Erdoğan, dünyanın küresel krizle boğuştuğu, resesyonla kıvrandığı bir dönemde, 2 trilyon TL'yi aşkın bir ekonomik canlanma oluşturacak tarihi konut projesini hayata geçirdi. Doğrusu bu rakam çok daha yüksek de olabilir. Erdoğan, sürpriz yaptı. Çünkü bir gün önce işin mimarı Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, 250 bin konut, 100 bin alt yapılı konut arazisi ve 10 bin iş yeri arazisi demiş, 422 milyar liralık yatırım hacmiyle 2 trilyon lirayı aşan ekonomik hareketlilik oluşacağını müjdelemişti. Bu rakamların 500 bin konut, 250 bin alt yapılı konut arazisi ve 50 bin işyeri arazisine dönüştüğünü görüyoruz. Şimdi baktığımızda bunun 5 yıla yayıldığını görüyoruz. Bu demektir ki bu proje bugün yapılıp bitecek değil, 5 yıl boyunca sürekli devam edecek bir projeye dönüşmüş durumda. Yani yaklaşık 250 sektörde çarklar durmadan dönecek.
100 yılın sosyal konut projesi deniyor ama Erdoğan'ın cümlelerinden anladığım, bu aynı zamanda Türkiye'nin 100. yaşının ilk projesi gibi... Bundan sonra da farklı farklı adımlar gelecek gibi görünüyor.
En temel ihtiyacımız barınma. Son dönemde bu ihtiyacımızı speküle etmeye çalışan ve ekonominin algısını bozmaya çalışanlar oldu. Fırsatçılar devreye girdi. Öyle bir tablo oluştu ki. İnsanlar ev bulamadılar. Oturduğu evin kirasını 2-3 ayda bir yükseltmeye çalışan evsahibiyle huzursuzluk yaşamaya başladılar. Sanki dar ve orta gelirli şehrin dışına atılıyormuş gibi bir algı oluşturulmaya çalışıldı. Bu tarihi proje 81 ilde insanlara umut oldu. Dar gelirli vatandaş, İstanbul'da 608 bin liraya 2+1 konut, 850 bin liraya 3+1 konut alabilecek. Ödenecek taksitler 2 bin 280 TL ya da 3 bin 187 TL. Yani asgari ücret alanın da rahatlıkla ödeyebileceği bir rakamdan bahsediyoruz. Hatta artık bu fiyata kira bulmak bile çok zor.
Projenin %20'si gençlere ayrılacak ki her yıl 800 bin genç hayata atılıyor. En çok onların barınma ihtiyacı var. 600-700 bin boşanma ya da evlilik oluyor. Hane yapısı değişiyor. Dolayısıyla daha fazla konuta ihtiyaç oluyor. Özellikle büyük şehirlerde yaşayan dar gelirli için gerçekten önemli bir fırsat.
Dünyada önemli bir küresel ekonomik kriz yaşanırken, AB- Rusya restleşmesi sonrası özellikle Avrupa ülkeleri enerji yüzünden adım atamazken, fabrikalarını kapatırken, yeni fabrika ve atölyelerin kurulması için devletin arsa temin ediyor olması üretime verilen önemi de gösteriyor. Üretimin devamı Türkiye Ekonomi Modeli stratejisinin devamlılığı için olmazsa olmaz.
Şimdi diğer ülkeler adım atamazken, siz ekonomide 2 trilyon hatta rakamların yenilenmesiyle 3-4 trilyonluk ekonomik hacim yaratıyorsanız bu sizin ülkenizi gelecekte başka bir noktada konumlandırdığınızı gösteriyor.
Bildiğim kadarıyla önümüzdeki dönemde Emlak Konut özel sektör için de düşük faizli yeni kampanyalar planlıyor. Bu yeni kampanyalar şu anlama geliyor. 15 Temmuz gibi çalkantılı dönemlerde de ekonomik darboğazdan hep konut hamleleri ve kampanyalarla çıktık. Özellikle kamu bankalarının faiz oranlarını düşürüp destek olması ekonomiye oldukça önemli hareketlilik kazandırdı ki bu projelerde de dönemin Emlak Konut Genel Müdürü olarak Murat Kurum'un önemli payı vardı. Bu da ekonomiyi bambaşka boyuta taşıyacak önemli bir hamle olur. Orta gelir grubunun da konut sahibi olması sağlanır.
Bu projenin duyulmasıyla birlikte kira ve konut satış fiyatlarında gerilemeyi takip ettik. Şimdi de bu köpüğün alınmasıyla enflasyonla mücadele için de önemli bir adım olacak. Siyasi yorum olarak kabul etmeyin ama bu bir ekonomik hamle olduğu kadar aynı zamanda bir liderlik hamlesi. ABD trilyonluk altyapı paketlerini uygulamada zorlanırken, Avrupa darboğaza girmişken Erdoğan'ın projesi Türkiye ekonomisini canlandırmak, barınma ihtiyacını gidermek ve algıları bozmak adına çok önemli.