Hepimizi atmışlar bir miksere çırpıyorlar sanki. Kafalar öyle karışık yani. Dengesizlikte zirve yaptık maşallah. İnanılmaz durumlar hayatımızın manşetine çıkıyor, like'a like demiyor.
Bakın mesela kadınlar arasındaki Hürrem dalgası. Ne durulmak bilmez dalgaymış.
Kendi küçük dünyalarında Hürrem Sultan olduklarını zannedip gururlanan, Hürrem'likleriyle puanlar toplayan, 'ne akıllı kadın' sıfatını koparanlar kol geziyor.
Konu basit: Bir erkek ve birbirini yiyen birkaç kadın. İpi en çok göğüsleyen, en çok adamla görüntülenen, en sıkı networke sahip, adamın en zaafı olan ablamız da Hürrem.
7/24 mesai isteyen bir meslek bu herhalde. Başka türlü Hürrem olunur mu canım.
Kimseyi yargılamak istemem ama yıl olmuş 2015, bir kadının doğum gününde kendini Hürrem, sevgilisini de Sultan Süleyman yaptığı dev bir 'Muhteşem Yüzyıl' afişi hazırlatmasına kafam basmıyor yani.
Mesaj belli, mesaj net, mesaj Harem'deki diğer kadınlara, özellikle tahtını kapmaya çalışan son kadına: "Herkes ayağını denk alsın, Hürrem benim, hepiniz gelir geçersiniz."
Bak seeen şu hırsa, plana, projeye, hedefe kilitlenmeye, gözdağına. Yıldız savaşları mübarek.
Tabii yine kendimi frenliyorum ve diyorum ki; kimseyi yargılamak sana düşmez kızım Ayşe.
Düşmez de Hürremlikleriyle gururlanan kadınların hırsları, azimleri, kafa yapıları, telaşları falan ürkütüyor beni.
Gerisi entrika, gerisi skandal, gerisi yalan, gerisi kavga zaten.