The New York Times'ın, Evanjelistler'in ABD devletindeki görünen yüzü Başkan Yardımcısı Mike Pence'le ilgili 20 Temmuz 2016 tarihli makalesi halen hafızalarda: 'Mike Pence'in Yolculuğu: Katolik Demokrat'tan Evanjelist Cumhuriyetçi'ye…'
Bu makaleye göre, ailesi ABD'nin İrlandalı Katolik ilk başkanı olan John F. Kennedy'i idol olarak kabul eden Pence, 1980'lerde Demokrat Jimmy Carter'a oy vermişti, ama sonra Cumhuriyetçi Ronald Reagan'ın çekimine kapıldı. 1990'ların ortalarında karısı Karen Pence ile birlikte Indianapolis'te Evanjelist kiliseye gitmeye başladı.
Şimdi Trump yönetimindeki ABD'nin paralel devletine, bir tür FETÖ'süne dönüşen Evanjelistler'in en önemli isimlerinden biri, belki de birincisi. (ABD Başkan Yardımcısı'nın evriminin ayrıntılarıyla anlatıldığı makaleyi okumak isteyenler için: https://www.nytimes.com/2016/07/21/us/politics/mike-pence-religion.html)
Mike Pence, Evanjelistler rahiplerin katıldığı önemli toplantılarına katılıyor, bu toplantılarda konuşmalar yapıyor. Pence, geçtiğimiz günlerde bir basın toplantısında ABD ordusuna Kara, Hava, Deniz, Deniz Piyade ve Sahil Güvenlik'ten sonra Uzay Kuvvetleri'nin de ekleneceğini açıkladı. (Evanjelistler savaşı uzaya da taşımak istiyor olmalı!) Talimatı geçtiğimiz aylarda ABD Başkanı Donald Trump vermişti.
KU KLUX KLAN EYALETİNDE GÜÇLÜLER
Son günlerin popüler tartışma konusu Evanjelizm'in ABD devletindeki etkisinin izdüşümünü, bu mezhebin ABD toplumu içindeki oranını ortaya koyarak anlamak mümkün.
Evanjelistler'in etkili olduğu ABD'nin güneyinde 2007 yılında kendisine Evanjelist diyenlerin oranı yüzde 34 iken bu oran 2014'te yüzde 37'e çıktı.
Ülke genelinde ise aynı yıllar arasında Evanjelistler'in nüfustaki oranının yüzde 16'dan yüzde 23'e sıçradığı da belirtiliyor.
Pew Research Center adlı düşünce kuruluşunun elli eyalette yaptığı araştırmaya göre ABD'de Evanjelistler'in sayısının en fazla olduğu ilk 20 eyalet şunlar: (Aynı yüzde ile verilmiş eyaletlerde belli ki küsurat farkı var, ancak düşünce kuruluşu farkların ne kadar olduğunu yazmamış)
Tennessee: Yüzde 52, Kentucky: Yüzde 49, Alabama: Yüzde 49, Oklahoma: Yüzde 47, Arkansas: Yüzde 46, Mississippi: Yüzde 41, West Virginia: Yüzde 39, Georgia: Yüzde 38, Missouri: Yüzde 36, North Carolina: Yüzde 35, South Carolina: Yüzde 35, Kansas: Yüzde 31, Texas: Yüzde 31, Indiana: Yüzde 31, Virginia: Yüzde 30, Ohio: Yüzde 29, Oregon: Yüzde 29, Montana: Yüzde 28, Iowa: Yüzde 28, Louisiana: Yüzde 27.
Şimdi burada duralım. Zira ABD düşünce kuruluşunun verileri bize önemli bir sosyo-politik malzeme sunuyor, o da şu: Evanjelistler'in oranının en yüksek olduğu ABD eyaleti, aynı zamanda ülke tarihinin en karanlık ırkçı örgütü Ku Klux Klan'ın da ortaya çıktığı eyalet. KKK, 24 Aralık 1865'te Tennessee Pulaski'de bir sosyal kulüp olarak kurulmuş ve ABD'yi etkisi altına almıştı. KKK'nın eski liderlerinden David Duke'ün, Donald Trump'ı 2016'daki seçim zaferinden sonra "Hayatımın en heyecanlı günü" diyerek kutladığını da hatırlatalım.
VENEZÜELA'DA TARİKAT OPERASYONLARI
ABD, Türkiye ile yaşadığı rahip krizine benzer bir krizi daha önce Venezüela ile de yaşadı. Ülkemizin, devleti ve milletiyle 15 Temmuz darbe ve iç işgal girişimini savuşturduğu günlerde ABD'li bir misyoner Venezüela'da tutuklandı. Mormon Tarikatı'na mensup bu misyoner (Adı Josh Holt), ülkeye evlenmek üzere gitmişti.
Holt'un tutuklanma gerekçesi CIA ajanı olduğu iddiasıydı. Holt, Mayıs 2018'de serbest bırakıldı ve ülkesine döndü. Venezüela bugün ekonomik operasyonlara maruz kalıyor. Hatta Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, olağan şüphelisi ABD yönetimi olan 'drone'lu bir suikast girişimine maruz kaldı.
Maduro'nun selefi Hugo Chavez de 2005 yılında ABD'ye kafa tuttuğu gerekçesiyle tehdit edilmişti. Hatta Chavez'in öldürülmesi gerektiği ileri sürülmüştü. '700 Kulüp' grubunun lideri Pat Robertson adlı Televanjelist tarafından…
Evanjelistler ABD yönetiminde önemli yer tutuyor. Trump, Evanjelistler tarafından yüzde 80'e yakın bir oranla desteklenip, seçildi. Evanjelistler'in önderlerinden Billy Graham geçtiğimiz şubat ayında 99 yaşında öldü. Ve Trump'ın da katıldığı resmi törenle defnedildi.
1980'lerin başında TV'den müritlerine 'Haftada bir milyon istiyorum' diye seslenen ve bu yolla yüzlerce milyon doları özel hesaplarına geçiren Jim Bakker, sonunda sahtekârlık ve vergi kaçakçılığı suçlarından 45 yıl hapse mahkûm edilmişti. Beş yıl hapiste kaldıktan sonra kimin nüfuzu ile serbest bırakıldı dersiniz: Billy Graham.
SİYONİST HRİSTİYANLAR
Evanjelizm, son olarak Türkiye ile ABD arasındaki Rahip Brunson krizi vesilesiyle gündeme geldi. Krizin ABD yönetimi tarafından tırmandırılmasının asıl sebebi de ara seçimler öncesi iç politika malzemesi çıkarmak.
19. yüzyılın sonlarında ortaya çıkan Evanjelistler, son otuz yılda çoğaldı. Evanjelizm Amerikan yönetiminde bir Demokrat Başkan (Jimmy Carter) döneminde kendini hissettirmeye başladı. Ardından Ronald Reagan zamanında Amerikan devletinde artan Evanjelist etkisi George W. Bush ile yükseldi ve nihayet Donald Trump iktidarı ile de bu yükseliş kurumsallaştı.
Evanjelistler, 1948 yılında İsrail'in kurulmasını bir kıyamet alameti olarak nitelendiriyor. İnanışlarına göre Mesih'in gelmesi için Yahudiler'in tekrar vadedilmiş topraklara dönmesi gerekiyor. Bu bağlamda Kudüs'te ABD'nin büyükelçilik açması Evanjelistler için önemliydi.
Armageddon (İncil'de geçen son büyük savaş, kıyamet) öncesinde Yahudiler'in vadedilmiş topraklarda hâkimiyet kurmaları gerektiğini savunan Evanjelistler, bu fikirlerinden ötürü 'Siyonist Hristiyanlar' olarak nitelendiriliyorlar. Buradan bakıldığında Evanjelistler'e dolaylı Yahudi misyonerleri demek de mümkün.
2004 yılında gösterime giren Mel Gibson'ın yönettiği İsa'nın Çilesi filmi gişede hasılat rekorları kırmıştı, çünkü Evanjelistler tarafından da çok izlenmişti. Ne var ki filmin, Yahudiler'i kötü gösterdiği için Evanjelistler'in düşüncesine pek hizmet ettiği söylenemez.
AMERİKAN ORDUSUNDA ETKİNLER
Evanjelistler yakın geçmişe kadar FETÖ'nün etkili olduğu Türkiye'deki gibi Amerikan ordusunda etkinler, giderek daha da etkinleşiyorlar. Ve buna karşı tedbir alınmasına da izin vermiyorlar. Bu tür sinyaller geldiğinde Pentagon'un Hristiyan kimliğini ordu içinde baskılama politikası izlediği yönünde eleştiriler başlıyor. Böyle olunca da Savunma Bakanlığı 'savunma'ya geçiyor ve bu tür bir şeyin söz konusu olmadığını açıklamak zorunda kalıyor.
2013 yılında ABD ordusundaki Evanjelistler'in inançlarını paylaşmalarının yasaklandığı yönündeki dedikodular ortaya çıkınca dönemin Pentagon Sözcüsü Nate Christensen bunları yalanlamıştı. İnançlarını açıklayanların askeri mahkemeye çıkarılacağı yönündeki iddiaları reddeden Christensen, Amerikan ordusunun üyelerinin inançlarını paylaşabileceği, fakat başkasına kendi inançlarını misyonerce dayatamayacağı gibi genel geçer şeyler de söylemişti.
EVANJELİZM ELEŞTİRİLERİ AZALDI
Evanjelizm Amerikan askeri kültürünü Bush döneminden sonra etkili biçimde kuşatmaya başladı. Öyle ki, mezhebin Hava Kuvvetleri'nde nasıl yayıldığı Harvard Üniversitesi'nde Mart 2011'de hazırlanan bir teze bile konu oldu.
Bununla birlikte ABD'de Evanjelizm karşıtlığı, artık marjinal bir şey olarak görülüyor olmalı ki, mezhep üyelerinin orduda etkinleşmesiyle ilgili eleştiriler sadece radikal demokratlar, liberaller ve hatta LGBT çevrelerince dillendiriliyor.
29 Mayıs 2018'de LGBT'lilerin dergisi The Advocate'te Evanjelistler'in Amerikan ordusunu ele geçirdiğini öne süren bir makale yayınlandı.
Ordudaki Evanjelizm etkisi, hava kuvvetlerinde etkili bir görevde iken 1 Ocak 2008'de emekli olan general Jack Catton'ın elektronik postasında yer alan misyonerce ifadeler nedeniyle de gündeme gelmişti.
Evanjelistler'in Tapınak Şövalyeleri gibi örgütlenip orduyu ele geçirdiği yönünde iddialar var. Ancak mezhebin ordudaki yaygınlığı konusunda oran vermek güç. Evanjelistler'in ordudaki oranının toplumdakine yakın olduğu (yüzde 25) görüşü yaygın bir görüş.
KÜRESEL BİR GÜVENLİK TEHDİDİ
Yakın bir geçmişe kadar 'merkez medya'da (Örneğin 23 Nisan 2013'te The Washington Post'ta) orduda misyonerliğin bir tür 'ruhsal tecavüz' olduğunu savunan makaleler yayınlanıyordu. (Fakat bunların sayısı giderek azaldı.)
Evanjelizm'in Amerikan ordusunda giderek artan etkisini doğru düzgün eleştiren tek kuruluş var: Military Religious Freedom Foundation. The Huffington Post'ta 13 Temmuz 2016'da yayınlanan makaleden anlıyoruz ki, 'ruhsal tecavüz' kavramından ilk kez bu vakfın lideri Mikey Weinstein, The Washington Post'ta söz etmişti. Aynı şahıs, CNSNews.com'de yer alan 7 Temmuz 2008 tarihli bir habere göre Evanjelizm'in Pentagon için bir milli güvenlik tehdidi olduğunu söylemişti. Bu uyarının haklı olduğu bugün anlaşılıyor. Pentagon'da bizdeki gibi Kırmızı Kitap (Milli Güvenlik Siyaset Belgesi) olmadığını da hatırlatalım.
Ordudaki özelde Evanjelizm ve genelde Hristiyanlık eleştirileri Christian Embassy adlı kuruluşun web sitesinde subayların inançlarına vurgu yaptıkları bir videonun yayınlanması üzerine ortaya atılmıştı. Bu tür eleştirilerin sayısı FETÖ'nün 2007-2013 sürecinde iktidar evresinde olduğu gibi giderek azalıyor. Benzerlik şaşırtıcı değil mi? Bir önemli nüansla ama: Evanjelistler, halen dolar manipülasyonları ile Türkiye gibi ülkelerde operasyon çekme kabiliyeti olan dünyanın en güçlü devleti ABD'de etkinler. Yani FETÖ'den farklı olarak bir konvansiyonel dünya savaşı başlatabilme potansiyeline sahipler. Dolayısıyla sadece ABD devleti için (ulusal) değil, dünya için de (küresel) bir güvenlik tehdidi olarak kabul edilmeliler.