Yapamam', "Beceremem" gibi kendimizi küçümseyen, potansiyelimizi göz ardı eden yargıları: Asıl onlardır önümüzü tıkayan. Hayır yani ben söyleyeyim de belki bir ara düşünürsünüz.
"Bu yaştan sonra..." girişli, yaşa bağlı engellemeleri: Yaşımızda ne varmış, bu kuralları kim koymuş.
"Bana göre değil" damgasını: Ne biliyorsun, o sana göre değil, bu sana göre değil. Peki ne sana göre? Evde oturmak, üzülmek, ağlamak, pişmanlık mı sana göre? Güzel şeylere seyirci kalmak mı sana göre.
"Olmaz"ların tamamını: Hayatımda duyduğum olmazların neredeyse tamamı olacak şeylerdi. "Olmaz"... sebep? Sana koş git Mars'tan bir avuç toprak kap gel mi dedik? Herşeyi böylesine abartmak, gözde büyütmek, krizlere girmek de nesi?
İçindeki "El alem ne der?"ciliği: Bilmem ne der, bana ne, ne derse desin. Herkes önce kendi kapısının önünü temizlesin. Aynayı önce kendisine tutsun. İşi gücü, amacı, rüyası olmayıp da başkalarının hayatlarını konuşan insanları mı kılavuz edeceğiz hayatımıza.