"Ekonomideki tam bağımsızlık hayalimiz enerjideki gibi hayata geçecektir."
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın Kalyon Güneş Teknolojileri Fabrikası'nın açılış törenindeki bu sözleri - kimi bugün anlar kimi yarın idrak eder farketmez- son yıllarda neden yine art arda saldırı altında olduğumuzun özeti. Türkiye'nin ekonomideki tam bağımsızlığı için enerji ithalatını azaltmak temel şarttı.
Neden mi? Türkiye'nin toplam ithalatı içinde en büyük paya sahip olan enerji ithalatı faturası 2019'da 41.2 milyar dolar oldu. Bir önceki yıla göre %4.2 azalmasına rağmen. Çünkü Türkiye petrolde yaklaşık %92, doğalgazda ise %98 ithalata bağımlı.
Yani işin temelinden başladı Albayrak. Bugün güneş tarlaları da, rüzgâr gülleri de, doğalgaz ve petrol arayan sismik gemiler de, evimize kadar giren bor da onun attığı temeller üzerine hayata geçti. Enerjinin ekonomi üzerindeki maliyeti her geçen gün azalıyor, yerlilik oranı artıyor. "Su akar Türk bakar" diye dalga geçilen Türkiye'den, "Made in Türkiye" yazılı güneş panelleriyle bu alanda Çin'in tekelini kıran Türkiye'ye dönüştük. Önümüzdeki dönem Türkiye'nin uzun süreli doğalgaz kontratları sona eriyor. Gaz fiyatlarında küresel anlamda yaşanan büyük düşüş uzun süreli kontratları dezavantajlı duruma getirdi. Hatta LNG tankerleri dolu bir şekilde denizlerde alıcılarını bekliyor. Arz fazlası ve fiyat düşüşü büyük avantaj olacak.
Hakkını teslim etmek lazım. Doğrusu bu ya 2015 Kasım ayında Enerji Bakanlığı koltuğuna oturduğunda belki de enerjideki bağımsızlık hayalini kuran tek kişi Albayrak'tı.
Üstelik göreve geldiği tarihte enerji işbirliği konusunda bir numaralı partnerimiz Rusya ile uçak krizi patlak vermişti. "Rusya gazı kesecek" tehditleriyle kışa girilmişti.
"Bağımsız Enerji Güçlü Türkiye" sloganıyla yola çıktığında en yakınındaki bürokratlar bile "olmaz"larla karşısında durdu.
Lobiler enerjiyi bilmediğini fısıldadı herkese.
Akdeniz'e, Karadeniz'e enerji yolculuğuna çıkardığı gemilerle dalga geçtiler. YEKA'larla ilgili işadamları küçümsediler. FSRU'ları ti'ye aldılar. Rusya'da nükleer eğitime giden tek bir mühendis gencin bile bu ülkeye vereceği katkıyı anlayamadılar. Albayrak, 2015-2018 yılları arasında tüm "çok bilenlerin" sözlerini çürüttü. Kanlı enerji coğrafyasında barış köprüsü kurmaya çalıştı.
Bu değişim bir günde hayata geçmiyor elbette. Şimdi sırada ekonomide tam bağımsızlık var. Fatih'lerle Oruç Reis'lerle denizleri arşınlayan, satrancın en sürpriz oyuncusu Türkiye, bugün kimin oyununu bozuyorsa şimdi onlar da ekonomiyi hedef alıyor. Üstelik kötü bir tesadüfle Albayrak, ekonominin başına geçtiğinde de bu kez ABD başkanının tehditleri altındaydı Türkiye. Programı oluşturdu, pandemi başladı. Albayrak bugün hangi adımı atsa "Ekonomiden anlamıyor" yaftasını yapıştırmaya çalışanların korkusunun temeli, enerjideki hayallerinin gerçeğe dönmesi.
Malesef bu coğrafyada hayal kuran her çocuğu kanla tanıştırdılar, her gence bedel ödettirdiler. Değişimi anlamayanlar, bugün bedelden korkmayanlarla tanışınca şaşırıyorlar.
Bugün Erdoğan, petrol, doğalgaz, aşı hangi müjdeyi açıklarsa açıklasın, - sevinen sevinmeyen meselesi ayrı - ne dışarıda ne içeride kimse şaşırmayacak. Bu ülke için asıl müjde, istiklal ruhunu canlandıran bu özgüvene ulaştığımızı görmektir. Müjdeler olsun.