Türkiye'nin en iyi haber sitesi
AYŞE ÖZYILMAZEL

Mutlu olmayı seçiyorum

Bilin bakalım değişim ne zaman gelir?
Her 1 Ocak'ta mı?
İnşallah gelecek pazartesi sabahı mı?
Bir yerden bir yere taşınınca mı?
Hele şu işi bitirin sonra mı?
Evlenince mi?
Boşanınca mı?
Cevap veriyorum; hiçbiri.
Değişim, sen hazır olduğunda gelir.
Değişim, sen ezberini bozmak istediğinde senindir.
Nihayet anladım ki ısrar edince, biri sana "gerekleri" sıralayınca, kitaplarda öyle yazınca, en yakın arkadaşın bir yolculuğa çıkınca olmuyor bu işler.
Değişim bir kenarda pusuya yatıp bekliyor seni. Senin kendi ayaklarınla tıpış tıpış ona gelmeni.
Aylardır içimde kıpırdanmalar vardı. Hani evlere sığamazsın ya, hani deli gibi özlem duyarsın ya, hani bir mucizeyi bekler durursun ya, hani her an kapı çalacak "o" gelecekmiş gibi hissedersin ya... işte o hesap.
Ardından baş gösteren yalnız kalma isteği, ummadık anlarda geçmişi düşünme hali geldi. Sonra hayatını sorgulama, ilişkilerini gözden geçirme faslı.
Ve anneni, kardeşini, ablanı, artık görüşmediğin eski dostları anlama seansları...
Hayatım yazı yazıp, şarkı yazıp, sahneye çıkmaktan ibaret olamazdı değil mi? Ben hırslarımdan, beklentilerimden, kavgalarımdan ibaret olamazdım değil mi?
Ve anladım; yaptığım her şey, kızdığım her şey, sevindiğim her şey, mesafe koyduğum her şey aslında kendim içindi.
Bugüne kadar bütün kapıları kendim için açmış, bütün kapıları kendim için kapatmıştım. Sevginin saflığından ne kadar da uzaktım. Yani aslında ben kendime uzaktım.
Kendime tuzaktım.
Başka seçeneğim vardı ama ben hep "haklı" olmayı seçmiştim. Haklı olmak, büyük olmaktı, haklı olmak kral olmaktı, haklı olmak güçlü olmaktı, haklı olmak karşımdakinden üstün olmaktı.
Ama maalesef düdük aklım duruma uyanamamıştı; haklı olmak mutlu olmak demek değildi.
Hayatım seçimlerimden ibaretti. Ben kim oluyordum ki, hayatıma giren insanları yargılıyordum. Ben kim oluyordum ki, onlardan yapabileceklerinden fazlasını istiyordum. Ben neydim ki her önüme gelene kusur buluyordum.
Utandım...
Elime bir ayna aldım... Bakamadım. Aynayı kaldırdım.
Elime bir ayna aldım... Bir saniye bakıp kaçtım. Aynayı yine kaldırdım.
Elime bir ayna aldım... Artık ona bakmaya başladım.
Ve artık sadece mutlu olmayı seçmeye karar verdim. Hayatıma giren herkese tek tek teşekkür ettim. Hatamı kabullendim, onlarınkini görmemeye niyet ettim.
Anladım ki kendimden başka kimseye hükmedemezdim. Kendimden başka kimseyi değiştiremezdim.
Artık hazırdım ve değişimi seçtim. "Her günün ona hangi gözle bakarsam öyle geçer" sözünü hafızama kaydettim.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA