"Kimsenin Türkiye'yi vejetaryen diyete mahkûm edilmiş bir aslanlar ülkesi haline getirmeye hakkı yok..."
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 10 Mayıs 2016'da söylemişti bu sözü... Darbe girişiminden 2 ay önce...
Bugün Türkiye, o diyeti, operasyon yapmak isteyenlerin suratına fırlatan bir aslanlar ülkesi olduğunu tüm dünyaya ispatlıyor. Geceleri uykusuz demokrasi nöbeti tutan, sabahları ekonomisi için durmadan çalışan halkıyla... Markaları, rekabeti, hırsı kenara bırakıp Türkiye isminde birleşen iş dünyasıyla...
Yarın da yine toplumun her kesimi Türkiye'nin "Yenikapı"sında buluşacak. Bu tablo çok önemli. Ama önemli olan bir başka nokta ise bu tablonun sürdürülebilirliği...
Yani safları sıklaştırmak lazım. Kimsenin bu tabloyu bozmasına izin vermemek lazım.
Bu nedenle son zamanlarda sohbetlerin ana konusu olan "İkinci darbe ekonomiye olacak" sözlerini yabana atmamak lazım. İş dünyasında bu konuda önemli bir hareket var. Birçok işadamının kendi şirketinde derin incelemelere başladığı, en yakınındakileri denetlediği, muhasebelerini ve özellikle şirketlerinden yapılan bağışları dosya dosya ele aldığı haberlerini alıyoruz.
İş dünyasının bugünlerde en çok danışmanlık aldığı konular ise hem ülke hem de şirketleri için güvenlik ve algı iletişimi... Diyorlar ki "Ses ve kaset montajlarıyla iftiraya maruz kalmak istemiyoruz."
Şüphe tohumu bize yeni bir tecrübe kazandıracak gibi görünüyor. Temizlik zorlu bir süreç olacak gibi...
Düne kadar "Kolumu kessem damarımdan Gülen akar" diyebilecek kadar hararetli işadamları olan bir yapının bugün "Kandırıldık" diye ilanlar verebildiğini unutmamak lazım.
Türkiye dört bir koldan yaşadığı gerçeği dünyaya anlatmaya çalışıyor. Öyle görünüyor ki canını vatanına feda eden halk, bütün algı operasyonlarını yıkacak. Yabancı yatırımcılarla görüşen piyasa analistlerine göre "Yatırımcı sakin ve Türkiye'ye güveni tam."
Diyorlar ki "Doğal olarak ilk günlerde yabancı basının haberlerinden etkileniyorlardı; ancak şimdi gördükleri manzarayla kendi basınlarına müdahale etmeye başladılar. Yalancı görünmemek, kendi markasını korumak isteyen basın da çark edecektir." Öyle de olduğunu yavaş yavaş görüyoruz.