Bu yazın en çok konuşulan kadınlarından biri de zayıflama koçu Şeyda Coşkun.
İstanbul'dan Ayvalık'a, ver elini oradan Çeşme'ye kadın kısmının dilinde Şeyda da Şeyda.
Elinde mavi "be light" torbalarıyla dolaşanlar kulübü var sanki. Ünlü yapımcılardan popüler şarkıcılara, oyunculardan sosyetenin simalarına kadar Şeyda'nın kapısını çalmayan yok. Peki Şeyda ne yapıyor Allah aşkına?
Benim de geçen kış kısa bir deneyimim oldu Şeyda'yla.
Bir kere peşin peşin söyleyeyim, onu takdir etmemek imkânsız.
Sebep?
Çünkü inanılmaz bir disiplini var. Asla geri adım atmıyor. İşine âşık. Sabah kalkıyor işi, akşam yatıyor işi.
Sistemini kabaca anlatabilirsem şöyle işliyor. Öncelikle Şeyda'nın sizi kabul etmesi gerekiyor. Kabul etmesi için de zayıflamaya yüzde yüz inancınızın olmasını istiyor ve tabii ki takviminde size ayırabileceği bir boş yer.
Başladıktan sonra her gün onunla yürüyüşünüz var ve tabii ki işin sırrı yemekleri.
Yemeklerini birebir kendi mutfağında elleriyle hazırlıyor Şeyda. Tüm ürünleri organik, glutensiz. Her gün başka bir beslenme biçimi.
Sizi sürekli kontrol ediyor ve asla küçücük bir kaçamağı bile affetmiyor.
Tabii sonucun nasıl çıkacağı sizin iradenize kalıyor.
Ben üç haftada pes ettim. Belki benim psikolojik olarak kötü bir dönemime denk geldi, belki iradesizim, belki de zora gelemiyorum.
Ama yüzde yüz programa bağlı kaldığınızda kendinizi incecik göreceğinizden emin olabilirsiniz.
Böyle yani. Bizim buralarda bir gün her kadının yolu Şeyda Coşkun'dan geçecek mi? Geçecek sanki.
Gülben Ergen'i de 36 beden görürsek, Şeyda'yı ayakta alkışlayacağım yani.