Şöyle bir durum var, besbelli bomba gelip de evimizin önünde patlamadan meselenin büyüklüğünü, yakıcılığını, hiddetini ve içinde bulunduğumuz gerçeği anlamayacağız. Sosyal medya çoktan eski haline döndü bile.
Patlamanın yaşanmadığı yerlerde patlamanın etkisi iki, üç gün sürüyor maalesef. Çünkü alıştık, çünkü kanıksadık, çünkü umutsuzluğun dibine vurduk.
İşimiz Allah'a kaldı herhalde, herkesin dilinde bir; "Allah korusun!" Art arda bombalar patlıyor, gençler, hamileler, öğrenciler, babalar, anneler işine, evine giderken, okulundan çıkarken ölüyor.
Ve bunun bir sonu gelmiyor.
Hadi bir de psikiyatr Prof. Dr. Özkan Pektaş'a soralım. "Bir kitle sanki terörle iç içe değilmişiz, korkunç günler yaşamıyormuşuz gibi davranıyor. Komedi filmleri patlama yaptı. Haberlere ilgi düştü. Sanki tüm bu yaşananlar yaşanmıyor gibi bir inkâr söz konusu neden?"
Özkan Pektaş şöyle diyor; "Haberler çok sert, tartışma programları çok sert.
Konuşulanlar hep aynı. Değişmiyor. İnsanlar artık kötü, acı, gözyaşı ve ölümle ilgili haberleri duymak istemiyorlar. Psikolojilerini olumsuz etkiliyor, hayatlarına devam edemiyorlar. Travma yaratıyor. Mümkünse hiç duymayayım da kötü hissetmeyeyim kaçışı. Tabii en acısı ise bu durumu kanıksamış olmaları. Maalesef toplumun bir kısmında ölümlere, bombalara, teröre karşı hassasiyet azaldı."