"Sevgilimi koluma takarım, Bebek'te üç beş tur atarım, olmadı bi de sinema yaparım" fikriyle cuma günü başlayan üç günlük Bebek Şenliği'ne attım kendimi.
İlk sıkıntı şu. Bebek'e kendinizi atmanız hiç de kolay değil. Trafik kilit biiir, hadi geldiniz diyelim arabanızı park etmeniz ya da dönüşte taksi bulmanız çok çok zor ikiii.
Çünkü Bebek havaya girmiş. Tatilciler dönmüş ve adım atacak yer yok.
Hadiseye Bebek Şenliği de eklenince tadından yenmiyor yani.
Bünyeye bolca sabır aşılamak gerekiyor.
Bakalım bu yıl Bebek Şenliği'nde neler oluyor.
Sabııır Ayşe sabııır.
İlk izlenim şu; bu yılki stant seçimleri geçen yıllara göre vasat. Böyle bir eksiklik, bir tam olmamışlık, bir yavanlık, bir Salı Pazarı hali söz konusu.
Mesela benim Bebek Şenliği'nde en sevdiğim şey ünlü ve genç tasarımcıların stantlarını bulabilmek ve indirimli fiyatlarıyla onlardan birşeyler kapabilmek.
Velhasıl bu yıl stant stant gezdim ve fakat ellerim boş kaldı.
Bu yıl şenlikçinin çektiği ana sıkıntı alkol yasağıydı.
Eee artık al biranı geç sahnenin önüne konser izle dönemi kapandı. Çay bahçesi misali al çekirdeğini çitçit çitle, yanına da limonata, yıldızların altında ailece takıl havası vardı.
Gençlik konudan şikayetçiydi tabii. Ha arada büfelerden alınmış bira şişeleriyle gezen arkadaşlar da yok değildi.
Neyse...
Bebek Şenliği nedir? Alışveriş, yemek ve müzik şenliğidir.
Alışverişte tek favorim Lidyana oldu tabii.
Kızlarla takılara gömüldük.
Bir de Ahu Yağtu'nun vintage kıyafetleri ilgimizi çekti. Anneannemizin gençliği stilindeki stant görevlisiyle sırayla fotoğraf çektirdik.
Yemek olayına gelince.
Sahil tarafındaki balık ekmekçi, sucuk ekmekçi ve köfte ekmekçiler iyi güzeldi de duman altında kaldık, mangal koktuk, o ne olacak?
Ev yemekleri bu yılın şenliğin gözdesiydi.
Üç dört tane ev hanımının yaptığı mercimek köfteleri, zeytinyağlı dolmaları, pilavları, börekleri satan stant gördük.
Ee, zaten peşine de limonata ve çekirdek, olay tamam yani.
Önü en kalabalık olan ise her zamanki gibi sosisli arabasıydı.
Cuma akşamı sahne Bora Uzer için hazırlanmıştı. Bora saat 20:30'da hala ses kontrolü yapıyordu. Sahne önündeki çimlere oturmuş şenlik halkı da alkışlamak için sabırla bekliyordu.
İçimden gelirse bir de bugün gidip bakacağım Bebek Şenliği'ne. Bir iki konser izleyeceğim.
Ama özetle; bu yıl Bebek Şenliği pek açmadı beni, pek eğlendirmedi, pek gaza getirmedi ama hadi neyse.
Her zamanki tavrımızla şöyle diyelim; kısmet seneye.