Dünyanın hiçbir ülkesinde bugün açıklanıp ertesi gün etkisini gösteren bir ekonomi paketi görmedim, duymadım. 24 yıllık gazetecilik hayatım bana bunu göstermedi. Daha uzun süre yapanlar gördü mü bilmiyorum, okumadım. Sihirli değnekler sadece çizgi filmlerde işe yarıyor. Yani demem o ki değişim, dönüşüm, reform isteniyordu ve gerekiyordu. Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak da sadece bir yıl değil her sene yeni paketler açıklanacağını söyledi. İlk yıl yargı ve eğitimin de içinde olacağı yani tüm bakanlıkların ekonomi için topyekun hareket edeceği bir anlayışla pek çok reform paketi açıklanacak.
Değişim ve dönüşüm için sabır ve topyekûn mücadele şart. Kiminle mücadele? Değişime ayak direyenlerle. Değişen dünyada değişemeyen, "Yerimi, mevkimi, kazancımı kaybetmeyeyim de Türkiye kaybederse de umurumda değil" diyenlerle. Sözüm daha iyisi olsun diye uyaranlara değil, diliyle kötülük saçanlara. Dünya küresel ticaret savaşlarından resesyon riskine, liderlik sorunlarından yaşlı nüfusa fırtınalarla uğraşırken Türkiye'nin önünde 4.5 yıllık paha biçilmez bir zaman dilimi var.
Ancak bu dönemi ekonomiyi silah olarak kullanıp tabiri caizse kana bulamak isteyenler ortaya çıkmaya başladı bile.
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, göreve geldiği günden itibaren ABD'den Çin'e, Rusya'dan Londra'ya binlerce yabancı yatırımcı ve iş insanıyla bir araya geldi. Ekonominin sıkıntılı günlerden geçtiği ağustos döneminde bile rekor sayıda yatırımcıya yaptığı video konferansa katılan yatırımcılardan olumlu mesajlar duyduk. Wall Street'ten Şanghay'a, Londra'ya bire bir iletişim kurduğu yatırımcı ve bankacılar da aynı şekilde. Birçoğunu izlediğim mevkidaşlarıyla yaptığı toplantılar ya da G20 Maliye Bakanları toplantıları gibi geniş katılımlı toplantılarda da en yoğun ilgi gören bakan oldu.
Bugüne geliyorsunuz. Yeni paket açıklanmış, "Dolar 10 TL olacak" efsanesi yerle bir olmuş, yerel seçimler geride kalmış. Teşhis koyulmuş, tedavi başlamış. Şöyle bir haber geçiyor: "Albayrak dün Washington'da yabancı yatırımcılara ekonomik reform planı hakkında ikna edici pek ayrıntı sunamazken, yatırımcıları da Türk varlıkları konusunda heyecanlandıramadı." 400'e yakın yatırımcıdan isim vermeyen dördü "İkna olmadık" demiş. 397'sinden 5'i de isim vermeden başka bir gazeteye çok olumlu paylaşımlar yaparsa yatırımcının Türkiye'ye ilgisinin arttığını söyleyebilir miyiz?
Washington yolundayız. DEİK/ Türkiye-ABD İş Konseyi (TAİK) ile Amerikan Türk Konseyi (ATC) tarafından bu yıl 37'ncisi düzenlenecek Ortak Yıllık Konferansın teması "İşe Dönüş". Hedef, Başkan Donald Trump ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan 75 milyar dolarlık ticaret hedefinin hayata geçirilmesi için bir yol haritası çıkarmak.
TAİK Başkanı Mehmet Ali Yalçındağ bu yeni durumun iyi anlaşılmadığının altını çizdi: "ABD Türkiye'ye yaptırımlar uygulamaya başladı denildiğinde piyasalar hemen algıyor. Dolar yükseliyor. Rating kuruluşları Türkiye'nin notunu incelemeye alıyorlar. Bu kadar güzel bir haber geldiğinde reaksiyon yok."
Piyasalar anlamasa da iki ülke iş dünyası harekete geçmiş bile. A'dan Z'ye konuyu inceleyip iki başkana rapor sunacaklar.
Yalçındağ'a göre güvenin geri gelmesinde çok etkili bir isim var: "Hazine ve Maliye Bakanımız Berat Albayrak'ı özellikle davet etmek istediler. Eylülde New York'ta yaptığımız konferansta Albayrak nasıl bir yol haritası izlediğini anlattı. Söylediği yol haritasının gerçekleşmesi yeni bir güven ortamı sağladı. 'Yeni dönemde yapacaklarınızı duymak istiyoruz' diye çağırdılar. Sağolsun kırmadı. ABD'li yatırımcılara konuşma yapacak ve Türkiye'nin yeni yol haritasını anlatacak."
Her yatırımcı farklı bir şey söyleyebilir. Görünen o ki Türkiye'nin heyecanına katılmayanlar kaybedecek.