenler çıkacaktır.
Bir gazeteci olarak beni 'enterese eden', bu ilişki ağının Türkiye'yi etkileyen kısımlarının soruşturma sonucunda ne ölçüde aydınlanacağı. Zira edindiğim ilk bilgilere göre bu ağ, Kırgız servisindeki kimi yöneticilerin içinde olduğu, FETÖ ve PKK'yla da irtibatlı kişilerin de dâhil olduğu bir network. Kırgızistan'ın, FETÖ okullarının devredilmesine direnen tek ülke olduğunu yeri gelmişken belirtelim.
Bu arada Samet Erkin suikastını araştırınca nedense hafızam, 1993'te yine Kasım ayında işlenen Cem Ersever suikastını getirip önüme koydu. Yalnızca Kasım çağrışımından ötürü değil ama... Ersever de devletin, şimdi ölmüş gayrimeşru çocuğu olan JİTEM'deki derin ilişki ağından ötürü 'harcanmıştı'. Ve öldürülmeden önce tıpkı Erkin gibi medyaya röportaj vermişti.
Toparlarsak... Samet Erkin suikastı gizli servis bağlantılı büyük bir ilişki ağının parçası. Ve bu ilişki ağının asıl kısmı derinlerde. Buzdağı misali...