O gece Türkiye genelinde darbe girişimine katılan toplam 74 tanktan iki tanesi, Atatürk Havalimanı VIP salonundaki nizamiyenin önünü kapatmıştı. O meşum 15 Temmuz gecesi…
Bu hafta Üç Boyutlu Portre'de o geceye gideceğiz ve saat 23:00 sularında Atatürk Havalimanı'nın VIP salonunda neler yaşandığını tankların kamera görüntüleri ve tanıkların anlatımlarıyla çözmeye çalışacağız. Son bir haftanın birinci gündem maddesi olan SABAH Özel İstihbarat imzalı 'Kontrollü kaçış' manşetinin ve devam haberlerinin fikri takibini yapmak için…
Saat 21:50'de Ankara Esenboğa Havalimanı'ndan kalkan Türk Hava Yolları'na ait uçak, saat 22:50'de İstanbul Atatürk Havalimanı'nda piste teker koydu. Uçakta CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı da vardı. Uçakta yan yana oturup sohbet ettiler. Gerisini Hayati Yazıcı'dan dinleyelim:
"21:50 uçağına bindim, İstanbul'a geldim. Uçakta yanımda Sayın Kılıçdaroğlu oturuyordu. Bir numarada o, iki numarada ben oturuyordum. Sohbet ettik. İnişe yaklaştığımız sırada Sayın Kılıçdaroğlu'nun yanındaki korumaları ya da danışmanları gelerek, boğaz köprülerinde tank olduğunu söylediler. Ben de bunu duydum.
…
Salona geldiğimizde Sayın Kılıçdaroğlu'nu karşılayanlar vardı. O diğer salona geçti diye düşündüm. Kalkarken onu sordum. Dediler ki, 'Epey oldu gideli.' Benim onunla ilgili tanıklığım bu kadar."
CHP'Lİ BAŞKAN İZİNLE GİRDİ
Aynı uçakta olan Başbakan Başdanışmanı Abdülkadir Özkan'ın anlatımlarına göre uçağın park etmesi 15 dakika kadar sürdü. Yolcuları VIP dinlenme salonuna götürecek otobüs salonun önüne yanaştığında saat tam 23:17 idi.
Bundan sonrasını dakika dakika SABAH Özel İstihbarat Müdürü Abdurrahman Şimşek'le Özel İstihbarat Şefi Nazif Karaman'ın ulaştığı kamera görüntüleriyle değerlendireceğiz. Ama önce önemli bir ayrıntıyı paylaşalım:
"Genel Başkanımız o gün rutin programı için İstanbul'a gelecekti. 22:30 gibi inmesi planlanıyordu. Ben de karşılamak üzere havalimanına gittim. Ancak tanklar vardı, geçişimize izin vermediler. Araçtan indim, durumu izah ettim. Kılıçdaroğlu'nun geleceğini söyledim ve yürüyerek VIP bölümüne gittim. Uçak 23:00 sularında havalimanına indi."
Bu sözler, darbe girişimi gecesi Yeşilyurt'ta, Hava Harp Okulu Komutanlığı'na çok yakın bir yerdeki evinde Kemal Kılıçdaroğlu'nu misafir eden Bakırköy Belediye Başkanı Bülent Kerimoğlu'na ait. Bu açıklamayı darbeden beş gün sonra, 20 Temmuz'da Hürriyet'e verdiği röportajda yapmış.
Önce geçişe izin vermeyen tankların, Kılıçdaroğlu'nun geleceğinin söylenmesi üzerine geçişe izin vermesi önemli bir ayrıntı. Zira tam teşekküllü bir darbe, 12 Eylül'de olduğu gibi iktidar, ana muhalefet ayrımı yapmadan tüm siyasi parti liderlerini hedef alır.
O SAATLERDE SUİKAST TİMİ HAZIRLIK YAPIYORDU
O saatlerde darbecilerin, Marmaris'te Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı ölü ya da sağ ele geçirmek üzere planlanmış hain operasyonun hazırlıklarını yürüttüklerini de hatırlatalım.
Bu kısmı, kaçırma/suikast timinin başındaki darbeci Tuğgeneral Gökhan Şahin Sönmezateş'in Muğla 2. Sulh Ceza Hâkimliği'nde verdiği ifadeden aktaralım:
"Görevim Cumhurbaşkanı'nı alıp Akıncı'ya getirmekti. Saat 22:00 civarında Özel Kuvvetler helikopterlerle indi. Bu helikopterler İstanbul'dan geliyordu. Tek tek saymadım, iki SAT personeli de bu sayıya dâhil mi bilmiyorum ancak pilotlar hariç MAK ekipleri ile birlikte (Marmaris'te) 27-28 kişilik bir grup oluşturduk.
Saat 22:30 civarı emir astsubayım gelerek, TSK'nın ülke bütününde yönetime el koyduğunun Genelkurmay sitesi üzerinden açıklandığını söyleyince ben işlerin doğal seyrinde gittiğini düşünmeye başladım.
…
Operasyonun saat 01:00-01:30 civarında olduğu bilgisini Şükrü Binbaşı cep telefonundan aldı.
…
Zamanında yola çıksaydık hedefimizi bulacaktık. Bu sırada saat 02:15-02:30 civarı idi. Bir saat veya 1 saat 15 dakikalık uçuş süremiz oldu. 03:30-03:45 civarında otelin olduğu yere geldik."
'YEŞİLYURT'TAKİ EVE GİTTİK'
Cumhurbaşkanı'nın Atatürk Havalimanı'na gelme ihtimaline binaen darbeciler, saat 23:55'te İstanbul Atatürk Havalimanı'nda uçuş kontrol kulesine el koydu ve uçuş trafiğini durdurdu.
Bundan yaklaşık 40 dakika önce Kemal Kılıçdaroğlu havalimanına indiğinde yaşananları yine Bülent Kerimoğlu'ndan dinleyelim:
"Kılıçdaroğlu henüz havadayken ülkede bir darbe girişimi olduğu anlaşılmıştı. Havalimanının VIP bölümüne gelen Kılıçdaroğlu burada partililer tarafından karşılandı. Yaklaşık 20-25 kadar partili vardık. Kılıçdaroğlu uçak iner inmez bilgilendirilmişti. VIP bölümüne geldiğinde de durumu daha net öğrendi. İlk tepkisi 'Hemen Ankara'ya dönmek istiyorum' oldu.
…
Ankara'ya uçak bakılıyordu. Ancak uçakların kalkmadığını öğrenince evimize davet ettik. Yeşilyurt'taki eve gittik."
TANKLAR YOLU NASIL AÇTI?
Bu açıklamaların üzerine artık saat 23:17'den sonra Atatürk Havalimanı VIP salonunda neler yaşandığını kamera kayıtlarına dayanarak dakika dakika aktarabiliriz:
23:13: Darbeci askerlerin kullandığı tanklar VIP nizamiyesinin önüne intikal ediyor. İki tank nizamiye giriş ve çıkışını kapatıyor.
23:17: Kılıçdaroğlu'nu getiren VIP otobüsü salonun önünde duruyor.
23:18: Kılıçdaroğlu VIP salonundan giriş yapıyor ve dışarıda bekleyen aracına doğru yöneliyor. Sonra VIP nizamiye girişinin iki tank tarafından kapatıldığını öğrenince geri dönüyor.
23:18: Koruma Müdürü Koray Aslan VIP dinlenme salonunda Kılıçdaroğlu'nun yanında görülüyor.
23.19: CHP koruma ekibi içinde yer alan iki kişi ile birlikte dışarı çıkan Aslan, tankların bulunduğu VIP nizamiyesinin orada görülüyor.
23:22: Tankların yanına CHP heyetine ait çakarlı araç yaklaşıyor.
23:23: Tanklar VIP nizamiyesinden ayrılıyor.
23:27: Nizamiyeden Aslan'ın koşarak VIP salonunun girişine geldiği görülüyor.
23:28: Aslan VIP salonuna geri dönüyor.
23:29: Kılıçdaroğlu, beraberindeki heyetle 23.29'da VIP'den ayrılıyor.
23:30: Kılıçdaroğlu, VIP nizamiyesine ulaşıyor, hiçbir engelle karşılaşmadan oradan çıkış yapıyor ve Yeşilyurt'a gidiyor.
TANKLARA 166 METRE KALA
2010'da bir röportajında "Darbe olursa tankların karşısına ilk ben dikilirim" diyen Kılıçdaroğlu, 166 metre mesafedeki tankların karşısına geçmediği gibi tankların, yolundan çekilmesi için mekik diplomasisi yürütülmesini bekliyor.
O gece akın akın Atatürk Havalimanı'na gelen vatandaşlarla bir araya gelme imkânı varken bunu da yapmıyor. Daha fenası darbecilerden izin alarak oradan ayrılmayı seçiyor.
Bir adım daha öteye gidelim: O gece meydanlarda, sokaklarda halkla buluşması gerekirken Yeşilyurt'ta kelimenin istihbari değil ama literal anlamıyla bir 'güvenli evde' kalıyor. Partisinin başına geçtiği günden beri ilk kez yakaladığı 'gerçek liderlik' fırsatını tepme pahasına…