Dünya bu hızla ilerlerse yönetim kurullarında cinsiyet eşitliğine 99.5 yıl sonra ulaşabileceğiz. Eminim pek çoğunuz bu cümleyi okuduğunuzda şaşırdınız. 8 Mart Kadınlar günü nedeniyle her alanda kadınları konuşurken bu rakamla karşılaşınca, daha çok yolumuz olduğunu bir kez daha anladım. Çok çalışmamız lazım. Hem kadınlar hem de eşitliğe inanan erkekler olarak. Çünkü ancak o tablo bizi toplumsal huzura, kalkınmaya ve refaha ulaştıracak.
Tabloya bakalım. Türkiye nüfusunun %49,8'i kadınlar ve kadın nüfusunun %34,2'si işgücüne katılıyor. Kriz dönemlerinde elde ettikleri başarılarla kadın yöneticilerin daha üst noktalara ilerlediğini görüyoruz. Örneğin danışmanlık şirketi Grant Thornton'un araştırmasına göre pandemiye rağmen, tüm dünyada kadın yöneticilerin oranı 2 puan artarak %31 seviyesine ulaştı. Türkiye dünya ortalamasının 4 puan üzerinde. İngiltere, Fransa ve ABD'nin önünde. Türkiye'de üst düzey yönetici kadınların %44'ü insan kaynakları, %39'u CFO ve %34'ü CEO/ yönetici ortak olarak görev yapıyor.
Bunlar sevindirici ama ya şu rakamlar. 397 olan tüm BIST şirketlerinin sadece 37'sinin yönetim kurulu başkanı kadın ve sadece 14'ünün CEO'su kadın. 134 BİST şirketinin yönetim kurulunda hala kadın yok. Akademik kadroda kadın oranı %45,2 ama 200 rektörden 17'si kadın. Bir gün kadın yönetici, kadın doktor, kadın avukat demeyi bırakacağız. Toplumsal cinsiyet eşitliğinin olduğu gün. Umuyorum tahminlerden önce olur.
5 MİLYON TL'LİK KADINA DESTEK FONU KURDULAR
Kadınların daha fazla çalıştığı turizm, hizmetler sektörü vb alanlar pandemide en çok etkilenen alanlar oldu. Türkiye İş Kadınları Derneği Başkanı Nilüfer Bulut ile konuştum. Bu dönemde 1.1 milyon kadının işini devam ettiremediğinden bahsetti ancak özellikle e- ticarette kadınların çok başarılı olduğunu, uzaktan çalışmanın kadın sayısını arttıracağını düşündüğünü söyledi. Bulut, TİKAD'ın bu dönemde kurduğu fondan da bahsetti: "İş hayatındaki kadınlar şirketlerini kuruyorlar ama finansa erişimde sıkıntı çektikleri için sürdürülebilir kılmakta zorlanıyorlar. En fazla 3 yıl şirketlerini ayakta tutabiliyorlar. Türkiye'de kadın bankacılığı yapılabilir mi diye baktık. Teminat gösterebilecekleri bir malvarlığı olmadığı için kadınların finansa erişmekte zorlandıklarını gördük. Kendi fonumuzu kendimiz oluşturduk. 5 milyon TL'lik fon kurup 3 girişimciye destek verdik. Borç vermiyoruz. Bu şirketlerden hisse alıp mentorlük desteği veriyoruz." Kadınlar dayanışmayla daha da güçlendiğini görmek ne güzel.
