2022 yılı küresel açıdan son yüzyılın en zor yıllarından biriydi. 2023 yılı için tüm dünya için olumlu konuşamayız. Ama ülke olarak bizim umutlu olmamız için pek çok neden var. En başta enflasyonla mücadeleye psikolojik olarak bir üstünlükle başladık. Önce zincir marketlerde ardından hazır giyim, mobilya, gıda derken fiyat sabitleme ve indirimleri pek çok sektörde etiketlerde görmeye başladık. Bu işin yüzde 80'i algının yönetilmesi...
Merkez Bankası yeni yılda liralaşma stratejilerine kaldığı yerden devam ediyor. Enflasyonda elbette baz etkisini de görüyoruz. Ancak bu düşüşe bir de fiyatlama davranışlarındaki iyileşme de eklenirse etkinin daha fazla olması kaçınılmaz. Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, "Kasım ayında düşüşe başlayan enflasyonun bu eğilimi Aralık ayında artarak devam etti. Böylece, yılsonu tüketici enflasyonu OVP'de hedeflediğimiz rakamın da altında gerçekleşerek yüzde 64,3 oldu. 2023 yılında enflasyondaki düşüş devam edecektir" dedi.
Perşembe günü Merkez Bankası'nın faiz yönünde bir değişiklik yapmasa da Para Politikası Kurulu açıklamasında yine liralaşmaya vurgu yapacağını ve enflasyonla mücadele için atacağı adımların altını çizeceğini göreceğiz. Yani kararlılık devam ediyor. Hep dediğimiz gibi enflasyon sadece Merkez Bankası'nın ya da sadece hükümetin adımlarıyla düşmez. Özel sektöre de büyük iş düşüyor.
Eğer herkes elini taşın altına samimiyetle koyarsa enflasyona yönelik uygulanan politikalarla seneyi %20 bandında enflasyonda tamamlamamız sürpriz olmayacak.
***
BORSAYA DİKKAT
Garip bir dönem yaşıyoruz gerçekten. Herkesin borsacı olmasını bırakın, önüne gelen bir grafik paylaşıp sosyal medyadan takipçi toplamaya çalışıyor. Teknik analizler, hisse tahminleri, tüyolar havalarda uçuşuyor. 10 farklı tahminde bulunup biri doğru çıkarsa "demedik mi?" diyorlar. Borsaya bu kadar yatırımcı ilgisi olmasını kendi lehlerine değerlendiriyorlar. Henüz borsaya yeni adım atmış küçük yatırımcı da bu hesaplardan paylaşılanlara kanarsa vay haline... Geçen hafta sosyal medyada bugüne kadar siyaset için ahkâm kesenlerin borsa için nasıl olumsuz bir hava pompaladığını gördük. Dünya yanmış, borsa çakılmış, herkes iflas etmişti sanki. Borsa bu. İner de çıkar da... Ama biliyormuş gibi, farklı kaynaklardan haber almış gibi göstererek borsaya adımını atmış yeni yatırımcıyı kandırmaya çalışmanın cezası büyük olmalı. Borsa bir oyun alanı değil. Herkes hissedarı olduğu şirketi yakından incelemeli, kulaktan duyma haberlerle hareket etmemeli.
Ortada bir gerçek var. Borsa İstanbul, 2022 yılında dolar bazında yüzde 111 ile en yüksek getiriyi sağladı. Son bir yılda borsa şirketlerinin piyasa değeri yüzde 184 artışla 6,2 trilyon liraya ulaştı. Halka arz olan 40 yeni şirket 19,3 milyar liralık ek finansmana erişmiş oldu. Türkiye, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerden olumlu ayrıştı. 2023 yılında nasıl bir tabloyla karşılaşacağımız belli olmaz. "2022 yılı kadar kazandırmaz" diye tahmin edenler de var. "Birkaç ay içinde 6 bini görürüz" diyen de. Tahminlerden öte, sağlam adım atmak gereken bir dönemde olduğumuzu hatırlatmak için yazdım bu yazıyı. Sosyal medyayı hem Borsa İstanbul'un hem de SPK'nın yakından takip ettiğini biliyorum. Mağduriyet olmaması için tabiri caizse ceza konusunda ellerini korkak alıştırmamaları lazım.