Eda Taşpınar'ı şezlongda görmeden. "Türkbükü bu yıl kesin bitti" haberleri magazin sayfalarını süslemeden...
Türkbükü kulüplerinin ve restoranlarının yemek-içki fiyatları köşe yazarlarını çıldırtmadan...
Gece kulüplerine ses yasağı gelmeden ve kulüp sahipleri birleşip boyunları bükük fotoğraf vermeden...
Demet Akalın "Bu yaz yine en hit benim şarkım" giderini yapmadan...
Mangal ateşinden sebep yangınlar çıkmadan, Boğaz'dan donla denize girenler dikkati çekmeden...
Sibel Can bilmemkaç kilo verdiğini bildirmeden... "Alaçatı da çok kalabalık, sokaklarda yürünmüyor canım" kederi sosyeteyi sarmadan...
THY Bodrum uçuşlarında rötara rötar demeden...
Hıncal Uluç yaz konserlerini yazmaya başlamadan...
Reina ve Sortie bütün kötülüklerin anası ilan edilmeden...
Bikini haşemaya karşı yarıştırılmadan...
İlk selülitli ünlü kadınımız günyüzüne çıkarılmadan...
Ajda Pekkan'ın müthiş bacaklarını görmeden...
İlk üstsüz ünlü kadınımız ayıplanmadan...
Teknelerde bomba bir kaçamak yakalanmadan...
Şöyle havalı ve sosyetik bir Bodrum partisi magazin eklerinin ikinci sayfasına düşmeden...
Gümüşlük'e el değmeden...
Yirmi üç kilo bile vermiş olsam annem; "Bi üç kilo daha versen fıstık gibi olacaksın be kızım" cümlesini kurmadan...
İzzet Çapa şöyle Ege sahillerinden bir röportaj patlatmadan...
Ben "Yaz geldi" demem arkadaş.