Oyuncu Pelin Karahan'ın babası 15 yıl sonra hortlamış.
Eh bunun adı; hortlamak. 5 yaşındayken çekip giden bir baba sen büyüyüp şöhret sahibi olduğunda gözleri yaşlı ortaya çıkarsa ben buna; hortlamak derim arkadaş.
Eee peki ne demiş Pelin'in babası Ali Karahan; "Kızıma sarılmak istiyorum çok özledim" demiş mesela.
Sonra beş altı yıl önce iflas ettiğini anlatmış.
Pelin Karahan geçtiğimiz günlerde Barselona'da evlenmişti ya, onun için de; "Kendi başlarına karar vermişler, mutluluklar dilerim" gibisine tebriklerinden bir demet sunmuş.
Sanki ona soracaklardı.
Neyse...
Pelin'e zarar vermek istememiş, Pelin de babasını görmek istememiş, Pelin'e hasretmiş, bütün parasını kaybetmiş vesaire vesaire.
Hadi olaya iyi yönden bakalım. Ali Karahan'ı samimi sayalım, pişman, gerçekten kızını kucaklamaktan başka arzusu yok sayalım.
E peki doktor bu ne?
Neden basına çıkıyorsun be adam?
Kızının kalbini kazanmanın yolu bu mu?
Neden Pelin'i bir kere daha vuruyorsun sırtından?
Babasız büyümek, babayı hissedememek, onun gücünü arkanda bilememek, ona sığınamamak, korunmamak, kollanmamak, tek başına hayata tutunmak ne kadar zordur bir kız için bunu biliyor musun? Pelin 15 yıldır neler yaşadı haberin var mı senin?
15 yıldır neredeydin?
"Ama..." ile başlayan cevaplar Pelin'i kesecek mi, yaralarını saracak mı zannediyorsun?
Bugün isteyen herkes herkesi bulabilir, net. Gerisi bahanedir.
Ve işte bu yüzden, sırf Ali Karahan'ın basına çıkıp fotoğraflar çektirerek kızını tam da hayatının en güzel devrini yaşarken, taze evliyken, başarılıyken bir kere daha parça parça etmesi yüzünden ben bu babaya inanmıyorum sevgili okurlar.
Böyle babalardan öyle çok gördüm ki.
Babasız kızlar o kadar çok ki. Hayattalar ama öylesine yoklar ki. Babasızlığa alışmak çok zor ama alıştıktan sonra geri dönmek, affetmek alışmaktan da zor.