Son atılan adımlarla bir kez daha gördük ki Türkiye kararlı olursa her türlü sıkıntıya karşı çare bulabiliyor. Dolar düştüğü için kimlerin üzüldüğünü maalesef onlar adına üzülerek izlerken, kur üzerinden yapılan algının ortadan kalkmaya başlamasından mutluyum. Çünkü gerçekleri konuşma şansımız artmış oluyor. Türkiye açısından bakacak olursak Erdoğan, daha seçimlere 1.5 yıl varken pandemi dönemini fırsat bilip ekonomi üzerinden her kesimin zarar görmesine neden olan bir siyaset anlayışını durdurdu. Neler görmedik ki? Türkiye'nin en değerli şirketlerinin satılmasından mevduatlara el konulmasına kadar pek çok kırmızı çizgi, muhalefetin elinde oyuncak olmaktan kurtarıldı. Türkiye sadece kurla değerlendirilemeyecek kadar güçlü bir ekonomi. Pek çok parametre bize Türkiye ekonomisinin güçlü olduğunu gösteriyor.
Erdoğan, öyle bir hamle yaptı ki kur yükselse de düşse de vatandaşın üzerine bir koruma kalkanı getirdi. Çünkü maalesef öyle bir algı oluşmuştu ki sade vatandaş bile kredi çekip dolar aldı, evini satıp Euro aldı. Bu panik ve kazanma hırsı gerçekten ahlaki bir sarsılmayı da beraberinde getiriyor. Bugün gelinen noktada "17 TL'den dolar aldık ne yapacağız? 15TL'den dolar aldık, bekleyelim mi?" sorularını duymaya başladık. Şimdi bu kayıptan kim sorumlu? Bu algıyı oluşturanlardan hesap sorulmalı. "Kur 22 TL'yi bulacak" deyip vatandaşı aldatandan da "Hükümet çaresiz izliyor" diyenlerden de.
18 TL'nin üzerinden 12 TL seviyelerine inmiş bir dolar kuru var. Hangi seviyede dengeleneceğini birkaç gün içerisinde göreceğiz. Kur korumalı TL vadeli mevduat adımının rüzgârı bile dolarizasyonun psikolojik rüzgârını kırmış durumda. Ancak bugünlerde ben, kurdaki fiyat hareketliliğinden öte etiketlerdeki hareketliliği izleyeceğim. Dolar henüz artmadan ihtimalini bile değerlendirerek depolarından raflara getirdikleri ürünlerin etiketlerini değiştirme yarışına girenler, acaba ne zaman indirim yarışına girecekler? Etiketleme için bile eleman istihdam eden marketleri gördük. Bakalım birkaç etiket de indirim için kullanacaklar mı? Haksızlık yapmayalım. Birkaç güzel haber almaya başladık. Akaryakıt fiyatlarında indirim hazırlığı, otomobilde bazı markaların son yaptıkları zammı geri aldığı haberlerini duyuyoruz. Kur artışıyla her gün fiyat yükselten ev sahiplerinin fiyatları geri çektiğini duyuyoruz. Ama bunlar büyük ölçekli harcamalar. Vatandaşın beklediğiyse başta gıda olmak üzere marketlere yansıması.
İnanıyorum ki fiyatlama davranışlarındaki normalleşme bile enflasyonu birkaç puan etkileyecektir. Ancak ortada ciddi bir ahlaki erozyon var. Ticaret Bakanlığı'nın bir an önce bu cezaları kesmesi, SPK'nın bir an önce kur üzerinden manipülasyon yapanları cezalandırması gerekiyor. Eğer biz bu noktada önlem alamazsak bu dönemin gölgesi, ekonomimizi takip etmeyi sürdürecek.