Hadi geçmiş olsun, bir bayramın daha sonuna geldik. Ben şahsen olaylara Bodrum'dan bağlanıyorum. Sadece ben mi? Televizyondan aldığımız habere göre bir buçuk milyon kişi bayram tatili için Bodrum'u seçmiş. Akın akın Bodrum. Güzeldir Bodrum.
Babamın ailece hafta sonu trafiğinde giderken "Bütün bu insanlar nereye gidiyor, oturun evinizde, ne işiniz var" tadında şikâyetleri vardı.
Ben de hep aynı cevabı verirdim; "Senin ne işin varsa onların da var baba.". Bütün bayram çevremde de aynı kıvamda dırdırlar, söylenmeler, şikâyetler duydum; "Hani kriz vardı", "Amaaan herkes kendini güneye attı", "Plajlar et ete canım, hiç çekilmiyor", "Bayramda asla yer bulamayız herkes sokakta."
Yani anlayacağınız birilerine birileri sürekli fazla geliyor. Birileri bazı şeyleri sadece kendilerine hak görüyor. Bayramsa herkesin, pazarsa herkesin. Biraz sakin.
Bayramdan önce Bodrum'da yine detoksa girdim. Üç gün canım. Biliyorsunuz burada meşhur bir detoks merkezi var. Ve evet! Neredeyse ayda bir Bodrum'a gelen top model Naomi'yi gördüm. Naomi de beni gördü mü? Evet. Ve fakat detoks merkezinde durum şöyle; kimsenin kimseyi görecek hali yok. Hava 38 derece ve sen sadece sıvıyla besleniyorsun (başka seçenekler de var ama benimki sıvıydı). Naomi değil, hayatımın aşkı gelse beyaz bornozumla yanından geçer giderim. İcabında yakar geçerim.
Tabii merak ettiniz değil mi? Niyeyse ünlülerin gazeteler, dergiler, fotoşoplar, makyajlar, podyumlar, beyaz perdeler ötesi halleri hep merak edilir, ben de merak ederim. Yakından nasıldı Naomi? Siyah saçlarını ortadan ayırmış ve ensesinde tutturmuş, üzerinde beyaz bornozu, ayağında terlikleriyle kimselere görünmemeye çalışan haliyle, detoks programını uyguluyordu işte. Nasıl olacak, açtı herhalde. Duyduğuma göre fevkalade disiplinliymiş, dakikmiş ve biraz da gerginmiş.
Bodrum'da şu ana kadar en sık isimlerini duyduğum mekânlar da şöyle; Plaj için Yalıkavak'taki X Beach ve Gölköy'deki Flamm, Mandarin'deki Juju.
Butik oteli, şık havuz başı ve İtalyan restoranıyla Türkbükü'ndeki Bella Sombra.
Tabii ki her zaman Gümüşlük Mimoza.
Türkçe eğlence için Sess.
Türkbükü eski Maki'nin yerine açılan no:81'in Daze.
Gümüşlük Limon'da kahvaltı.
Henüz gitmedim ama çok duydum Yalıkavak'ta kabuklu deniz ürünleri restoranı Kabuk, Bodrum'un içindeki Körfez Bar.
Sorulması belki sorulmaması gereken en önemli soru; yaptıklarımız bizi mutlu ediyor mu?
* Sabah sporundan, yediğin yemeğe, gittiğin tatilden, buluştuğun insanlara, o hep gittiğin kafeye, yatakta yanında yatan kişiye, kıyafetine, işine kadar... yaptığımız şeyler bizi mutlu ediyor mu?
'Kırgın Çiçekler' diye bir dizi varmış, dizinin de Feride'si İpek Karapınar, dün GÜNAYDIN'a verdiği röportajda "Mutluluk ve şöhret şans işi" demiş, editör arkadaşlarım da başlığa taşımışlar. Şöhret ve şans ikilisinin münasebeti inişli çıkışlı olabilir ama mutluluğun şansla uzaktan yakından ilgisi yok.
Neyle mi ilgisi var? Seninle ilgisi var. Ne demişler; güzel bak güzel olsun değil mi canım.