Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 7 Şubat'ta başlattığı istihdam seferberliğine ilgi yoğun. Hem özel sektörden hem kamudan her gün yeni bir işe alım haberi geliyor. Dönemin en etkili çağrılarından biri bu. Çünkü tam da algı operasyonlarını bahane etmek isteyenlerin işten çıkarmalara hazırlandığı haberleri geliyordu. Durum tersine döndü. Devlet destek verdi, ekonomi canlandı.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, şubat ayında 232 bin 85 kişinin işbaşı yaptığını açıkladı.
İşsizlik oranlarına yansımasını birkaç ay sonra göreceğiz.
Türkiye İstatistik Kurumu'nun son açıkladığı veri kasım dönemine ait. İşsizlik oranı yüzde 12.1 seviyesinde. 3 milyon 715 bin işsizimiz var. İşgücüne katılım ise bir önceki yıla göre 980 bin kişi artarak 30 milyon 781 bin kişiye ulaşmış durumda. Gençler okullarını bitirip geliyor ve iş arayışı artıyor. Yani işverenin elini taşın altına daha fazla koyması lazım.
Ama bu noktada önemli bir konunun altını çizelim. Ankara Sanayi Odası Başkanı Nurettin Özdebir'in dikkat çektiği bir konu.
Özdebir, seferberlik kapsamındaki çalışmalarıyla yıl sonuna kadar üyelerinin toplam 15 bin 667 kişiyi işe alacağını söylüyor.
Ama ekliyor: "Çalıştıracak adam bulamıyoruz. Sanayide çalışmak istemiyorlar."
İŞKUR'un düzenlediği kurslara katılım bile düşük. Neden? Özdebir, bunun sosyolojik çalışmalara konu olması gerektiğini söylüyor. Gerçekten de öyle. Şu ana kadarki tespitler ilginç. Gençler televizyonda dizileri izliyor.
Herkes ofiste, bir telefonla işlerini hallediyor. O yüzden iş hayatının böyle olduğunu hayal ediyorlar.
Kursta başarılı olup sanayide çalıştıklarında 3 bin liraya maaşları hazır olacak. Ama ofiste asgari ücret almaya razılar.
Oysa artık sanayi düşündükleri gibi değil, tamamen teknolojinin hakim olduğu, dünyayla rekabet eden bir yapıda.
Yani hem işverenin imaj desteğine hem de gençlerin önyargılarını kırmaya ihtiyacı var.
Araştırmalara göre dünyanın birçok ülkesinde sanayiciler çalışan bulmak konusunda benzer sorunlar yaşıyor.
Tek istisna Güney Kore... Orada hizmet sektöründe çalışan bulmakta zorlanıyorlarmış.
İstihdamı konuşurken gençlerin ihtiyaçlarını ve ülkenin gençlerden beklentilerini de biraz daha detaylı incelememiz gerekiyor sanırım.