Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MAHMUT ÖVÜR

FETÖ içinde ‘yamyamlar’ savaşı

Sesli dinlemek için tıklayınız.

FETÖ, her 10 yılda bir darbelerin önünü açan Gladyo sonrası Türkiye'nin ayağına vurulan prangaların başında geliyordu ve en tehlikelisiydi. Çünkü vesayet rejiminin mağdur ettiği dindar kitle ve "eğitim" gibi hassas bir alanda örgütlenmiş, hem devletin kılcal damarlarına sızmayı başarmış hem de farklı sosyolojileri bile etkileyecek bir noktaya gelmişti.
Bu yüzden cumhuriyet tarihinin en büyük operasyonuna rağmen temizlenmesi kolay olmadı.
Kirli yüzünü gösterdiği 7 Şubat 2012'deki MİT operasyonundan 17-25 Aralık darbesine, DEAŞ bahanesiyle başlattıkları TIR operasyonundan 15 Temmuz kanlı darbe ve işgal gir-i şimine kadar yapılan bütün saldırıları, bırakın uyuşturulan tabanının görmesini, bu ülkenin "Atatürkçü-laik" ana muhalefet partisi CHP bile görmedi, görmek istemedi.
Hatta kapatılmak istenen FETÖ medyasının, bankasının önünde nöbet tutacak, yerel seçimlerde ittifak yapacak ve devletin o kirli yapıyı temizleme mücadelesini sekteye uğratacak kadar da ileri gittiler.
O günden bugüne hiçbiri de kalkıp "Biz hata yaptık, özür dileriz" demedi. En başta da "nöbet tutan" CHP'liler...
Oysa FETÖ mücadelesine karşı çıkanlar sadece FETÖ elebaşı Gülen'in Pensilvanya'da tutulmasına, ABD'li yetkililerin FETÖ'cülere sahip çıkmasına baksalardı bu yapının emperyalizmin bir aparatı olduğunu görürlerdi.
Sahi neden görmek istemediler?

FETÖ'CÜLER BİLE GÖRDÜ!
O günlerin üzerinden 10 yıl geçti
Bugün iş öyle bir noktaya geldi ki, o günlerde başta Başkan Erdoğan olmak üzere, FETÖ'ye karşı mücadele edenlerin söyledikleri her şey bir bir doğrulandı. Birileri utanır m ı bilmem ama bugün artık bu gerçeği FETÖ'cü mahrem imamlar bile gördü ki hem iktidar savaşı alevlendi hem de çöküş başladı.
Artık kendi aralarında birbirlerini yolsuzlukla, 15 Temmuz kanlı darbe girişimini planlamakla suçlayan suçlayana...
Sonunda FETÖ elebaşı Gülen'i bile Pensilvanya'daki kampından kaçıracak bir noktaya gelindi. Daha önce de yazdım, işin bir tarafında Mustafa Özcan, Cevdet Türkyolu, Adil Öksüz, Ekrem Dumanlı, karşı tarafta ise bunları "darbecilik ve yolsuzluk"la suçlayan Osman Şimşek ve bazı mahrem imamlar var.
Şimdi bu mahrem imamlara yeni bir isim daha katıldı: FETÖ'nün Türkiye'deki eski Milli Eğitim, sonra da ABD imamı olan Sait Kaya... Kaya'nın Mustafa Özcan ve ekibine meydan okuyarak terk edilen Pensilvanya kampına el koyduğu ve çağrı yaptığı söylen-i yor.
Çöküşün getirdiği derin hesaplaşma bu. İki taraf da Gülen'e sahip çıkarak "çöken" kirli imparatorluğun kalıntılarını yönetmek, CIA'dan BND'ye küresel istihbarat örgütlerine daha iyi "hizmet" etmek için yarışıyor.

'BU ÇAKALLAR DOYMADI'
Böyle bir kavga olduğunu ve kavganın ne kadar derinleştiğini de firari Ekrem Dumanlı son konuşmasında şöyle dile getiriyor
"Yamyamlar fırsat kolluyor... Birtakım fırıldaklar çevirdiklerini, bir sürü hain planlar tertiplediklerini de biliyorum."
Ama hâlâ hiçbiri esas gerçeği İstiklal gazetesine anlatan yeğen Ebuseleme Gülen kadar açık açık dile getirmedi
"Bu çete dediğim insanlar, cemaatin kurumlarını 25 yıldır bırakmayanlar. Ağa olmuşlar, çete olmuşlar. Cevdet, Mustafa Özcan, Barbaros (40 yıldır yanında), Doktor Ali, İsmail Büyükçelebi gibi en eskiler. Bu çakallar doymadı. Devletin gücünü, imkânlarını, parayı görünce devlete çökmeye kalktılar. Hocam (FETÖ elebaşı) da suçludur, aklayamam. Kim ne ettiyse çıksın."
FETÖ içindekilerden vazgeçtim, onlara açık destek veren CHP'liler bu tabloyu görünce ne düşünüyor dersiniz?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA