"Alışırsınız canım alışırsınız" diyorlar, diyebiliyorlar. Derken de bir halt dediklerini zannediyorlar. En fenası da bu. Çünkü bu kadarlar. Bakışları, bildikleri, görebildikleri, anlayabildikleri bu kadar.
"Böyle yaşamaya alışacaksınız. Bombalarla, ölümlerle, canınız her an tehlikede, yarın hatta birkaç dakika sonra bile başınıza ne geleceğini bilmeden yaşamaya alışacaksınız. Teröre, katliama, kana, gözyaşına alışacaksınız!" buyuruyorlar.
Durum bu!
Ya kabulleneceksiniz, ya kabulleneceksiniz şekli. Ya, öyle mi?
Değil kardeşim, değil ağam, değil paşam! O iş öyle değil.
Alışmayacağız. Teröre, kana, gözyaşına, ölümlere, korkuya, güvensizliğe, endişeye, ezilmeye, kenarda beklemeye, sıramızın gelmesini beklemeye alışmayacağız.