Dizi dünyası bir âlem, aslında bizim büyük kanallarımız bir âlem.
Pazartesi gecesi İstanbul'a dönmek ve sezona hazırlanmak suretiyle artık evimdeydim. Biraz da üşütmüşüm, o koltuk senin bu koltuk benim yatıyorum.
Eh insan hastayken de televizyona dadanıyor.
Başladım kanalları gezmeye hep diziler, bir iki de yarışma. Çok dizi takip edemediğim için biraz 'Karadayı'ya baktım, konuya hâkimiyetten sınıfta kalınca herkesin övmeye doyamadığı bu diziyi mecburen geçtim.
İyisi mi yemek yiyeyim dedim. Mutfağa gittim, yemek yaptım, yedim. Sonra bir film koydum, izledim.
Film bitti tekrar zaping yaptım, o sırada Home TV'de 'Nigella'nın Mutfağı'nı yakaladım, sevinç ve iştahla onu da izledim bitirdim.
Arada iki üç telefon konuşması yaptım ve hâlâ gecenin başındaki diziler ve yarışma devam ediyordu.
Üç buçuk saat bir program sürer mi arkadaşım?
Tamam, gördüğümüz gibi sürüyor. Sürüyor da neden sürüyor? Seyirciye de oyuncuya da yazık değil mi?
Valla ben bu işi hâlâ anlamadım.