Kadın araba mıdır?
Saat midir?
Ev midir?
Yat mıdır, kat mıdır?
Mesela biri yazlık, biri kışlık mıdır?
Beşlik simit gibi mi dizilir kadınlar?
Balık istifi her adamın bir tezgâhı mı vardır?
Kimi kadın taze, kimisi bayat mıdır?
Diyelim bayatlayan ilk onbirden çıksa da yedekte beklemek zorunda mıdır?
Birinin hatrı, diğerinin anısı, diğeri çocuğunun anası, ötekinin uzun bacak kontenjanından kıymeti mi vardır?
Kadın eşya mıdır?
Eskiyince depoya mı kaldırılır?
Açılmayı bekleyen konserve midir? "Çocuklarımın anası" rütbelerin son noktası mıdır?
Kadın bir kere senin olunca tapulu malın mıdır?
Haremi en geniş adam aslan kral mıdır?
Kadının kimlik belgesi adamı mıdır?
Kadının patronu erkeği midir?
Kadın otobüs durağı mıdır?
Arkayı dörtlemeyen abi başarısız mıdır?
Valla çok merak ediyorum; mesela kadın her gün değiştirilen gömlekler serisi midir?
Ara sıra takılan kravat iğnesi midir?
Parfüm müdür kadın? Biri klasik, biri en trend, biri gece için, biri gündüz gibisine.
Aynı zamanda hem fener, hem şarj aleti, hem kalem olabilen çok amaçlı Japon ürünü müdür kadın?
Bere midir? Şapka mıdır? Bir başına takıp, bir dolaba attığın.
L kanepe midir? Hani akşamları yayıla yayıla yattığın.
Ya da çalışma masası mıdır kadın?
Bir erkeğin "kadınları" olmak ne demektir?
Bir kadının "erkekleri" ne kadar saçmaysa, bu da dünyanın en büyük saçmalığı, ayıbı demektir. Ne demek olacak Allah aşkına.
"İbrahim Tatlıses'in kadınları"... İbo o korkunç saldırıya uğradığından beri gündemden düşmüyorlar.
Neydi listemiz? İlk göz ağrısı: Adalet Tatlı.
Sabırtaşı: Perihan Savaş.
Ana kraliçe: Derya Tuna.
Hürrem: Ayşegül Yıldız.
Haremden kaçak: Asena
İbrahim Tatlıses hastanede hayat mücadelesi veriyor. Herkes "kadınlarını" konuşuyor.
İbo'nun kadınlarının hiyerarşisi, İbo'nun kadınlarının kavgası, İbo'nun kadınlarının doktordan haber alma savaşı.
Yok o şunu dedi, diğeri bunu dedi. O geldi, öbürü gitti. Biri hastaneye alındı, diğeri arka kapıdan gizlice süzüldü. O ona "Fahişe" dedi, diğeri de altta kalmadı; "Sensin fahişe" dedi.
Bence "Muhteşem Yüzyıl" bu hafta özel bölüm yapıp, hastaneye canlı bağlansın. Hiçbir farkları yok!
Eğer yazılanlar doğruysa durum felaket, içler acısı yani.
Hastanede neler olduğunu tam anlamıyla bilemeyiz. Konu, tabiri yerindeyse öyle biberli, öyle baharatlı ve öyle takla attırılmaya müsait ki, magazinciler dört bir yandan kaşıyorlar tabii.
Ve fakat benim meselem başka sevgili okurlar. Hastanede kim kiminle saç saça baş başa girerse girsin, kim sushi kim lahmacun yerse yesin, kim kimin tırnaklarını sökerse söksün fark etmez ortada topuna da yapılan bir haksızlık var.
O da "İbrahim Tatlıses'in kadınları" olarak anılmak.
Biz diğerlerinin özel hayatlarını bilebilir miyiz? Bilemeyiz.
Biz diğerlerinin sebeplerini ve sonuçlarını bilebilir miyiz? Onu da bilemeyiz.
İster kendi isteğiyle, ister hayat sürüklemesiyle olmuş olursa olsun hiçbir kadın "bir erkeğin kadınları" grubuna üye edilemez.
Bu ayıptır! Saygısızlığın dik alasıdır! Hakarettir!
Kadın mal mıdır?
Siz hiç gazetelerde "Bilmemkimin erkekleri" başlığını gördünüz mü? Görmediniz! Zaten göremezsiniz.
Benim de öyle düşünenleri gözüm görmesin o zaman.